Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de televizyon ve gazetelerle iletişime geçmenin ekran karşısında yer almak veya sabahleyin bir gazeteyi okuyarak gerçekleştirmenin mümkün olduğunu belirten RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, bu sektörü denetleyen bir kurumun başında olduğunu belirterek sözlerine başladı. "Özel televizyonların ve radyoların yayına başlamasının ardından büyük bir yayıncılığın başladığını belirten Dursun, Türkiye’de geniş kapsamlı bir yayıncılar ağı ile donatıldığını belirterek 24 genel,15 bölge, 210 il, 78 kablo, 148 uydu yayını yapan toplam 475 televizyon bulunduğuna dikkat çekti. 35 genel, 98 bölgesel, 929 yerel, 53 kablo ve 115 uydudan yayın yapan radyo sayısının bulunduğunu vurguladı.
EVLERDE 3 TV VAR
RTÜK Başkanı Dursun, Türkiye’de 17 milyon hanede toplam 33 milyon kayıtlı TV alıcısının bulunduğunu söyledi. Türkiye’de her hanede bir televizyon değil yapılan çalışmalar doğrultusunda yüzde 30 oranında her evde iki televizyonun olduğunu belirten Dursun, yüzde 20 civarında ise her evde üç televizyon olduğunu belirtti.
YASA DEĞİŞİYOR
Mevcut yasa ile frekans tahsisi konusunun çözümünün imkansız olduğun da sözlerine ekleyen Dursun, yayıncılık konusundaki karmaşanın sona ermesi ve devlete kullanılan frekansların kiralarının girdi olarak kazandırılması için çalışma başlattıklarını belirterek "Bugün ücretsiz olarak kullanılan her frekasın kira bedellerinin alınmasını sağlayacak bir çalışma içindeyiz. Öncelikle sayısal frekansın ihalesini yapacağız. Yeni yasamızı düzenliyoruz. Bir çok işle uğraşan kimselere ortaklık şansı verilmiyor. Bunları da değiştiriyoruz" dedi.
HERKESİN BEĞENDİĞİ PROGRAM İMKANSIZ
Yayınlardan şikayetlerle ilgili bir değerlendirmede bulunan RTÜK Başkanı Davut Dursun, katılımcıların sorularını cevaplarken, "Hepimizin elinde bir kumanda var. Ve herkes yayınları ücretsiz olarak izliyor. Dünyada bir çok ülkede yayınlara ücret ödenirken, Türkiye’de izleyici hiçbir ücret ödemeden istediği televizyon kanalını izleyebiliyor. Burada açıkça şunu ifade etmek isterim. Türkiye’de bütün izleyicilerin istediği ölçülerde bir yayın yapmak çok zor. Herkes kendi beğendiği tarzda program yapılsın istiyor. Komşusu da öyle, üst kattaki de öyle. Bunu yapmak imkansızlık kadar zor" dedi.
Yayıncıların reyting kaygısı içinde program yapmasını da değerlendiren Dursun, "Elbette böyle olacak. Rayting alacak, reklam gelecek ve o yayıncı kuruluş kurumunun ödemelerini yapacak. Bunda şaşılacak bir durum yok" dedi.
ZARAR EDEN BIRAKMIYOR
Televizyon yayınlarının bir yerden sübvanse edilmediği takdirde sadece reklam gelirleri ile ayakta kalabildiğini belirten Dursun, 3.8 milyarlık bir reklam pastası bulunduğuna dikkat çekerek bunun yayıncılar tarafından 1.7’sinin kullanılabildiğini belirtti. Bunun da yeterli olmadığını söyleyen Dursun, Bu şekilde yayıncıların zarar etmeden yayınlarını sürdürmesinin imkansız olduğunu dile getirdi.
Yayıncılıkta zarar ettiğini birkaç yayın kuruluşu hariç hepsinin dile getirdiğini belirten Dursun, Buna rağmen, hiç kimsenin yayıncılıktan çekilmeyi düşünmediğini söyleyerek, "Yayıncılık öyle bir şey ki kurum zarar ediyor ama bırakıp gitmeyi, başkasına devretmeyi kimse düşünmüyor" dedi.
Yayın kuruluşlarında 15 bin çalışanın bulunduğuna dikkat çeken Dursun, bunun yüzde 60’nın genel yayın yapan kuruluşlarda istihdam edildiğini söyledi.
Program sonunda Kırıkkale valisi Hakan Yusuf Güner ile Kırıkkale Belediye Başkanı veli Korkmaz, programa katılımlarından dolayı RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun’a bir hediye sundu.