Ritmi yakaladılar

Güncelleme Tarihi:

Ritmi yakaladılar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2002 15:06

İlaç firması Boehringer Ingelheim, çalışanlarının takım ruhunu geliştirmek için 'ritmi' kullandı. Şirket çalışanları Okay Temiz eşliğinde ritmi yakaladılar.

Antalya'nın, gün boyu Akdeniz güneşiyle yıkanan Tekirova sahilinde akşam vakti. Dört bir yanda ateşler yanıyor. Alışılmışın dışında bir 'orkestranın' çaldığı ezgiler gökyüzüne yükseliyor. Orkestranın 'şefi' vurmalı çalgılar ustası Okay Temiz. Elemanları ise profesyonel müzisyenler değil. Bir ilaç firmasının çalışanları. Satış müdürüyle muhasebeci yanyana oturmuş tumba çalıyor. Gece karanlığındaki bu konserin amacı 'doğru ritmi yakalamak.'

Bu ritm atölyesi, Türkiye'de 1994 yılından bu yana faaliyet gösteren ilaç firması Boehringer Ingelheim'ın takım ruhunu geliştirmek amacıyla düzenlediği eğitim çalışmalarının bir parçası. Bir önceki 'Değişim' teması etrafında şekillenen çalışmanın bu defaki sloganı 'İletişim Anahtarımızdır' olarak belirlenmiş. Amaç, üst düzey yöneticilerden en alt kademedeki çalışana kadar herkesin, farklılığın ritmini yakalayıp çoksesliliğe uyum sağlaması.

Boehringer Ingelheim'ın İnsan Kaynakları Müdürü Ebru Aslan Aymen, bu eğitim çalışmasının mantığını şöyle açıklıyor: ‘Şirket içindeki her birim, birbirinden farklı. Tıpkı orkestrada olduğu gibi. Her enstrüman birbirinden farklı. Ana amaç çokseslilik. Bu çokseslilikten doğan ortak ritmi yakalamak. Yani farklılığın ritmini yakalamak.’

Birçok şirkette İnsan Kaynakları biriminin geri planda kaldığını vurgulayan Aymen ‘Ama biz kendimizi bir iş ortağı olarak görüyoruz. İlk amacımız şirket çalışanları arasında güven ortamı oluşturmak. Ben bu konuda ciddi adımlar attığımızı, hedefimize yaklaştığımızı düşünüyorum’ diyerek sürdürüyor sözlerini.

Firma çalışanlarının yaş ortalaması 30. Bunun sektörün iç dinamiklerinden kaynaklandığını söylüyor Aymen. Ona göre bu kadar genç bir ekiple çalışmanın avantajları çok: ‘Genç olmanın en büyük artısı, öğrenmeye açık olmaları. Bu tür eğitim çalışmaları da onların birbirleri arasındaki iletişimi güçlendiriyor.’

Gelelim vurmalı çalgıların Türkiye'deki duayeni Okay Temiz'in 'orkestra elemanları' ile ilgili düşüncelerine. Bu tarz ritm atölyelerini defalarca yönetmiş Temiz. Hem Türkiye'de, hem de dünyanın çeşitli ülkelerinde.

Temiz'in deneyimlerine göre bu tip çalışmalar Türkiye'de özellikle ekonomik krizden sonra yaygınlaştı. ‘En üst düzeyden en alt düzeye bütün elemanları biraraya getirip enstrüman çaldırmak motivasyon sağlıyor. Bir anlamda terapi yerine geçiyor. Bir de şirket çalışanları birbirlerini tanıyorlar. Mesela satış bürosunda çalışan birinin bakış açısı muhasebe elemanından farklı. Böyle çalışmalarda birbirlerini anlamaya başlıyorlar. Aralarındaki iletişimin kalitesi artıyor.’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!