Robot resimden huzurevi portresine

EDİRNE Huzurevi’nin 11 yıllık sakini 77 yaşındaki Sezer İldiz, her sabah takım elbisesini giyip, kravatını takıp, özenle gün aşırı tıraş olmayı ihmal etmiyor. İldiz, hayat sevgisi ve resim aşkıyla çevresindeki insanlara da ilham kaynağı oluyor.
1987 yılına dek gölet, baraj, şehir planlamalarından Edirne Emniyet Müdürlüğü’nde robot resim çizimine birçok alanda çalışan İldiz, artık huzurevi sakinlerinin ve yönetiminin karakalem portrelerini çiziyor. İldiz, “Hayat yaşlanınca çok zor ama her anın tadını çıkarmak lazım, bak mesela ben hobi olarak çizmeye devam ediyorum” diyor.

‘ABLAM HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ’

“Çocukluğum Adana’da bağlarda geçti. Sekiz kardeşin en küçüğü bendim. Ortaokulu Adana’da bitirdikten sonra babam okumama izin vermedi. İki yıl demir atölyesinde çırak olarak çalıştım. Ankara’da yaşayan avukat ablam bizi ziyarete geldiğinde kaderim değişti. Beni okutmak için Ankara’ya götürdü. Babama da bir güzel kızdı” diyerek çocukluğunu anlatan İldiz, tesadüfen resim yeteneğini keşfetmiş: “Ankara’ya gittiğimde tüm okulların giriş sınavları için tarihler geçmişti. Sadece teknik ressamlık okulunun sınavı için şansım kalmıştı. Hiç unutmuyorum, bir cezveyle bir fincan koyup çizmemizi istemişlerdi. O çizimden sonra hayatım değişti, gönlümü resme verdim.”

Türkiye’nin birçok bölgesinde şehir planlama projelerinde imzası olan İldiz’e göre mesleğinin en heyecan verici dönemi Edirne Emniyet Müdürlüğü’nde robot resim çizdiği zamanlar. İldiz bu kritik görevde, birçok robot resme imza atıp arananların bulunmasında kritik rol almış. Bu işin hem yetenek hem iletişim hem de dikkat istediğini söyleyen İldiz, “Robot resim çizmek ciddi bir iştir. Sonuçta çoğu zaman konu aranan bir suçlu oluyor. Bu alan becerilerinizi en iyi şekilde kullanmanız gereken bir yer. Benim çalıştığım yıllarda öyle gelişmiş bir teknoloji de yoktu. Görgü tanıklarının tarifine göre, aranan kişi geniş alınlı biri mi, burnu büyük mü, göbekli mi gibi sorularla çizerek ve karşınızdakinin her sözünü tane tane seçerek ilerlemeniz gerekiyordu” derken o günlerin heyecanını tekrar yaşıyor.

TİTREYEN ELLERİNDEN ŞİKÂYETÇİ

Ressam İldiz, adrenalin dolu Emniyet günlerinden ve çocuğu gibi gördüğü şehir projelerinden şimdi gururla bahsetse de artık yaşına bağlı olarak titreyen ellerinden şikâyetçi. Elleri sebebiyle eskiden birkaç günde tamamladığı portrelerin artık üç haftaya kadar uzadığından yakınan İldiz, hâlâ mesleğine âşık: “Eskiden şehirlere şekil verip ve suçluların yakalatırken, şimdi buradaki arkadaşların, müdürlerin portrelerini karakalem çiziyorum. Şikâyetim yok, zaten onlar da eserlerimin gerçek fotoğraflarına benzediğini söylüyorlar. Onları mutlu edebiliyorsam ne kadar güzel. Bugünlerde Edirne Valisi Sayın Günay Özdemir’in portresini çizmeye başladım. Huzurevini ziyaret ettiğinde portresini teslim edeceğim.”