Ruhani'den ABD ve İsrail önerisi

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2018 20:47

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, İstanbul'daki İİT zirvesinde, ABD ve İsrail'e karşı siyasi ve ticari önlemler alınmasını önerdi. Filistin Başbakanı Hamdallah da İsrail'in saldırıları için BM'den soruşturma ve uluslararası koruma istedi.

Haberin Devamı

Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslam Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısı'nın açılışındaki konuşmasında, olağanüstü zirvenin yanı sıra Filistin'le beraber olanlara teşekkürlerini sunarken, İsrail'in işgalci kuvvetleriyle Kudüs'e ve Filistin halkına karşı en büyük cürümleri işlediğini dile getirdi. 

Uluslararası kanunlara karşı çıkarak ABD büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasının Müslümanlara ve Hristiyanlara karşı yapılmış bir hareket olarak tanımlanabileceğini vurgulayan Hamdallah, "İki devlet çözümü üzerinde durmamız gerektiğini zaten biliyoruz. Kudüs barışın anahtarıdır. Daha önce yaptığımız olağanüstü toplantıda da aynı şeyi söylemiştik, Kudüs'e karşı yapılan bütün kanun dışı hareketlere ve işgalci İsrail'e karşı durmamız gerektiğini söylemiştik." diye konuştu. 

Haberin Devamı

Hamdallah, Kudüs'ün kutsal değerini kirletmemek için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Şu an işgalci güçlere karşı doğru mesaj göndermemiz gerekiyor, halkımız için stratejik bir adım atmamız gerekiyor. İşgalci, şu anda işgalci güçleriyle beraber bizim halkımızı öldürmeye ve katletmeye devam ediyorlar. Biz, her zaman uluslararası kanunların yanındayız ve aynı şekilde devam ediyoruz." 

Filistin kararlarının desteklenmesi için politik hakların kullanılması gerektiğinin altını çizen Hamdallah, "ABD tarafından gözardı edilen kararlara karşı durmamız gerekiyor. Diplomatik ilişkileri kesebiliriz. Pratik siyasi ve kanuni adımlar atmamız gerekiyor işgalci güçlere karşı. İsrail ürünlerini boykot etmek gibi pratik adımlar atmamız gerekiyor. Filistin halkının ayakta durması için özellikle iskan konusundaki projeleri desteklememiz gerekiyor." diye konuştu. 

'HUKUKİ ZEMİNİ YOK... YOK HÜKMÜNDE'
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin ise zirvede yaptığı konuşmada, ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayarak büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararının hiçbir şekilde hukuksal zemininin olmadığını, yok hükmünde olduğunu belirterek, "Hiçbir şekilde meşruiyeti tanınmayacaktır." dedi.

Useymin, "Bizlerin, Filistin'e olan sevgisini burada yinelemek istiyorum. İİT'nin her zaman yanınızda olduğunu, dayanışma içinde olacağını, meşru haklarınızı elde edebilmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğimizi ve hakkınız olan tam egemen, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini kurmanız için elimizden geleni yapacağız." diye konuştu.

'TEK YOL TEK ÇÖZÜM İŞGALİN SONLANDIRILMASI'
Ürdün Kralı 2. Abdullah da zirvede yaptığı konuşmada, "Tek yol, tek çözüm, işgalin sonlandırılması ve 1967 sınırları bağlamında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti'ni iki devletli çözüm bağlamında gerçekleştirmektir." dedi.

Abdullah, bütün İslam ve Arap ülkelerinin acilen Filistinlilere destek bağlamında adımlar atması gerektiğinin altını çizerek, "Bu ülkeler, ekonomik bağlamda Filistinlileri desteklemeli ve Kudüs şehrinin Yahudileştirilmesi veya Arap, İslam veya Hristiyan kimliğinin değiştirilmesi için atılan adımlara karşı çıkılması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

İsrail'in Filistin halkına uygulamış olduğu zulmün durdurulması gerektiğini vurgulayan Abdullah, "Buna artık bir 'dur' dememiz gerekiyor. Uluslarası toplum, tarih karşısında bu sorumluğu üstlenmelidir." dedi.

SONUÇ ALAMIYORUZ... YAPTIĞIMIZ BÜTÜN ÇALIŞMALARI GÖZDEN GEÇİRMEMİZ GEREKİYOR
Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El-Ahmed El-Cabir Es-Sabah ise zirvedeki konuşmasında, "Bu olanlara karşı hiçbir şey yapmadan durmaya çalışıyoruz ya da duruyoruz. Suriye'de, Myanmar'da ve Filistin'de olan bitenlerin ne kadar karanlık olduğunu da görüyoruz. Bu saldırıların tüm insan haklarına karşı yapılmış olan saldırılar olduğunu görüyoruz. Sonra Güvenlik Konseyi'nde ve uluslararası toplumda kararlar alınıyor ama hiçbir şekilde uygulanmıyor. Biz çaresizlikler içerisinde olmaya başlıyoruz. Bu nedenle yaptığımız bütün çalışmaları gözden geçirmemiz gerekiyor." dedi.

ABD Büyükelçiliği'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına rağmen Kudüs'e taşındığına dikkat çeken Sabah, bu durumu "kötü gelişme" olarak değerlendirdi. Sabah, Büyükelçiliğin Kudüs'e taşınmasının bütün dinlere yapılan saldırı olduğunu kaydetti. Filistin halkının yanında durulması gerektiğine işaret eden Sabah, "Filistin halkı orada öldürülüyor ve nasıl oluyor da kimse bir şey diyemiyor. İsrail'e ne yaparsa yapsın hiçbir şekilde sorgu sual yapılmıyor. Bu nedenle uluslararası vicdana bunu sormak lazım." ifadesini kullandı.

'SİYASİ, EKONOMİK VE TİCARİ ÖNLEMLER ALINMALI'
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de zirvedeki konuşmasında ABD ve İsrail'e karşı siyasi ve ticari önlemler alınmasını, BM Genel Kurulunda özel bir oturumla ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararı ile İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarının değerlendirilmesini önerdi.

ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını eleştiren Ruhani, "Uluslararası kuralları ihlal eden bu keyfi hareket, siyonist rejimin bir başka cinayeti işlemesini beraberinde getirdi." diye konuştu. İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini de hatırlatarak, bunların, ABD yönetiminin tehdit oluşturduğu anlamına geldiğini ifade ederek, "ABD uluslararası barışa ve güvenliğe tehdittir." dedi.

Hasan Ruhani, ABD ve İsrail'e karşı İslam ülkelerine önerilerde bulunurken, şunları dile getirdi: "BM Genel Kurulunun özel bir oturum düzenlemesini ve ABD yönetiminin aldığı yasa dışı kararın ve siyonist rejimin işlediği suçların burada değerlendirilmesini öneriyoruz. Uzmanlardan oluşan grubun bir araya geldiği bir toplantıyla çözümlerin ortaya çıkmasını ümit ediyoruz. Böylece yeni yasa dışı kararların alınmasını önlemiş olabiliriz. ABD ve siyonist rejime karşı uygun siyasi, ekonomik ve ticari önlemlerin alınması gerekiyor. Müslüman hükümetlerin ve dünyanın özgürlükçü tüm hükümetlerinin siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerini gözden geçirmelerini, siyonist rejimle bağlarını kesmelerini öneriyoruz. Siyonist şirketlere de yaptırım öneriyoruz."

 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!