Güncelleme Tarihi:
Başbakanlık’ta oluşturulan bir alt komisyon, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Yasa’da (RTÜK yasası) değişiklik öngören bir taslak hazırlayarak, ilgili kuruluşların görüşüne sundu; taslak RTÜK üyelerini atama yetkisini Cumhurbaşkanına veriyor
Alt komisyonun yasa taslağına ilişkin hazırladığı bilgi notunda, RTÜK’ün oluşumu ve özerklik anlayışının devlet yönetiminde bazı olumsuzluklara, Anayasa ile kurulan yasama, yürütme ve yargı erkleri sisteminde alışılmamış durumların ortaya çıkmasına neden olduğu bildirildi. Ülkede sık sık hükümet değişikliği yaşanması nedeniyle kuruldaki üyelik yapısının iktidar-muhalefet dengesini yansıtamaz duruma geldiği belirtilen yazıda, "Ayrıca ülkemizde seçimlerin her 5 yılda yapıldığı dikkate alındığında, 6ı yıl görev süresi olan RTÜK üyelerinin hiçbir zaman TBMM’deki iktidar-muhalefet dengesini koruyamayacağı da bir gerçektir" denildi.
RTÜK üyelerinin mal bildirimi yönünden TBMM Başkanlığı ile muhatap kabul edildiği, ayrıca bütçesinin de TBMM Bütçesi içine alınması sonucu mali denetim dışında tutulduğu kaydedildi.
Anayasa’nın, yasamanın görevlerini düzenlerken, bunların arasına radyo ve televizyon yayıncılığı ile ilgili bir görev almadığı belirtilen yazıda, Anayasa sistematiği ve eşyanın tabiatı gereği de radyo ve televizyon konusunun, yürütmenin bir görevi olması gerektiği ifade edildi.
RTÜK Başkanlığı’nın TBMM ile ilgilendirilmesi ve özerk bir kuruluş olmasının, uygulamada yürütme organı ile ilişkilerde sorunlar yarattığı, RTÜK Başkanı ile Başbakan’ın eş düzeyde algılanmasına neden olduğu bildirildi. Yazıda, bunun sonucunda milli güvenliğin sağlanmasından sorumlu olan Başbakan’ın, bu sorumluluğunu radyo ve televizyonlar konusunda yerine getirmeme gibi bir durumla karşı karşıya kalma olasılığını ortaya çıkarttığı kaydedildi.
Alt Komisyon’un yazısında, yayın ilkelerine uymayan radyo ve televizyon kuruluşları hakkında uygulanacak yaptırım konusunda da bölücü, yıkıcı ve irticai yayınlarla ilgili olarak etkili olmadığı değerlendirmelerinin de yapıldığı bildirildi. Radyo ve televizyonların yayınlarının özellikle yerel düzeyde olanların bölücü, yıkıcı ve irticai yayınların izlenmesi, denetimi ve bu tür yayınların durdurulması konusunda da uygulamadan doğan yasal yetersizlerin bulunduğunun belirlendiği ifade edildi.
Hazırlanan yasa taslağıyla RTÜK’e bağlı 'Üst Kurul’un alacağı her türlü kararın uygulanması, kurul kararına bağlanmış yayın izin, tahsis ve iptal işlemlerinin gerçekleştirilmesi, yasada belirtilen gözetim, denetim ve değerlendirme faaliyetlerinin yerine getirilmesi için "Radyo ve Televizyon Kurumu Başkanlığı" kurulması öngörülüyor.
Daha önce iktidar ve muhalefet partilerinin gösterdiği adaylar arasından seçilen kurul üyelerini, taslağın yasalaşması durumunda Cumhurbaşkanı atayacak. Kurul, Cumhurbaşkanı’nın doğrudan atayacağı 3 kişi ile Cumhurbaşkanının, Bakanlar Kurulu’nun bildireceği adaylar arasından seçeceği 3 kişi, YÖK’ün bildireceği adaylar arasından seçeceği 2 kişi ile Gazeteciler Cemiyetleri ile Anadolu Basın Birliği’nin gösterecekleri adaylar arasından seçeceği 1 kişiden oluşacak. Düzenlemenin yasalaşması durumunda, mevcut kurul üyeleri, yeni üyelerin atama işlemlerinin Resmi Gazete’de yayımına kadar görevlerine devam edecekler.
Seçilen Üst Kurul üyeleri her yıl Cumhurbaşkanlığı’na mal bildiriminde bulunacak. Kurul Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenecek.
Taslak, radyo ve televizyon yayınları hakkında kamuoyunun düşünce ve dileklerini belirlemek, sonuçlarını RTÜK’e bildirmekle görevli bir "Ulusal Danışma Kurulu" oluşturulmasını öngörüyor.
Kurul’da, TBMM’de grubu bulunan siyasi partiler, Başbakanlık, bakanlıklar, TRT, RTÜK, ulusal düzeyde yayın yapan radyo ve televizyonlardan, iletişim fakültelerinden, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan, Devlet Tiyatrosu, Devlet Opera ve Balesi, gazeteci dernekleri, Anadolu Basın Birliği, Eser Sahipleri Meslek Birleri, Türkiye Barolar Birliği, TMMOB, YÖK, TZOB, TESK, TOBB, işçi ve işveren konfederasyonları ile Türk Dil Tarih Kurumu’ndan temsilciler görev yapacak.
Kurul, yılda bir kere Üst Kurul Başkanı’nın çağrısı üzerine toplanacak.
Yayın izin isteminde bulunan kuruluşların yerine getirmeleri gereken koşulları da yeniden belirleyen taslak, Başbakanlık’tan "Güven Belgesi" alınmasını öngörüyor.
Ulusal, bölgesel ve yerel çapta tv kanal ve radyo frekans planları ile radyo ve televizyon yayınlarına esas olan frekans bandları ile ilgili çalışmalar yapma yetkisi Telsiz Genel Müdürlüğü’ne veriliyor.
Yeni düzenleme ile sayısal uydu platformları ile kablo tv ortamından paket olarak program kanallarının iletilmesine de olanak sağlanıyor.
Ulusal düzeydeki yayınların Üst Kurul, yerel ve bölgesel yayınların valilik ve kaymakamlık tarafından izlenmesini öngören taslak, yayınların men edilmesi yetkisini de yerel ve bölgesel yayınlar konusunda il valilerine veriyor.
Yeni düzenlemede de özel radyo ve televizyon kuruluşunda yüzde 10’dan fazla hissesi olanların devletin herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak alamamaları ve menkul kıymetler borsasında işlemde bulunamamaları yasağı korunuyor. Özel radyo ve televizyon kuruluşlarının hisseleri, geçmişte olduğu gibi yine nama yazılı olacak.
Siyasi partiler, dernekler, sendikalar, meslek kuruluşları, kooperatifler, vakıflar, yerel yönetimler ile bunlarca kurulan veya ortak oldukları şirketler, birlikler, üretim, yatırım, ihracat, ithalat, pazarlama ve finansal kurum ve kuruluşlara radyo ve televizyon yayın izne verilmeyecek.
Yazılı yayın organları için getirilen Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğü gibi özel radyo ve televizyon için de Sorumlu Genel Yayın Yönetmenliği zorunlu hale getiriliyor. Bu görevlendirmeyi yapmayan yayın kuruluşlarına yayın izni verilmeyecek.