Riskli binaları 5 yılda nitelikli hale getirebilir
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2011 13:34
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, ‘Deprem seferberliği’ ilan ederek, İstanbul’daki tüm yapıların deprem riskinin belirleneceğine dair açıklamasının ardından, Hisar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Hayri Ekinci konuyla ilgili uyarıcı açıklamalarda bulundu.
Ekinci, değişimin 5 yılda tamamlanabileceğini söylüyor: “1999 depreminden beri Anadolu yakasında Kadıköy’den Kartal’a uzanan sahil şeridinde oturan 100 binlerce insanın sağlıksız konutlarda oturmasına rağmen kaynak yetersizliği gibi nedenlerle binalarını güçlendiremediği biliniyor. Oysa yoğunluk katsayıları üzerinde yapılacak değişikliklerle, Hisar Yapı olarak sosyal sorumluluğumuz kapsamında, kar marjımızı minimize ederek, bu lokasyondaki çoğu yapıyı 5 yıl gibi bir süreçte nitelikli konutlara dönüştürebiliriz.”
Mevcut yasada mülk sahiplerinin onayına ihtiyaç duyulduğunu ve bunun kendileri için bir sorun yarattığını söyleyen Ekinci, şöyle konuştu: “Şu an yürürlükte olan yasaya göre, bir yapıdaki tüm mülk sahiplerinin onayı olmadan herhangi bir çalışma yapılamıyor. Bu yüzden de duyarlı ve bilinçli insanların çoğunlukta olmasına rağmen projeler beklemekte ve insanlar deprem riski altındaki çürük yapılarda yaşamaya devam etmektedirler. Bunun aşılabilmesi için müktesep haklarla ilgili düzenlemelerin yapılması ve kat mülkiyet kanunun, proje onayı için en azından 2/3 oranının yeterli kabul edilmesiyle ilgili maddesinin kabul edilmesi gerekmektedir. Ama maalesef ki ülkemizde bu yasal süreçler çeşitli nedenlerle uzayabiliyor.”
Ekinci, Kentsel Dönüşüm projesiyle ilgili tasarının yasalaşmasıyla bu sorunların ortadan kalkacağını belirtiyor. “Yasanın ardından kentsel dönüşüm bölgesinde her türlü inşaatı yapma ya da yaptırma yetkisi Çevre Bakanlığı’nda olacak. Bakanlık isterse bu yetkisini TOKİ aracılığıyla kullanabilecek. Bazı işlemler hız kazanmak için İhale Yasası kapsamı dışında uygulanacak. Bakan Bayraktar’ın açıkladığı taslağa göre; oturduğu çürük bina, sınırları çizilen kentsel dönüşüm bölgesinde yer alan hak sahiplerine, farklı bölgelerde bulunan TOKİ konutları ile takas teklif edilecek veya aynı yerde zemin müsaitse yeni konut teklif edilecek. Bu durumda yıkılan konutun değeri ile yeni yapılacak konutun değeri arasındaki fark vatandaştan talep edilecek. Söz konusu fark 20 yıllık vadede faizsiz ancak enflasyon farkı eklenerek ödenecek. Bu demektir ki; hak sahipleri şu anki avantajlarını kaybederek depreme dayanıklı konutlara ancak borçlanarak sahip olabilecekler! En son seçenek ise her iki teklifi kabul etmeyen konutların bedelleri bankaya yatırılarak istimlak edilecek ve yapılacak yasal düzenlemeye göre de bu duruma itiraz hakkı olmayacak” diyor ve ekliyor: “Bu yüzden, depreme dayanıksız konutlarının yenilenmesi için yılsonuna kadar verilen süreyi iyi değerlendirerek bir an evvel İnşaat firmaları ile anlaşmaları kendi mülklerinin değer kazanması açısından da çok önemli.”
Ekinci, değişimin 5 yılda tamamlanabileceğini söylüyor: “1999 depreminden beri Anadolu yakasında Kadıköy’den Kartal’a uzanan sahil şeridinde oturan 100 binlerce insanın sağlıksız konutlarda oturmasına rağmen kaynak yetersizliği gibi nedenlerle binalarını güçlendiremediği biliniyor. Oysa yoğunluk katsayıları üzerinde yapılacak değişikliklerle, Hisar Yapı olarak sosyal sorumluluğumuz kapsamında, kar marjımızı minimize ederek, bu lokasyondaki çoğu yapıyı 5 yıl gibi bir süreçte nitelikli konutlara dönüştürebiliriz.”
Mevcut yasada mülk sahiplerinin onayına ihtiyaç duyulduğunu ve bunun kendileri için bir sorun yarattığını söyleyen Ekinci, şöyle konuştu: “Şu an yürürlükte olan yasaya göre, bir yapıdaki tüm mülk sahiplerinin onayı olmadan herhangi bir çalışma yapılamıyor. Bu yüzden de duyarlı ve bilinçli insanların çoğunlukta olmasına rağmen projeler beklemekte ve insanlar deprem riski altındaki çürük yapılarda yaşamaya devam etmektedirler. Bunun aşılabilmesi için müktesep haklarla ilgili düzenlemelerin yapılması ve kat mülkiyet kanunun, proje onayı için en azından 2/3 oranının yeterli kabul edilmesiyle ilgili maddesinin kabul edilmesi gerekmektedir. Ama maalesef ki ülkemizde bu yasal süreçler çeşitli nedenlerle uzayabiliyor.”
Ekinci, Kentsel Dönüşüm projesiyle ilgili tasarının yasalaşmasıyla bu sorunların ortadan kalkacağını belirtiyor. “Yasanın ardından kentsel dönüşüm bölgesinde her türlü inşaatı yapma ya da yaptırma yetkisi Çevre Bakanlığı’nda olacak. Bakanlık isterse bu yetkisini TOKİ aracılığıyla kullanabilecek. Bazı işlemler hız kazanmak için İhale Yasası kapsamı dışında uygulanacak. Bakan Bayraktar’ın açıkladığı taslağa göre; oturduğu çürük bina, sınırları çizilen kentsel dönüşüm bölgesinde yer alan hak sahiplerine, farklı bölgelerde bulunan TOKİ konutları ile takas teklif edilecek veya aynı yerde zemin müsaitse yeni konut teklif edilecek. Bu durumda yıkılan konutun değeri ile yeni yapılacak konutun değeri arasındaki fark vatandaştan talep edilecek. Söz konusu fark 20 yıllık vadede faizsiz ancak enflasyon farkı eklenerek ödenecek. Bu demektir ki; hak sahipleri şu anki avantajlarını kaybederek depreme dayanıklı konutlara ancak borçlanarak sahip olabilecekler! En son seçenek ise her iki teklifi kabul etmeyen konutların bedelleri bankaya yatırılarak istimlak edilecek ve yapılacak yasal düzenlemeye göre de bu duruma itiraz hakkı olmayacak” diyor ve ekliyor: “Bu yüzden, depreme dayanıksız konutlarının yenilenmesi için yılsonuna kadar verilen süreyi iyi değerlendirerek bir an evvel İnşaat firmaları ile anlaşmaları kendi mülklerinin değer kazanması açısından da çok önemli.”