Güncelleme Tarihi:
Sizi tanıyalım. Kimdir Buket Görgülü Öztunç?
Buket Görgülü Öztunç: Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Şu anda bir haber sitemiz var, abimle birlikte yürütüyoruz. Mezun olduktan sonra bir televizyon kanalında çalıştım. Ali ile de orada tanıştık. Televizyondan sonra iki ay kadar Devlet Opera ve Balesi’nde görev yaptım. Onun ardından ise 3.5 yıl Meclis’te İlhan Cihaner’in danışmanlığını yaptım. 2015 seçimlerinde Ali milletvekili adayı olunca etik olmayacağını düşündük, bıraktım.
Nasıl tanıştınız?
Buket Görgülü Öztunç: Televizyon kanalında çalışıyordum. Ali bizim çalıştığımız kanalda program yapmaya başladı. Beni görür görmez ‘Ben seninle evleneceğim’ dedi. İlk tepkim şaşkınlık ardından da korku oldu. Şok oldum herhalde hiçbir şey diyemedim. 2012 yılıydı. 26 yaşımdaydım. Ali benden 10 yaş büyük. Sonrasında ben kaçmaya başladım. Hayatımda tanıdığım en hırslı adamdır Ali. Her hafta program yapıyor, ben de onun programlarını çekiyorum. “Evleneceğim” dedikten sonraki ilk karşılaşmamızda hiçbir şey olmamış gibi davrandım ama uzak duruyorum. Ali de üstüme gelmedi. Tam 1 yıl sonra açıldı.
Ali Öztunç: Aşık oldum, görür görmez. İlk görüşte aşktı. Buket’e o gün, ‘Seninle evleneceğim’ dedim ve evlendim. Demek ki dediğimi yapmışım.
KAPININ ÖNÜNDE BEKLERDİ
Nerede ‘Tamam’ dediniz ilk görüşte ‘Seninle evleneceğim’ diyen insana?
Buket Görgülü Öztunç: Hiç pes etmedi. Ufak sürprizler. Gelir, kapının önünde beni görmek için beklerdi. Hiçbir zaman rahatsız etmedi. Benim için de en büyük kriter buydu. Beni ne kadar sevdiğini gösterdi, ne kadar azimle ve ümitle beklediğini gösterdi. Bunlar da beni çok etkiledi açıkçası. Bana o süreci güzel yaşattı, uzun ama güzel.
Peki siz bu zorlu ikna sürecinde neler yaptınız?
Ali Öztunç: Klasik çiçek falan işte. Doğum gününde hediyeler. Buket bir süre sonra ayrıldı kanaldan, ben programı bitirdim. Biz görüşmeye başlamıştık. Bir gün baktım Meclis’te, benim odanın kapısından Buket girdi. Bana söylememiş. İlhan Cihaner, ‘Gel beraber çalışalım’ demiş. Gelmiş, görüşmüş, anlaşmışlar benim odaya geldi. Ben, RTÜK üyesi olana kadar 1.5 yıl beraber çalıştık.
YÜZÜK BEKLERKEN TABLET GELDİ
Evlilik teklifi nasıldı?
İlk buluşmamızın olduğu restoranda evlilik teklif etti. İlk buluşma, evlilik teklifi, nişan hepsi orada. 14 Şubat Sevgililer Günü’ydü, yemeğe çıktık. Ali büyük bir paket çıkardı. Yani yüzük olmayacak büyüklükte bir paket. Tabletim kırılmıştı o günlerde, Ali de sağolsun bana tablet almış. Bozuldum, yüzük bekliyordum ama belli etmemeye de çalışıyorum. Ekşimiş bir suratla başladık yemek yemeye. 15-20 dakika sonra yüzüğü çıkardı. 15 Ağustos 2014’te de evlendik.
BALAYINDA BENİ BIRAKTI
Buket Görgülü Öztunç: Balayına Kıbrıs’a gittik. O hafta da Kıbrıs’ta RTÜK’ün toplantısı varmış. Ve Ali beni otelde bırakıp toplantıya gitti. Unutamayacağım bir anı işte. ‘Gidecek misin gerçekten’ dedim, ‘Gitsem çok iyi olacak. Birkaç saat. Lütfen’ dedi. Geldiğinde de surat astım.
Ali Öztunç: İşimdi, gitmem gerekiyordu.
Buket Öztunç: Üç yıl uğraştı, ‘Sen bir kadını ne kadar güzel seviyorsun’ dedim. Ali bana, eliyle de işaret ederek, ‘İmzaya kadar’ diyordu. Ben hep şaka yapıyor zannediyordum. Gerçekmiş. Bana inanılmaz ilgi gösteriyor, şiirler okuyordu.
Ali Öztunç: Yalan söylesem daha mı iyi olurdu.
EVİMİZİ VE TAKILARI SATTIK
UZUN yıllar gazetecilik yapan Ali Öztunç’un 2015’te RTÜK üyeliğinden istifa ederek Kahramanmaraş’tan milletvekili adayı olması üzerine çift, Ankara’daki evlerini ve düğünde takılan takıları satıp seçim çalışmaları için Kahramanmaraş’ın yolunu tutmuşlar. Şimdilerde kirada oturuyorlar. O gece milletvekili seçilmiş ancak sabah yurtdışından gelen 300 oyla vekilliği düşmüş. Ali Öztunç bir sonraki seçime kadar Maraş’ta milletvekili gibi çalışmaya devam ederken, eşi de yanındaymış. Buket Görgülü Öztunç, “İneği kaybolan da arıyor, boşanmak istemeyen de. Bu bizim için çok önemli” diyor.
