Güncelleme Tarihi:
Yapay zekâ araçlarının, bir zamanlar yalnızca insanların yapabileceği düşünülen karmaşık görevleri yerine getirme becerileri çok etkileyici. Geçtiğimiz aylarda devrim niteliğindeki ChatGPT'nin sınavlara girip iyi puanlar aldığına, yazılımlar ürettiğine ve ilişki tavsiyelerinde bulunduğuna dair haberler medyada yer aldı. Üstelik bu akımın devamı da gelecek gibi görünüyor.
Ancak bu teknolojiler bazı kişiler için korkutucu bir soruyu da gündeme getirdi: Yapay zekâ işimi elimden alabilir mi?
ABD’de Princeton Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, yapay zekânın insanların yerini alma olasılığının en yüksek olduğu 20 mesleği ortaya koydu. Araştırma sonuçlarında ilk sırada çağrı merkezi operatörlüğü yer alırken, onu farklı disiplinlerde öğretmenlikler takip ediyor.
Yapay zekânın yeteneklerinin nasıl gelişmeye devam ettiğine dair önemli bir örnek, dil modellemesindeki son gelişmeler. Özellikle, OpenAI tarafından 2022'nin sonlarında piyasaya sürülen bir dil modelleyici olan ChatGPT, büyük ilgi ve tartışmalara neden oldu.
Araştırmacılar öncelikle 800 mesleğin yapay zekâ tarafından ne ölçüde otomatikleştirilebileceğini ölçen bir algoritma oluşturdu. Bu süreçte, çeviri, dil modelleme ve görüntü oluşturma gibi fonksiyonları olan 10 yapay zekâ destekli uygulama, sözlü anlama ve el-kol sabitliği gibi 52 insan becerisiyle ilişkilendirildi.
Sonuçta, iş yükünün en büyük kısmının yapay zekâ teknolojisi tarafından üstlenilebileceği ilk 20 iş tespit edildi. Bunların çoğu, aktüerlik, bütçe analizi, muhasebecilik ve hakimlik de dahil olmak üzere önemli düzeyde eğitim gerektiren işlerdi.
RİSK ALTINDAKİ İŞLERİN LİSTESİ DEĞİŞTİ
Araştırmacılar, algoritmayı son birkaç ay içinde dil modellemesinde gördüğümüz önemli gelişmeleri hesaba katacak şekilde ayarladıklarında, risk altındaki meslekler listesi değişti.
Bu yeni listede çağrı merkezi çalışanları ilk sırayı aldı. Nitekim pek çok şirketin şu anda bile bu pozisyon için yapay zekâ destekli chatbot'lar kullandığını düşündüğümüzde bu sonuç sürpriz değil.
-- Peki yapay zekânın iş hayatı üzerindeki etkisi şimdiden hissedilmeye başlandı mı?
-- Bazı mesleklerde insanların rolü tamamen son mu bulacak?
-- İnsan ve yapay zekâ arasında ortaklaşa bir çalışma yürütmek mümkün mü?
Merak edilenleri ve iş hayatının geleceğine dair öngörüleri Usight Yazılım ve Yapay Zekâ Teknolojileri Kurucusu Doç. Dr. Şebnem Özdemir ve İnsan Kaynakları Danışmanı Tuba Karagöz Sever ile konuştuk.
‘ÖĞRETMEN İLE YAPAY ZEKÂ DOĞRU İŞ BİRLİĞİ YAPMALI’
Araştırmada en öne çıkan mesleklerden biri öğretmenlik. Bir insana ihtiyaç duymadan da bu iş yürütülebilir mi?
Öğretmenlik mesleğinin istihdam potansiyelinin gelecekte eskisi kadar yüksek olmayabileceğini belirten Doç. Dr. Şebnem Özdemir, “Bunun sebebini anlamak için bazı sorular sormak gerekiyor: ‘Öğretmen ne tür görevler yapıyor? Bunun ne kadarı makine tarafından üstlenilebilir?’ Yıllardır eğitim-öğretim faaliyetlerinin bireysel olmasından bahsediyoruz, ama bunu sağlayacak ortam, araçlar istenen seviyede değildi. Hep öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi gerektiğini söyledik ama aynı anda pek çok imkânı denk olmayan sınıflarda öğretmen kendini ne kadar geliştirirse geliştirsin sonuç istediğimiz gibi olmuyordu. Yapay zekâ, konuyu hızlıca öğrenme, konu tekrarı yapma, anlamadığınız konularda doğru kaynaklara ulaşma ya da o kaynakların özetini okuma şansı veriyor. Yani öğretmen, üretici yapay zekâ ile doğru bir iş birliği yapabilirse, insana dokunma misyonu güçlenir” diye konuştu.
