Güncelleme Tarihi:
Emekli subaylardan sanatçılara geniş bir ittifakın "Guantanamo'yu Kapat" kampanyası Salı günü ülke çapında başlatıldı.
Kampanyaya katılan bir çok müzisyen, müziklerinin Guantanamo'da sorgu aracı olarak kullanılmış olmasına çok öfkeli.
Bu konudaki suçlamalara yanıt veren Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü CIA'nin sözcüsü George Little, müziğin Guantanamo'da ceza amaçlı değil, sadece güvenlik amaçlı olarak kullanıldığını söyledi.
CIA müziğin hiç bir zaman canlı bir rock konserindeki kadar yüksek sesle çalınmadığını da kaydetti.
"Guantanamo'yu Kapat" kampanyasına katılan REM'in açıklamasında, "Geçtiğimiz otuz yıl boyunca hep barış ve adalet amaçlı kampanyalara destek verdik. Şimdi bazı dostlarımızın yaptığı müziğin, izinleri ya da haberleri olmadan, işkence taktiklerinin bir parçası olarak kullanıldığını duymak bize dehşet veriyor. Bu Amerikan karşıtı bir davranış. Ötesi yok" deniliyor.
BBC'nin haberine göre kampanyaya katılan diğer sanatçılar arasında Jackson Browne, Steve Earle, Roseanne Cash, Billy Bragg, Bonnie Raitt, ve Rage Against the Machine de var.
Bu arada Washington'daki Ulusal Güvenlik Arşivi , kampanya adına yapılan Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası'na dayalı başvuru gereğince, Guantanamo'da yüksek sesle müzik çalmanın sorgu tekniği olarak kullanılmasına dair belgeleri istetiyor.
KORKUT VE CEZALANDIR
2008 yılının Kasım ayında yayımlanan bir Senato Silahlı Kuvvetler Komisyonu raporunda, müziğin bir sorgu tekniği olarak kullanıldığından bahsedilmişti.
Bir keresinde sorguyu yürütenlerden birinin müziğin günah olduğuna inanan tutsaklardan Muhammed Ould Selahi'yi bunaltmak için kullanıldığı anlatılıyordu.
Raporda,Selahi'nin 2003 yılındaki sorgulaması sırasında çeşitli ışık oyunlarına tabi tutulduğu ve Drowning Pool adlı gruba ait Let the Bodies Hit the Floor adlı parçanın kendisine defalarca yüksek sesle dinletildiği aktarılmıştı.
New York Üniversitesi İnsan Hakları Merkezi'nden Jayne Huckerby, yüksek sesli müziğin CIA tarafından kullanılan başka ülkelerdeki gizli cezaevlerinde de kullanıldığını söylüyor.
Huckerby daha önce yine Bilgi Edinme Yasası'ndan yararlanarak yaptığı bir başvuru sonucu 2005 tarihli bir CIA belgesine ulaşmış.
Belgede müziğin nasıl başka seslerin duyulmasını ve tutsakların birbiriyle haberleşmesini engellemek için kullanıldığı anlatılıyor.
Hurcerby müziğin CIA'nın savunduğu gibi masum bir güvenlik aracı değil, insanları "aşağılamak, korkutmak, cezalandırmak, algılarını zayıflatmak ve onları uykusuz bırakmak amacıyla kullanıldığını" ve böylelikle uluslararası insan hakları hukukunun çiğnendiğini söylüyor.
Amerikan Ulusal Güvenlik Arşivi'ne göre, AC/DC, Britney Spears, Bee Gees ve Marilyn Manson'un parçaları da Guantanamo'da kullanılmış.
Meow adlı kedi mamasının reklam müziği ve Susam Sokağı dizisinin müziği de tutsakların hücrelerine yayınlanmış.