Ruh sağlığımız bozuluyor

Adana'da, 25 yaşındaki Songül Toromantekin, çocukları 4 yaşındaki Sümeyya ile 6 yaşındaki Yasir'in boğarak öldürdükten sonra tülbentle kendi boğazını sıkıp intihar etti.

Siirt'in Kurtalan İlçesi'nde memur olan 34 yaşındaki Ahmet Türkaslan, 4 yaşındaki ikizlerini zehirleyerek, eşini boğarak öldürdü. Türkaslan, daha sonra kendisini evinin tavanına asarak yaşamına son verdi.

Eskişehir'de geçen hafta 24 yaşındaki Dilek Özer, iki kızıyla birlikte Porsuk çayına atlayıp hayatına son verdi.

ADANA

İddiaya göre, Sarıhamzalı Mahallesi’nde dönercilik yapan 26 yaşındaki Salih Toromantekin sabah işyerine giderken eşi Songül Toromantekin de çocukları Sümeyya ve Yasir ile birlikte kendi evine 400 metre uzaklıktaki babası Nedim Aydın’ın evine gitti. Burada genç kadın ile çocukları ailesiyle birlikte kahvaltı yaptı. Nedim Aydın dışarı çıkarken eşi ve diğer çocukları bir yakınlarının cenazesi için Kozan İlçesi'ne taziyeye gitti. Songül Toromantekin ile çocukları evde tek kaldı. Ancak genç kadın ile çocuklarını gün boyu görmeyen ve aynı sokakta oturan Salih Toromantekin’in kız kardeşi saat 18.00 sıralarında eve geldi. Kapı açılmayınca iki katlı evin birinci katındaki pencere telini yırtıp açtıkları pencereden içeri bir çocuk girdirdi. Çocuk salonda cesetleri görünce içeri girdiği pencereden dışarı çıktı. İhbar üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Servis ekipleri geldi. Polis, kilitli kapıyı çağırdığı çilingire açtırınca salonda Songül Toromantekin, çocukları Sümeyya ile Yasir'in cesetleri bulundu. Evin çevresinde güvenlik ölmeni alınırken Olay Yeri İnceleme ekipleri çalışma başlattı. Çocukların boğularak öldürüldüğü genç kadının da boynuna sarılı tülbent bulundu ve onunda boğularak öldüğü anlaşıldı. Kadının yanında ise ‘Ölümümüzden kimse sorumlu değildir’ şeklinde yazılı olan notu bulundu.

DAHA ÖNCE DE ÖLMEK İSTEMİŞ

Adana Emniyet Müdürü Mehmet Salih Kesmez olay yerine gelerek inceleme yaptı. Çalışmaları yakından takip eden Kesmez yaptığı açıklamada, evin kapılarının içerden kilitli olduğunu, herhangi bir zorlama gözükmediğini, muhtemel genç kadının çocuklarını boğduktan sonra tülbentle intihar ettiğini söyledi. Teknik olarak kadının çocuklarını öldürdükten sonra tülbentle kendi boğazını sıkarak intihar edebileceğini belirten Kesmez, “Bu teknik olarak mümkündür, ama kesin ölüm nedenlerle yapılacak inceleme ve otopsinin ardından belli olacak. Ancak ilk izlenim annenin çocuklarını boğup intihar ettiği yönündedir. Anne daha önce de intihar girişiminde bulunmuş” dedi. Genç kadının son günlerde sürekli olarak kur'an okuduğu ve çevresine sık sık ‘bana cinler geldiler, bana kendilerini gösterdiler’ şeklinde konuştuğu da öne sürüldü.

Bu arada genç kadının babası ile eşi de olayla ilgili bilgi vermek üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Haberi alarak eve gelen yakınları ise gözyaşına boğuldu.

