Güncelleme Tarihi:
Kakava dedikleri Hıdırellez'i “bayram” olarak nitelendiren Romanlar, hazırlıklarını 1 yıl boyunca Kakava için yapıyor. Türk kültürü içinde de var olan ve inanışa göre Hızır ve İlyas peygamberlerin buluşma anını simgeleyen Hıdırellez, Romanlar için bereket anlamına geliyor.
Ev halkı hep beraber yüzyıllardır bayram havasında yaşadıkları Kakavalarına en iyi şekilde hazırlanmak için koşuşturuyor.
Erkekler ve çocuklar Kakava sabahı kutlama alanı Tunca Nehri kenarı gidecekleri atları tımarlayıp at arabalarını temizlerken kadınlar evleri boyayıp halı kilim yıkıyor, genç kızlar da Kakava günü giyecekleri kıyafetleri hazırlıyor. Romanların yoğun olarak yaşadığı Menzilahir ve Gazimihal mahallelerinde her evde bu telaşı gözlemek mümkün.
Bazı kişiler karınca yuvalarından aldıkları toprakları küçük kırmızı bohçaya sararak bereketli olması için cüzdanlarına ve çantalarına koyuyor, bazıları da hayallerindeki ev ve arabaya kavuşabilmek için gazetelerden, kitaplardan veya dergilerden kestikleri resimleri, çocuğu olmayan kadınlar ise yine aynı yöntemle kestikleri çocuk resimlerini gül dallarına asarak hayallerinin gerçek olmasını bekliyor. Boyları davullardan küçük davulcular mahallede ritimli şarkılar çalıyor. Neşelerini hiç yitirmeyen Romanlar, her yıl, özlemle, kendileri için büyük anlamı olan “Kakava”yı bekliyor.
KAKAVA İNANIŞLARI
Roman çeribaşı Fikri Ocak, yaptığı açıklamada, Kakava'nın kendine göre inanışları olduğunu belirterek, Romanların kendilerinin bayramı olarak niteledikleri Kakava günlerinde inanışların çoğunu canlı tutmaya çalıştıklarını söyledi.
Ocak, Kakava günleriyle ilgili inanışlarını şöyle anlattı:
“Kakava gecesi gül fidanlarının dibine dilekler adanır, evli kadınlar çocuk fotoğrafı asabilir. Ev isteyen kiremitten ev yapabilir. Kakava gecesi dört yol ağzında ateş yakılır ve üzerinden 3 kez atlanır. Burada amaç, dertlerin ateşe bırakılmasıdır. Evlere ısırgan otu asılır nazarın çıkması için. Kakava sabahı erken kalkılır ve at arabalarıyla Tunca Nehri'nin kenarına gidilir, nehirde el yüz yıkanır, kimileri nehre girerek yıkanır. Hastalıklardan kurtulmak için çayırlarda yuvarlanılır. Genç kızlar en güzel giysilerini giyer. Canlılık simgesi olarak ağaçlardan dallar koparılarak evlerin dış kapılarına asılır. Sağlıklı olmak için salıncaklarda sallanılır.”
Romanların kültüründe çeribaşılığın ayrı bir önemi olduğuna dikkati çeken Ocak, çeribaşının yoksulu kolladığını, fakire yardım ettiğini, sevenleri kavuşturduğunu söyledi.
Kendisinin seçimle çeribaşı olduğunu ifade eden Ocak, “Ama Edirne'de kendiliğinden çıkan çeribaşılar var, buna anlam veremiyorum” dedi.
Çeribaşı Ocak, “Sayın Başbakanımız Roman açılımıyla bize verdikleri değeri gösterdiler. İstanbul'daki buluşmamızda beni medyadan bildiğini söyledi.
Kendilerine saygım sonsuzdur. Kakava şenliklerimizde Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı aramızda görmek bize mutluluk verir” diye konuştu.
“KAKAVA, ATALARIMIZIN KÜLTÜRÜ”
Edirne Kenar Mahalleleri Kalkındırma ve Yaşatma Derneği Başkan Vekili Niyazi Zımba da Kakava'nın atalarının kültürü olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Kakava dediğimiz Hıdırellez, yüzyıllık vazgeçilmez geleneğimizdir. Kakava'da, Balkanlar'da ve Kafkaslar'da yaşayan Romanlar senenin 7 gününü bir arada geçirirlerdi. Bin çadır toplanır, çeribaşılar bu günlerde seçilirdi. Kuzular kesilir, davullar, zurnalar çalınır, oyunlar oynanırdı. Kız isteme olurdu. Dostluklar pekişirdi. Ancak gün geçtikçe Kakava'ya rağbet azalıyor. Bunun nedeni siyasi amaçlı hareket edilmesidir. Amacımız devletin zirvesini burada ağırlamaktır. Devletin zirvesi de Roman açılımıyla bize verdikleri değeri gösterdiler.”
Romanların yoğun yaşadığı Menzilahir Mahallesi sakinlerinden 74 yaşındaki Hamdi Körüklü de Zımba'nın yakınmalarını destekleyerek, “Eski Kakavalar yok şimdi, yokluk başladı her şey bitti” dedi.