Romanya'da AIDS kaptı önce kızı, sonra eşi öldü

Güncelleme Tarihi:

Romanyada AIDS kaptı önce kızı, sonra eşi öldü
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2000 00:00

Haberin Devamı

Romanya'da AIDS'e yakalanan Selahattin Demirer, bu korkunç hastalığı ailesine de bulaştırdı. Önce kızı sonra da eşi Zübeyde Demirer öldü.

Eşiyle kızını AIDS'den kaybeden ve 10 yıldır AIDS hastası olan 32 yaşındaki Selahattin Demirer, hem hastalıkla, hem de toplumdaki önyargılarla mücadele ediyor. Demirer, Romanya'da çalışırken AIDS'e yakalandı. Türkiye'ye döndüğünde bu gerçeği bilmeden evlendi ve hastalığı eşine taşıdı. Kısa süre sonra bir kız çocukları oldu. Önce kızı, ardından eşi öldü.

Askerlik görevini tamamladıktan sonra 1990 yılında Romanya'daki ağabeyinin yanına giden Selahattin Demirer, buradan kendinin ve ailesinin yaşamını değiştirecek hastalıkla geri döndü. Romanya'da bir kadından aldığı virüsten habersiz evlenen Selahattin Demirer'in kısa süre sonra bir kız çocuğu dünyaya geldi. Demirer, karaciğer-safrakesesi sorunu nedeniyle gittiği Ankara'da bulunduğu sırada, bir arkadaşının uyarması üzerine Elisa testi yaptırdı. Test sonucunu memleketi Aksaray'dan telefonla öğrendiğinde, önce hiç ihtimal vermedi. Ancak doğrulama testi için tekrar Ankara'ya gitmeden de edemedi. Doğrulama testlerinin sonucu, gönlünden geçenle uymadı. Vücudunda HIV/AIDS bulunduğu teşhisi kesinleştiğinde yıl 1993'tü.

VİRÜS TÜM AİLEDE

Hacettepe Tıp Fakültesi İnfeksiyon Kliniği, eşine ve kızına da testin yapılması gerektiğini söyledi. Sonuç üzücü ama şaşırtıcı değildi. Bütün aile AIDS'liydi. Demirer için yıpratıcı, yorucu, çoğu kez de umut kırıcı savaşı başladı. Devam ettiği kahveye gelmemesi istendi. Yakın çevresi çocuklarını, Demirer'in kızı Özgül'ünden kaçırdı. Uzun süre iş bulamadı. Ankara'ya bakanlara kadar çıktı. Bakanlardan biri Ankara Metrosu'nun inşaatında çalışmasını önerdi. AIDS ile ilgili bir toplantıda konuşma yaptı. Orada dönemin Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna tarafından Aksaray Ortaköy Devlet Hastanesi'nde, santral memuru olarak işe alınması sağlandı. Herhangi bir sosyal güvencesi bulunmasa bile iş sahibi olmaktan hoşnuttu.

ART ARDA ÖLÜMLER

Ancak bu mutluluk da uzun sürmedi. Hastaneye yeni atanan bir genel cerrah, Demirer'i hastalığından dolayı ‘‘sakıncalı’’ buldu ve işten atılmasını sağladı. Sıkıntılar ve aksilikler zinciri yine başladı. Ailece tedavi için Ankara'ya gitmek üzere hazırlanırken kızları aniden rahatsızlandı. Acil olarak eski görev yaptığı hastaneye kaldırdılar. Burada yapılan bir iğnenin ardından küçük kız vefat etti. Demirer'in yorgun eşi, hayata küstü. Tedaviyi reddetti ve bir süre ilaçlarını almadı. Tekrar mücadeleye karar verdiğinde ise artık geçti. Ankara'ya gittikten birkaç gün sonra eşini de kaybetti. Tüm bunlar, Demirer'i mücadelesinden vazgeçirmedi. Bir yandan çevresine hastalığı anlatırken diğer yanda da tedavisini aksatmadan sürdürdü.

HERKES YAKALANABİLİR

Yaşamını ‘‘HIV'le Yaşamak’’ adlı kitabında anlatan Selahattin Demirer, ‘‘AIDS'in sadece uyuşturucu bağımlılarının ve homoseksüellerin hastalığı olduğu zannediliyor. Ancak görülüyor ki her kesimden insan bu hastalığa yakalanabilir. Önemli olan, öncelikli olarak hastalığı kabullenmek, tedaviye uyum sağlayabilmek ve doktoruna güvenerek mücadele edebilmek’’ dedi. Hastaların sevgi, şefkat ve maddi destek beklediğini belirten Demirer, ‘‘Ayakta kalabilmek uğruna yaşadığımız bunca sıkıntının arasında bir de toplum dışına itilmeyi hak etmiyoruz’’ dedi.

BİZLERDEN KAÇMAYIN

Halen Aksaray Ortaköy Devlet Hastanesi Mühür ve Evrak Takip Bölümü'nde çalışan Demirer, ‘‘İnsanlarımızın bizlerden kaçmasının ve önyargılı davranmalarının gerekmediğini anlatmak istiyorum. Bunun için hastalıkla savaşıyorum. İnsanlarımız AIDS denilince kaçıyorlar. Ama bu kaçışları nereye varabilir ki? Hastalığın ülkemizde yayılmasına rağmen herkes eli kolu bağlı kalmaya devam ediyor’’ diye konuştu.

Hastalığın yayılma nedenlerinin başında bulaşma ve korunma yollarının bilinmemesinin geldiğini belirten Demirer, test yaptırılan her merkezde danışmanlık hizmeti verilmesi gerektiğini söyledi. Demirer, HIV/AIDS'li hastaların tedavi maliyetinin yüksek (ayda 1000-1200 dolar) olduğunu, sevk işlemleri ve ilaçların alımında büyük sıkıntılar çektiklerini de belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!