Romney ve Gingrich arasındaki yarış düelloya dönüştü

Cumhuriyetçilerin başkan adaylığı yarışı Güney Carolina'daki ön seçimler sonrasında iyice kızıştı. Şimdi ortada üç eyaletten üç farklı birinci var ve bu durum Iowa seçimlerinin kesin sonuçları açıklanmadan önce popüler hale gelen Romney'nin de yerini sarstı.

İki eyalette geride kalan ama Güney Carolina'da birden zafer kazanan Gingrich, başkanlık yarışında “Ben de hala varım” dedi ve iddialı adaylar arasında yerini aldı.

Bir sonraki önseçimlerin durağı olan Florida'da yapılan anketlerde de Gingrich ile Romney'nin şu an başa baş gitmesiyle birlikte, iki aday arasındaki çekişme, son günlerde giderek artmaya ve “düello”ların başlamasına yol açtı.

Bu konudaki mücadele alanlarından biri de Gingrich ve Romney'nin vergi beyanları ve eski iş bağlantıları.

ROMNEY MERAKLA BEKLENEN VERGİ BEYANNAMESİNİ AÇIKLADI
Mesela, Gingrich'in vergi beyannamesini açıklamasından sonra, normalde Nisan ayında bu beyanı yapacak olan Romney, bu beyannameyi açıklamayı öne almıştı. Tarihteki en zengin ABD başkan adaylarından biri olduğu bilinen Romney, vergi beyannamesini bugün açıkladı.

Buna göre, Romney 2010 yılında 21.7 milyon dolar, 2011'de de 20.9 milyon dolar gelir elde etti. Bu kapsamda da 2010 yılında Romney, yüzde 13.9 vergi oranıyla 3 milyon dolar civarında vergi ödedi. 2011 için de yüzde 15.4 oranla 3.2 milyon dolar vergi ödemesi bekleniyor.

Bu rakamların, Romney'nin yakın rakibi Gingrich ile ABD Başkanı Barack Obama'nın ödediği vergi oranlarından çok daha az olduğu belirtiliyor. Romney çifti hayır kurumlarına da 7 milyon yardım yapmış ancak bunun en az 4.1 milyon dolarının Mormon kilisesine yapıldığı ifade ediliyor.

Yine de beyannamenin sadece 2010 yılındaki vergiler ve 2011'e ilişkin de tahminleri içermesi eleştiriliyor ve yetersiz bulunuyor.

Buna karşın, Gingrich, Freddie Mac şirketi lehine “lobicilik” yaptığı suçlamalarına, bu şirkete sadece danışmanlık yaptığı şeklinde karşılık vermişti. Gingrich'in eski danışmanlık firması, ikinci bir adım atarak Gingrich'in Freddie Mac ile 2006 yılında imzaladığı kontratı kamuoyuna açıkladı. Ancak, burada da kontratın sadece 2006 yılını kapsaması ve Gingrich'in görevinin ne olduğuna dair fazla detay içermemesi “olumsuz unsurlar” olarak yorumlandı.

AÇIK OTURUMLARDA "KAPIŞMA"
Romney ve Gingrich kozlarını Amerikan televizyonlarındaki açık oturumlarda paylaşıyor.

Adayların bu oturumlardaki performanslarının önseçimlerdeki başarılarını etkilediği artık biliniyor, bu da onların her yeni açık oturumda birbirleriyle mücadele etmelerine neden oluyor.

Bunun son örneği de bugün NBC televizyonunda yaşandı.

Önceki oturumlarda daha sakin ve temkinli tavırlarıyla bilinen Romney, bu kez kaybettiği ivmeyi tekrar yakalayabilmek için, Gingrich'e karşı adeta “saldırıya” geçti.

Romney, oturum sırasında Gingrich'in Temsilciler Meclisi Başkanı olduğu dönemdeki faaliyetleri ve devlet destekli mortgage devi Freddie Mac için yaptığı çalışmalara sert eleştiriler yönelterek, Gingrich'i Freddie Mac lehine “lobicilik” yapmak ve bunun üzerinden kazanç sağlamakla suçladı.

Gingrich için “güvenilmez ve ilkesiz” diyen Romney, “Bence seçilmek, liderlikle alakalı bir husus. Gingrich'e, 1994 yılında partimizin lideri olma fırsatı tanınmıştı ve o, dört yılın sonunda utanç verici biçimde istifa etmek zorunda kaldı” dedi.

Gingrich'in, Meclis Başkanlığı görevini bıraktıktan sonraki 15 yıl içerisinde de Washington'da “kazanç uğruna lobicilik” faaliyetleriyle uğraştığını belirten Romney, Gingrich'in meclis başkanlığı döneminde kendi partisine mensup milletvekilleri tarafından bile ağır eleştirilere uğradığını savunarak, “Gingrich meclis başkanlığından ayrıldığında, kendisine yönelik destek oranı yüzde 18'e düşmüştü. Dört yıllık görevinin ardından parti olarak tarihi yenilgiler aldık” diye konuştu.
Gingrich ise Romney'nin suçlamalarına karşı önce soğukkanlılığını bozmayarak, “Bu geceyi Romney'nin verdiği yanlış bilgilerin takibini yaparak geçirmeyeceğim” şeklinde yanıtlar verdi, ancak rakibinin iddialarındaki ısrarı üzerine tonunu sertleştirdi.

Romney'yi “kirli siyaset” yapmakla ve doğruları söylememekle suçlayan Gingrich, Romney için, “iyi bir yatırımcı olabilir ama berbat bir tarihçi” ifadesini kullandı.
Gingrich, Romney'ye hitaben, “Tekniğini biliyorum, (2008 seçimlerinde) McCain'e karşı da Huckabee'ye karşı da bunu kullandın, ama bu işe yaramayacak çünkü Amerikan halkı neyin ne olduğunu biliyor” dedi.

Gingrich, Romney'nin Cumhuriyetçi Valiler Birliği'nin başkanlığını yaptığı dönemde, parti olarak valilikler kaybettiklerini ve Romney'nin Massachusetts Valisi olduğu dönemde de eyalette koltuk kaybettiklerini ifade etti.

ADAYLARIN BİRBİRLERİNİ SUÇLAMALARI OBAMA'YA YARAYACAK GİBİ...
Adayların bu çekişmeleri kendilerine zemin kazandırıyor ama bir yandan da tepki çekiyor. Çünkü bu kapışmalar sadece canlı yayınlarda değil, televizyon reklamlarında da devam ediyor.

Adayların önseçimlerin yapılacağı eyaletlerdeki reklamlarında birbirlerini suçlayacak ifadeler kullanması, bazı cumhuriyetçi seçmenler tarafından eleştiriliyor.

Adayların bunları yaparak Obama'ya karşı birbirlerini “yediğini” belirten seçmenlerden bazıları hiçbirine oy vermek istemediğini söylüyor.

Aslında, seçmenlerin bu yorumları dikkat çekici. Çünkü Cumhuriyetçi adaylar, hangisi seçilirse seçilsin, partinin başkan adayının gücünü daha şimdiden Obama karşısında azaltıyor.

Cumhuriyetçi başkan adaylarının birbirlerine karşı tonları ve suçlamalarının partinin önseçimlerinde kendilerine ne kadar yarar getireceği bir müddet sonra belli olacak ama daha şimdiden Obama'ya yaramaya başladığına kesin gözüyle bakılıyor.