HÜRRİYET’İN 1. SAYFASI DUVARDA
ÇİFTİN balkona açılan, küçük ve sıcacık bir çalışma odası var. İki çalışma masası karşılıklı konumlandırılmış. Kitap okurken de karşılıklı, yapılması gereken işler yapılırken de... Buket Görgülü Öztunç siteye haber giriyor, Ali Öztunç yeni kitabının hazırlıklarını sürdürüyor. Ali Öztunç’un masasının arkasında, çerçeve içinde Hürriyet gazetesinin 11 Nisan 1976 tarihli ilk sayfası asılı. Buket Görgülü Öztunç’un eşine bu yılki doğum günü hediyesi.
TOPUKLU AYAKKABI DİYALOĞU
BUKET Görgülü Öztunç’un boyu 1.78, eşinin boyu ise 1.71 olunca fotoğraf çekimlerimizde şakalaşmalar yaşandı. Öztunç ailesinin evi zaman zaman topuklu ayakkabı krizine de sahne oluyormuş. Buket Hanım, “Zaten giymiyorum, etek bile giymem tarzım değil. Ali de çok istemiyor zaten” diyor. Ali Öztunç’a “Erkekler bu konuyu genelde kompleks haline getirir. Hiç olmadı mı böyle bir sorun” diye soruyorum. “Bunu sorun etseydim evlenmezdim. Kendini aşmış bir adam için hiç önemli değil bu işler” yanıtı geliyor. Biz tam olarak konunun içinden çıkamadık ancak çiftimiz arasındaki bol kahkahalı diyalog şöyle:
Buket Görgülü Öztunç: O zaman niye düğünlere giderken ben topuklu giymiyorum hayatım?
Ali Öztunç: O kadar da değil canım.
BU GÜNLERDE EV HANIMLIĞIMI KEŞFETTİM
Eşiniz nasıl biridir?
Buket Görgülü Öztunç: Hayatımda tanıdığım en azimli adam. İnanılmaz çalışkandır, iyi niyetlidir. Samimidir, kötülük yoktur. Entelektüel, zeki bir adamdır. Oturup her şeyi tartışabiliyoruz, konuşabiliyoruz. Ortak noktalarımız çok. İkimizde de biraz inatçılık var. Didişme hali olabiliyor arada sırada. Bazen böyle parlayıp sonra sarılıyoruz. Hiç dağınık değildir. Seyahatten geldiğinde kapının önünde valizini açar, kirlilerini atar. Kendi toparlar, halleder.
PRATİKTİR, 15-20 DAKİKADA SOFRA KURAR
Ali Öztunç: Buket vicdanlı, iyi bir insan. Bana gerçekten çok yardımcı oluyor. Siyasetçinin eşi yardımcı olmazsa siyasette başarısız olursunuz. Anlayışlı. Siyasetçiler, hepimiz zaman zaman haksızlık yapıyoruz eşlerimize. Siyaseti seviyor. En büyük şansım bu. Güzel yemek yapıyor. Çok pratik. Milletvekili arkadaşlar arıyor buluşmak için. Dışarı çıkmıyoruz. 15-20 dakikada sofrayı hazırlar.
COVID-19’lu günler nasıl geçiyor?
Buket Görgülü Öztunç: Salgın öncesi işe gidiyordum, internet sitesini yaptığımız ofise. Şimdi evden çalışıyoruz. Misafir ağırlamayı çok severdik. Onu da askıya aldık. Evlenene kadar hiç yemek yapmadım ben ama Allah bana böyle bir yetenek vermiş sanırım. Özellikle bu COVID-19 sürecinde ev hanımlığı tarafımı keşfettim. Çok evcimen oldum.
EKMEĞİMİZİ EVDE YAPIYORUZ
Bu süreçte ekmeğimizi evde yapmaya başladık. Ben hamuru yoğuruyorum, Ali unu serpiştiriyor, suyunu ekliyor. Poğaçalar, börekler... Kendim açarak yapabiliyormuşum, öğrendim. Hatta annem evlenirken Ali’ye ‘Bu kız mutfağa girmez, hiçbir şey yapamaz. Aç kalırsınız Alicim’ dedi ama yanıldı. Günde iki kez evi, lavaboları çamaşır suyuyla temizliyorum. COVID çayımız var. Yaklaşık 40 çeşit baharattan oluşuyor. Portakal, limon kabuğu, kekik, karabiber, propolis, tarçın, nane... Ne ararsanız var içinde. Temizliğimize dikkat ederken bağışıklığımızı da güçlendiriyoruz.
HİÇ BU KADAR BİR ARADA KALMAMIŞTIK
Portakal kabuklarını falan kurutmaya başladım, sıkıntıdan. Eşimin yeni yönlerini de keşfetmeye başladım hatta. Hiç bu kadar bir arada kalmamıştık. Meclis de tatile girdi. Hiç durmuyor yerinde. İki saatte bir acıkıyor. Yemezse sinirleniyor, geriliyor.