Rock partili kitap tanıtımı

Güncelleme Tarihi:

Rock partili kitap tanıtımı
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2000 00:00

Mutlu TÖNBEKİCİ
Haberin Devamı

Ádetlerimize bir yenisi daha eklendi. Sergi, dükkan, metro derken artık 'kitap'ların da açılışı yapılıyor. Geçtiğimiz günlerde İnkılap Yayınevi, ‘‘İstanbul Dörtlüsü'' adında çıkan bir seri kitabı rock partisiyle tanıttı. Sponsorlar mı daha çok tanındı, kitap mı, belli değil...

Yer, İstanbul'daki Kemancı Kültür Merkezi. Adında bir kültür merkezi lafı olsa da aslında bir rock bar. Ekstradan bir sahnesi var, o kadar. Alternatif kültür etkinlikleri burada yapılıyor. Gelen davetiyede ‘‘Blue Jean Rock'n Roman Beer Party'' yazıyor. Nedir diye telefon açtığımda, aslında Hikmet Temel Akarsu'nun İstanbul Dörtlüsü Rock'n Roman kitaplarının tanıtımının yapılacağını, Efes Pilsen ve Blue Jean Dergisi'nin de sponsor olduğunu öğrendim. İyi dedim, arkadaşlarla toparlandık, gittik.

İçerisi her zaman olduğu gibi loş. Rock barlarda her daim gördüğümüz tipler, yanlarında güzel kızlar. Edebiyat dünyasından görebildiğim tek sima ‘Ağır Roman’ın yazarı Metin Kaçan'dı. Başka da gözüme çarpan olmadı. Davetiyedeki kadar karışık bir partiydi. Kitap demişlerdi, Blue Jean demişlerdi, canlı müzik Kesmeşeker demişlerdi, dj'ler Kaybedenler Kulübü demişlerdi. Galiba kitap hariç hepsi tanındı. Normal bir Kemancı gecesinden ne farkı var derseniz benim orada bulunmam dışında -çünkü hiç gitmem- hiç bir fark yoktu. Bir de içkiler bedavaydı. Çok dikkatli davetliler girişte bir yerlere sıkışmış kitap standını görebildiler.

Haber amaca uysun diye bari yazarla görüşeyim dedim. Hikmet Temel Akarsu, uzun uğraşlardan sonra bulunabildi. Ona ‘‘Ben pek anlamadım, bu şimdi neyin tanıtımı?'' diye sordum, ‘‘Tanıtım değil kutlama aslında, kitapları dörtlemenin kutlaması'' dedi. ‘‘Peki kitapla ilgili herhangi bir şey yapılmayacak mı, çıkıp konuşmayacak mısınız?'' dedim. ‘‘Hayır, teklif ettiler ama kabul etmedim. Beni ilgilendirmez'' dedi. ‘‘Peki nasıl anlayacağız kitap tanıtımı olduğunu?'' dedim, ‘‘Gören bu standı görür zaten, gerisi beni ilgilendirmez'' dedi. ‘‘Peki bu kadar masraf niye o zaman'' dedim, ‘‘Masrafı sponsorlar üstleniyor, bizi ilgilendirmiyor'' dedi. ‘‘Sizi ne ilgilendiriyor Hikmet Bey?'' dedim, ‘‘Edebiyat'' dedi. Ve onun üzerine uzun uzun yaptığı edebiyatın, şu an Amerika'da yapılanla aynı olduğunu, günlük hayatın edebiyatı olduğunu, ‘‘Dövüş Klübü'' filminin konusunun kendi konularıyla nasıl çakıştığını anlattı. ‘‘E, bari satıyor mu kitaplarınız?'' dedim. ‘‘50-60 bin satanların yanında ben bir hiçim, ama okuyucalarımın hepsi sadık okuyucu'' dedi. ‘‘Nereden biliyorsunuz?'' dedim. ‘‘E-mail'leşiyoruz'' dedi. ‘‘Kaç kişiler?'' dedim, ‘‘45 kişi, ama hepsi esaslı'' dedi. Teşekkür edip yerime oturdum.

Sağımdaki çift bir buçuk saattir ‘‘geç geldin'' kavgası yapıyordu. Önümdeki basamakta tam 15 kişi tökezledi. Biri boylu boyunca yere serildi. Bol bol gazeteci kardeşlerimi gördüm. Blue Jean ekibi tam takım oradaydı. Kesmeşeker her zamanki gibi sıkıcıydı. ‘‘Kaybedenler Klübü'', adı üstünde zaten kaybetmişler. Geri kalanlar da eğleniyor taklidi yapıyordu.

Kitaplar ne miydi? ‘‘Kaybedenlerin Öyküsü'', ‘‘İngiliz'', ‘‘Küçük Şeytan'' ve ‘‘Media.''

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!