Rıza Türmen: Müdahale anlamına gelmez

“Öncelikle Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar, Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki casusluk iddiasıyla açılan davaya müdahale anlamına gelmez. Mahkeme tutuklama tedbiri, basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edilip edilmediği konusunda davayı ele almıştır. ‘İç hukuk yolları tüketilmedi’ deniliyor. Ancak, tutuklama kararına yapılan itirazlar reddedildi ve kararlar kesinleşti. Bu yönden tutuklama kararı Anayasa Mahkemesi’nin önüne götürülebilir. AYM kararına bakarsanız bir tutuklama kararı için gerekli olgular, kuvvetli şüphenin gösterilmesi lazım. Tutuklama kararı çok ağır bir karardır. Bunun için somut olguların gösterilmesi gerekiyor. Ancak bu somut olgular olmadan verilen tutuklama kararı yanlıştır.

İkinci konu, Cumhuriyet gazetesinin yöneticilerin tutuklanması ile basın ve ifade özgürlüğü ihlali yönündedir. AİHM’nin kararında Nedim Şener/Ahmet Şık davasında, gazetecilerin tutuklanmasının caydırıcı bir etki yarattığı ve otosansür yarattığına dikkat çekiliyor. Aynı gerekçe Anayasa Mahkemesi tarafından da kullanılıyor. Burada bir müdahale var. Bu da demokratik toplumun gerekliliği ile bağdaşmamaktadır. Bu nedenle basın özgürlüğü ihlali vardır. Tutuklama ve ifade özgürlüğünün ihlaline ilişkin verilen kararlar, devam eden davayla ilgili değildir. O dava devam edecek.”