RTÜK: Televizyon mankene teslim edilemez

Güncelleme Tarihi:

RTÜK: Televizyon mankene teslim edilemez
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2001 00:00

Türk televizyonculuğunun 33. yılı kutlamaları, televizyoncularla, RTÜK başkanı arasında polemiğe sahne oldu. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)Başkanı Nuri Kayış, "Türk medyası teknolojide uzay çağını yaşıyor ama yayınların kalitesi ve etiği açısından aynı şeylere söylemek mümkün değil" dedi. Televizyon yayıncılığının mankenlere, güzellik kraliçelerine teslim edilmeyecek kadar ciddi bir iş olduğunu kaydeden Kayış, özel televizyonculuğun geçiş döneminde olduğu için RTÜK'ün çok hoşgörülü bir yaklaşım içinde olduğunu da savundu.

Televizyoncular ise RTÜK'ün politize bir kuruluş haline dönüştüğünü savunarak, RTÜK yasasını medyayı cezalandırma yasası olarak tanımladılar.

TRT ve Televizyon Yayıncıları Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği ''33. Yılında Türkiye'de Televizyon Yayıncılığı'' konulu paneller dizinin ilkinde konuşan
RTÜK Başkanı Kayış, medyaya ağır eleştiriler yöneltti.

Kayış, ''Müteahhit, sigortacı patronlar diğerlerinin yerini aldı ki, bunlar zaman zaman iktidarları övdü. Kimi zaman tehditlere, şantaja başvurdu. Teşvikler, krediler yağdı'' dedi.

Seviyesizliğe pirim veriliyor

Medyanın ülkenin gerçeğinden uzaklaştığını, baskı makinelerinin yerini ''tencere-tava'' seslerinin aldığını ifade eden Kayış, televizyonların daha çok izlenmenin yolunu ''seviyesizliğe prim vererek'' bulduğunu söyledi. Kayış, şöyle devam etti:

''Medya patronları, meslek ilkelerine değil kendilerine bağlanan gazetecileri astronomik ücretlerle ödüllendirdi. Bu gazeteciler, fikirleriyle değil yaptıkları iş takipleriyle konuşulur oldular. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi şimdi medyada bir de tekelleşme sorunu yaşanıyor. Yapılan çalışmalar, televizyonların büyük bir bölümünün zararda olduğunu gösteriyor. Yine de televizyon satın alma yarışı var. Bunda, güçlü bir silaha sahip olma güdüsü yatıyor.''

Çek televizyoncuları örnek alın

Kayış, genel yozlaşma içinde olduğunu idida ettiği Türk medyasında etik kuralların egemen olması gerektiğini belirtti. Kayış, ''Editörler, gazetecilik ve televizyonculuğun bir yatırım değil, kamusal bir hizmet olduğunu patronlarına iyice anlatmalıdır. Çek Televizyonu çalışanlarının gösterdiği mücadele, bizim arkadaşlara da örnek olmalıdır'' şeklinde konuştu.

Tekelleşmeyi önleyecek yasaların itinayla uygulanması, gerekirse yeni yasalar çıkarılması, meslek örgütlerinin mesleğe uygun davranışlarda bulunmayanları aralarında barındırmaması gerektiğini dile getiren Nuri Kayış, okuyucu ve izleyicilerin de kendilerinden yana olmayan televizyon ve gazeteleri izlemeyerek, okumayarak protesto etmelerinin önemine dikkati çekti.

RTÜK çok hoşgörülü

Kayış, medyanın genel anlamda düzelebilmesi için TRT'ye de büyük görevler düştüğüne inandığını belirterek, ''TRT, nitelikli yayın yaparsa, özel tv'ler de onu izlemek zorunda kalacaktır. TRT, son dönemde reyting kaygısına düşmüştür. Oysa, bu kaygıya düşmemeli. Temel kaygısı kaliteden ödün vermemek olmalıdır'' dedi.

''Televizyon yayıncılığı, mankenlere, güzellik kraliçelerine, artistlere teslim edilemeyecek kadar ciddi bir iştir'' şeklindeki sözleri salondakiler tarafından alkışlarla karşılanan RTÜK Başkanı Kayış, konuşmasını şöyle tamamladı:

''RTÜK, Türkiye'de özel tv yayıncılığı bir geçiş döneminin sancılarını yaşadığı için gerçekten çok hoşgörülü bir yaklaşım içinde bulunuyor. Kanunu tavizsiz uygulasak, inanın TRT'nin yanında en çok birkaç kanal açık kalır. Her şeye rağmen sorumlu yayıncılılık yapan bir avuç yayıncıya teşekkür ediyorum.''

RTÜK'ün uygulamaları dehşet verici

Show TV Genel Müdürü Murat Saygı ise RTÜK'ü eleştirdi. Saygı, ''RTÜK'ün televizyonların gelirlerinden değil, cirolarından yüzde 10 aldığını'' belirterek, şöyle dedi:

''Bu, bir kar ortaklığı değil, gelir ortaklığı haline gelmiştir. RTÜK, politize bir kuruluş haline gelmiştir. RTÜK'ün kendi yorumlarıyla yaptığı uygulamalar kısmı, bizi en çok ilgilendiren kısımdır. RTÜK'ün, uygulamalarını dehşetle izlediğimiz yorumları var. Biz, RTÜK'ün bu tür uygulamalarına karşıyız.''

CNN Türk Genel Yayın Müdürü Taha Akyol da CNN'nin dünya çapındaki çalışmalarından bahsederek başladığı konuşmasında, şirketin dev bir haber kuruluşu olmasına rağmen gelişmeleri de takip ederek yeni yatırımlara ve organizasyonlara gittiğini anlattı.

RTÜK yasası medyaya ceza

Televizyonun hayatın her alanını kapsadığı, bunun için televizyoncuların da her alanda uzmanlaşması gerektiğini ifade eden Akyol, ayrıca, yayıncılıkta kitlelerin duyarlı oldukları konularda duygu sömürüsünden, sansasyondan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Akyol, şunları kaydetti:

''Türkiye'de, 12 Eylül anayasasının meydana getirdiği devletçi, merkeziyetçi zihniyet nedeniyle teknoloji bu bakıştan daha süratli olduğu için özel televizyonculuk da yasasız olarak yayıncılığa başlamıştır. Ayrıca, dünyanın hiçbir tarafında olmayan bir star sistemi teşekkül etmiştir. Öte yandan Türkiye'de RTÜK Yasası, bir siyasi iktidarla medya arasında kıran kırana savaşın olduğu bir dönemde, medyayı cezalandırmak için çıkarılan yasalardan biridir. Kuralsızlığı savunmuyorum, ama yasada hakikaten bu cezalandırma sisteminden vazgeçilmeli.''

Türk televizyonculuğu 33 yaşında
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!