‘YA BİLİŞSEL SINIRLARI ZORLAYACAK YA DA ÜRETME BECERİMİZİ KAYBEDECEĞİZ’
Özellikle ChatGPT gibi üretici yapay zekâların ortaya çıkışı ve kullanımı ile yapay zekânın iş hayatı üzerindeki etkisinin daha net hissedildiğini ifade eden Doç. Dr. Özdemir, “Üretici yapay zekâlar, çeşitli şirketlerde satış, pazarlama, iletişim gibi süreçleri devralmaya başladılar. Üretici yapay zekâyı kullanmak isteyenlerin önünde bir yol ayrımı olacak: Ya makinenin ürettiklerinin üzerine koyan, bilişsel sınırlarını zorlayan insanlar olacağız ya da kopyala-yapıştır kültürü güçlenecek ve üretme becerimizi tamamıyla terk edeceğiz. Artık ‘insan-makine takımları’ gerçek oluyor. Şu zamana kadar, makine sadece insanın komutlarına göre sonuç üreten, insan da bu sonuçlar arasından seçim yapandı. Şimdi üretici yapay zekâlar çağındayız ve bu sadece üretilen sonuçlar arasından seçim yapmaktan çok öte bir insan-makine iş birliğini gerektiriyor” dedi.
YAPAY ZEKÂNIN İŞ HAYATINA OLUMLU VE OLUMSUZ YANSIMALARI
Tuba Sever ise yapay zekânın insan hayatına büyük avantajlar ve kolaylıklar sunacağına dair yaklaşımlar olduğunu hatırlattı ve bu teknolojilerin iş yaşamına olumlu etkilerini sıraladı:
-İş süreçlerinde verimlilik
-Hataların azaltılması
-Müşteri deneyiminin geliştirilmesi
-Meslek olarak yeni fırsatların geliştirilmesi
-Problem çözme yaklaşımlarının iyileştirilmesi
-Bilişsel fonksiyonlar ve daha iyi seviyede algoritma yaklaşımı
Sever insanların hızla sanallaşırken kendilerine ileride başa çıkamayacakları bir rakip ürettiklerini de söyleyerek, “Yapay zekâ konusunda iş dünyasını ve bizleri endişelendiren; insan faktörü olmadan, insanüstü seviyelerde zekâya sahip olacak şekilde eğitilmeleri ve kullanıma açılmaları. Bununla birlikte, yakın gelecekte yapay zekânın kötü amaçlı kullanılabileceği ihtimali de kaygıları artırıyor” dedi ve yapay zekânın olumsuz etkilerini şöyle özetledi:
-Daha fazla teknoloji ve otomasyon nedeniyle insanların tembelleşmesi
-İşsizlik oranının artması
-Bilgi, insanın önüne hazır geldikçe proaktifliğin, cesaret ve yaratıcılığın azalması
-Teknolojik kafanın ön planda olmasından ötürü bireylerdeki duygusuzluğun artması
-Deepfake sorunu yani mevcut bir görüntü veya videoda yer alan bir kişinin, yapay sinir ağları kullanarak bir başka kişinin görüntüsü ile değiştirilmesi
‘TOPLUMUN MAKİNEYİ İNSAN YERİNE TERCİH ETME SÜRECİ UZUN SÜREBİLİR’
Pek çok meslekte yapay zekânın insanın yerini alacağını söyleyen Doç. Dr. Özdemir, “Web tasarımcılığı, logo tasarımcılığı, satış temsilcisi, denetçilik gibi mesleklerde yapay zekânın insanın yerini tamamen alması yakın gelecekte mümkün. Tabii bunun çok kısa vadede bir anda olmasını beklememek lazım. Çünkü kültürel alışkanlıklar ve toplumun insan yerine bir makineyi kabul etme süreci de oldukça kritik. Sonuçta bir dönem bankalara gitmek zorunda olan bir topluluk, neredeyse tüm bankacılık işlemlerini mobil uygulamalarla halledebilir hale geldi. Ancak bu basit örneğin bile yerleşmesi, toplumsal olarak kabul görmesi oldukça uzun sürdü” dedi.
