Güncelleme Tarihi:
Galata'da yapılan ilk arkeolojik sondaj çalışmasında, Roma dönemine aii buluntular ortaya çıkmıştı. Çok katlı otopark yapılmak istenen arsanın kaderi birkaç gün içinde açıklanacak olan Anıtlar Kurulu kararı ile belli olacak.
İstanbul'un önemli tarihi mekanlarından biri yaklaşık iki yıllık bir kazıdan sonra gün yüzüne çıkmaya başladı. Kazının yapıldığı alan Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ekonomik ve kültürel hayata damgasını vuran Avram Kamondo'nun İstanbul'dan ayrılmadan önce yaşadığı köşkün kalıntılarını taşıyor. Galata'da Felek, Hacı Ali ve Banker Sokakların arasında kalan arsadaki buluntu, Avram Kamondo'nun evi olmasından çok, Roma dönemine uzanan kalıntıları taşıması açısından da önemli.
Toprak Mahsülleri Ofisi'ne ait arsa 1998 yılında ihaleyle Türkiye' nin sayılı emlak zenginlerinden Hacı Ali Akın ve ortaklarına satılmıştı. Arsa üzerinde çok katlı oto park yapılmak istenmesi üzerine mimar Mete Göktuğ 1 Numaralı Anıtlar Kurulu'na başvurarak kazı yapılmasını istemişti. Yaklaşık 1.5 yıl önce başlanan kazı şu anda mevsim şartları nedeniyle beklemede. Arsayla ilgili planlarını sorduğumuz Hacı Ali Akın, Anıtlar Kurulu'ndan gelecek kararı beklediğini, birkaç gün içinde sonuç almayı umduğunu söyledi.
Galata'daki ilk kazı
Arkeoloji Müzesi tarafından yapılan araştırma kazısında şu ana kadar inilen derinlikte Kamondo köşkünün temelleri dışında Roma dönemine ait kalıntılar da ortaya çıkartıldı. Üzerine otopark yapılması düşünülen kazı alanı hakkında İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Erendiz Özbayoğlu' nun bilgisine başvurduk: ‘‘Burada ilk başlarda Roma dönemi, Kamondo dönemi yani 1800'lerin sonu hatta 1900'lerin başına kadar uzanan geniş bir yelpazede yapı ögeleri görüldü. Demek ki, 2000 yılık bir dönemi kapsıyor, daha da alta gidilirse kimbilir neler çıkacak. Buranın tarih öncesi hakkında da bir şey bilmiyoruz çünkü.’’
Bakalım 1995 yılında sit alanı ilan edilen bölgede inşaat ya da kazı için nasıl bir çözüm bulunacak?
İNŞAAT YAPILAMAZ !
Burada inşaat yapılmaması lazım. Çünkü bu bölge 95'de sit alanı ilan edildi. Sit alanı ilan edilen bir yerde 2863 sayılı yasaya göre tek müdahale bilimsel kazı yoluyladır. Bu yasanın uygulanmadığı örnekleri İstanbul'da çok sık gördük. İnşaatlardan bir sürü tarihi kalıntılar çıkıyor ama bir formül bulunuyor ve inşaata yine de devam ediliyor. Maalesef yasalarımızda boşluk var. Bütün dünyada bir koruma teşkilatı var, Türkiye'de yok. Hatta koruma kurulları emlakçı gibi çalışmaya başladı artık. Emlakçı başvuruyor, onlar da izni veriyor. İzin verirken de, ‘‘Yanınızda müze denetçisi olacaktır,’’ diyor. Binlerce inşaata iki üç arkeologun yetişmesi mümkün değildir zaten. Gece yok ediliyor tarihi eserler, sabah bir şey bulunamıyor.
Avram Kamondo kimdir?
19. yüzyıl sonlarının en önemli bankerlerinden. Tek önemi ekonomik hayattaki etkinliğinden değil, hem Musevi cemaati içinde özellikle eğitimdeki reformcu yaklaşımından, hem de kültür hayatındaki etkilerinden geliyor. Mimarlığa ‘‘Kamondo merdivenleri’’ni armağan eden Kamondo oğlunun ölümünden sonra 1866'da torunlarıyla Paris'e yerleşti. 1873'te ölen Kamondo, vasiyeti üzerine İstanbul'a getirildi.