SİİRT

Kurtalan İlçesi'nde memur olan 34 yaşındaki Ahmet Türkaslan, getirdiği cinnet sonucu, 4 yaşındaki ikizlerini zehirleyerek, eşini boğarak öldürdü. Türkaslan, daha sonra kendisini evinin tavanına asarak yaşamına son verdi.

Kurtalan'da Milli Emlak Şube Müdürlüğü'nde memur olarak çalışan ve Kayseri nüfusuna kayıtlı Ahmet Türkaslan, getirdiği cinnet sonucu bir korkunç bir olaya imza attı. Kurtalan'ın Garzan Mahallesi'nde eşi ve ikizleriyle oturan ve bir süre önce geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanıp rapor alan Ahmet Türkaslan'ın ve ailesinden haber alamayan komşuları içeriden ağır kokular gelmesi ve kapının açılmaması üzerine polisi aradı.

Daireye giden polis, kapıyı kırıp girdiği içeride inanılmaz bir görüntü ile karşılaştı. İki çocuk bir odada, karı koca ise ayrı ayrı odalarda ölü olarak bulundu. Polis, ilk yaptığı incelemede Ahmet Türkaslan'ın eşi 32 yaşındaki eşi Handan Türkaslan'ı boğarak öldürdükten sonra 4 yaşındaki ikizleri Saadettin Mert ile Erdem Türkaslan'ı zehirleyerek öldürdüğünü belirledi. Eşi ve ikizlerini öldüren Türkaslan'ın daha sonra boğazına doladığı bir iple kendisini evin tavanına asarak intihar ettiğini tespit etti.

Kurtalan'da büyük üzüntü yaratan olayın ardından polis, olayla ilgili başlatığı soruşturmayı sürdürüyor. Cesetlerin kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için otopsi yapılacağı belirtildi.

Dilek Özer 10 ekim akşamı biri altı aylık, diğer 5 yaşındaki 2 çocuğu ile birlikte Porsuk çayına atladı. Görgü tanıkları, annenin çaya atmadan önce küçük kızını kucağına alıp emzirdiğini, büyük kızı Ayşan Özer’in annesine yalvararak “No’lur beni atma. Ölmek istemiyorum” diye ağladığını söyledi.

İKİNCİ ÇOCUĞU OLDUKTAN SONRA AGRESİFLEŞTİ

Çocuklarıyla birlikte intihar eden Dilek Özer’in 2003 yılında Metin Özer ile evlendiği belirtildi. Yakınları, Özer çiftinin aralarında bir sorunun bulunmadığını söyledi. Bir yakını 5 yaşındaki Ayşan Özer’in bu yıl ilköğretim okulu ana sınıfına başladığını belirterek, “Dilek, ikinci çocuğu Nisan’ı geçen Nisan ayında dünyaya getirmişti. Nisan dünyaya geldikten sonra Dilek değişti. Çok sinirli ve agresif oldu” dedi

DERİN KARAMSARLIK

Son bir hafta içinde meydana gelen bu üç olay "Ruh sağlımız bozuluyor" yorumlarına neden oldu. Anne ve babaların çocukları ile birlikte ölüme gitmesini Psikiyatr Prof. Dr. Cengiz Güleç hurriyet.com.tr'ye değerlendirdi.

Güleç; anne ve babaların ölüme çocuklarını da götürmesinin derin karamsarlıktan kaynaklanabileceğini söyledi. Psikiyatr Güleç, anne ve babaların, "benim için gelecek yok. Çocuklarım için de olmaz" psikolojisini girdiğini ve ayrı ayrı bölgelerde bu tip intiharların meydana gelebileceğini belirtti. Türkiye'deki ruh sağlığının bozulmasını ergenlik krizine de benzeten Güleç, bu tip intiharlara, akıl sağlığı yerinde olan insanların bile tutulabileceğini söyledi.

Güleç, son bir hafta içinde toplam 6'sı çocuk toplam 10 kişinin ölmesinin rastgele bir olay olmadığını da vurguladı.