Doç. Dr. Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilişsel yeteneklerimizi, üreticiliğimizi oldukça az sergilediğimiz her meslek yapay zekâya devredilecek. Ancak bu devrediş süreci toplumsal kabule göre uzun ya da kısa olacak. Başlangıçta insan önce direnecek ama daha sonra makine ile iş birliği yapacak. İnsan kendisini yeniden öğrenmeye zorlayacak, konfor alanından çıkaracak her şeye karşı önce direnç gösteriyor ve isyan ediyor.”
YAPAY ZEKÂ MESLEKLERİN İCRA EDİLİŞ BİÇİMİNİ DEĞİŞTİREBİLİR
Yapay zekâ bazı meslekleri riske atarken olumlu etkileyeceği meslekler de olabilir mi?
Doç. Dr. Özdemir, herhangi bir mesleğin yapay zekâdan etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirtti ve ekledi:
“Çünkü yapay zekâ mesleklerin icra ediliş biçimini değiştirebilir, o meslekten yenilerinin doğmasına neden olabilir, bir mesleğin ele aldığı, çözmeye çalıştığı sorunları artırabilir. İnsanın makine ile donatıldığı, meta evrenlere giriş yaptığı bir dünyada yalnızlaşma, bağımlılık, kendini gerçekleştirme ve keşfetme tarafında yeni sorunlar ortaya çıkıyor, çıkacak da. İşte bunlar da psikologluğu daha kıymetli hale getirecektir. Ya da avukatlık mesleği makinelerle insanlar arasındaki hak ve anlaşmazlıklara yöneldiğinde, meta evrenlerdeki tartışmalı durumlarda arabuluculuk görevi üstlendiğinde daha da kapsamı genişleyecek ve farklı uzmanlık türleri ile parçalanacaktır.”
YAPAY ZEKÂ YENİ İŞ ALANLARI AÇTI
Üretici yapay zekânın son üç ay içinde yeni iş ilanlarının doğmasını sağladığını vurgulayan Doç. Dr. Özdemir, “Bunlardan en dikkat çekeni doğru soruyu sorabilme becerisine sahip, sistem analizi ve tasarım yönü kuvvetli olması gereken prompt mühendisleri. Sürekli içerik üretmek zorunda olan yapılar için üretici yapay zekâları kullanarak üretim yapan, sonucu yeniden işleyen içerik çiftçileri de son zamanlarda ön plana çıktı. Önümüzdeki beş yıl içinde bu değişim daha da hızlanırsa, üretici yapay zekâlar insanlıkla hizalanmanın bir yolunu bulursa en kıymetli mesleklerden biri de ‘yapay zekâ ile yaşam koçları’ olacak” açıklamalarında bulundu.
‘SADECE ÇALIŞANLARI ETKİLEMEYECEK’
Yapay zekânın sadece çalışanları değil yöneticileri de etkileyeceğini söyleyen Sever, “Profesyonel yaşamda karar vericiler, büyüme potansiyelinin dışında hem görevlerinin hem de kurumun stratejik yönünün yapay zekâ ile temelden değişeceğini düşünüyor. Zira yöneticilerin sorumluluk alanları ve iş yapma modelleri değiştirilirse eski yöneticilik tanımları artık kullanılamaz hale gelir. Kısacası yönetici yetkinlikleri de yeni modele uygun olarak yeniden yazılacak. Böyle durumlarda, kurumlarda yöneticilerin iş birliği yaklaşımı, değişime, yeniliklere ve teknolojiye yönelik uyum sağlaması çok önemli” dedi.
‘YAPAY ZEKÂYA TEKNİK ANLAMDA HAZIRIZ AMA SOSYAL ANLAMDA DEĞİLİZ’
‘Yapay zekâya hazır mıyız?’ sorusunu yönelttiğimiz Doç. Dr. Özdemir, bu soruya teknik ve sosyal açıdan iki farklı cevap verebileceğini ifade etti:
“Teknik anlamda genç ve meraklı nüfusumuzun fazla oluşu, Ulusal Yapay Zekâ Strateji Dokümanı’nda bu konuya verilen önemin açıkça belirtilmesi, bu alandaki derneklerin sayısının artması ve kritik çalışmalara imza atmaları oldukça heyecan verici. Kısaca sıkı bir hazırlık yapıyoruz. Ancak söz konusu sosyal taraf olduğunda aynı seviyede olumlu değilim. Yapay zekâ geliştirmek için koşarken, geliştirdiklerimizi kucaklayacak toplumu da güçlendirmeli, korkularından arındırmalıyız. Aksi halde geliştiricilerle bunu kucaklayacak toplum arasındaki uçurum artar.”