İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Özbizerdik ve Heybetli ile tutuksuz sanık Bülent Zara katıldı. Duruşmada, öldürülen Fatih Edremit'in eşi Lamia Edremit ve oğlu Alican Osman Edremit ile taraf avukatları da hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Musa Çevik, olay günü taksisine binen iki kişinin bir şey unutulduğundan bahsettiklerini ve kısa bir mesafe sonra araçtan indiklerini belirterek, bu kişilerin daha sonra Hasan Heybetli ile İsmail Onur Özbizerdik olduğunu öğrendiğini anlattı.
Çevik'in, avukatların soruları üzerine bazı beyanlarında değişiklikler yapması üzerine Özbizerdik, “Bir şeyler mi içtiniz de geldiniz, sarhoş musunuz? Bir öyle söylüyorsunuz, bir böyle söylüyorsunuz. Baskı altında mısınız?” diye seslendi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Salih Öztürk, Aslı Berker'in avukatı Murat Akar'ın verdiği dilekçede, müvekkilinin Amerika'da bulunduğunu ve bu ülkenin vatandaşlığına geçeceği için dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verilmesini istediğini tutanağa yazdırdı.
Bu talebe ilişkin diyecekleri sorulan avukatlardan, müdahiller ile Hasan Heybetli'nin avukatları, Berker'in dinlenmesi gerektiğini söylerken, Özbizerdik'in avukatları ise Berker'in dinlenmesi konusunu mahkemenin takdirine bıraktıklarını kaydetti.
Duruşmada, İstanbul Radyo TV Foto
Film Şube Müdürlüğünde görevli polis memurları Mustafa Çamlıbel ile Yasin Alıcı, olayın geçtiği binanın güvenlik kameralarından elde edilen sanıklara ilişkin görüntüleri bilgisayar monitöründe taraflara izleterek açıklamalarda bulundu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Öztürk de görüntülerde sanıklara ilişkin ayrıntıları tutanağa yazdırdı.
Bu sırada söz alan Özbizerdik'in avukatı Cengiz Kayıtmazer, müvekkilinin bir akrabasının yardımıyla dosyada bulunan görüntüleri ABD'de X-Ray ışını vererek incelettirdiğini, buna ilişkin hazırlanan 2 CD'yi de mahkemeye sunduğunu belirterek, bilirkişilerce bu görüntülerin de izlenmesini istedi.
Kayıtmazer'in talebiyle incelenen görüntülerde Heybetli'nin gömleğinin altında sağ tarafta bir cisim olduğunun belirtilmesi üzerine Başkan Öztürk, Heybetli'ye olay günü üzerinde ne olduğunu sordu. Heybetli de, arka cebinde telefon fihristi, cep telefonu ve içinde 50 kadar antidepresan içerikli ilaç bulunan kutu, sol tarafında ise 5 bin TL kadar para olduğunu söyledi.
DURUŞMA SALONUNDA GERGİNLİKBunun üzerine Özbizerdik, oturduğu yerden “Üzerinde para var mıydı senin?” diye söylendi. Heybetli'nin Özbizerdik'e “Ne diyorsun lan sen” diye bağırması üzerine sanıklar arasında tartışma çıktı.
“İcraatına sahip çık” diye bağıran Özbizerdik'e, duruşma salonunda dinleyici olarak bulunan Heybetli'nin yakınlarından biri saldırmak istedi. Duruşma salonunda kısa süreli arbede yaşandı.
Tutuklu sanıklar jandarmalar tarafından nezarethaneye götürülürken, duruşma salonundakiler de polis tarafından dışarıya çıkarıldı. Duruşma salonunda güvenliğin sağlanmasının ardından sanıklar getirilerek duruşmaya devam edildi.
Heybetli'nin sağ tarafındaki cisme ilişkin görüşü sorulan bilirkişi Yakup Alıcı, avukatların bahsettiği şekilde ışın verilerek yapılan bir işlem bulunmadığını belirterek, bahsi geçen işlemin renk katmanlarıyla oynanarak yapıldığını, ancak orada bulunan cismin ne olduğuna dair kesin bir şey söylenemeyeceğini anlattı.
Özbizerdik'in avukatlarından Volga Gökçe'nin, renk katmanlarıyla oynanarak olmayan bir şeyin varmış gibi gösterilip gösterilemeyeceğini sorduğu Alıcı, “Olmayan bir şeyin rengi de değiştirilemez. Yoktan var etmek Allah'a mahsustur” diye cevap verdi.
Söz alan müdahil avukatı Gökçen Eraslan, UYAP sistemi üzerinden imzasız olarak mahkemeye ulaşan Adli Tıp Kurumu raporunda, 3 sanığın üzerinde de barut izine rastlandığının bildirildiğini kaydederek, tutuksuz sanık Bülent Zara'nın tutuklanmasına karar verilmesini istedi.
Özbizerdik'in avukatı Cengiz Kayıtmazer de Adli Tıp Kurumu raporunda Hasan Heybetli'nin gömleğinin sağ iç kısmında barut izine rastlandığının bildirildiğine dikkati çekerek, bunun müvekkilinin anlatımlarına uyduğunu söyledi.
Müvekkilinin 1 yıl 24 gündür tutuklu bulunduğunu belirten Kayıtmazer, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Özbizerdik'in avukatlarından Deniz Ketenci ise Heybetli'nin görüntülerde üzerinde görünen cismin silah olduğunu savunarak, “Üzerinizde silah var, siz doğru söylemiyorsunuz. Hasan Heybetli ifadelerinde ölenin silahı olduğunu söylüyor, öyle bir silah yok. Her zaman çelişkili ve mahkemeyi yanıltan ifadeler veriyor. Bu nedenle müvekkilim mağdur oluyor. Mağduriyetinin giderilmesini istiyorum” diye konuştu.
Söz alan Özbizerdik de “Hakim bey, biri 3, diğeri 4 yaşında iki çocuğum var. Şu anda yurt dışındalar. Onlara ne dilimi, ne dinimi öğretebiliyorum. Ailem dağılma aşamasına geldi. Tahliyeme karar verilsin” dedi.
Mahkeme heyetinden izin alan Heybetli'nin avukatı Tuncay Sancaklıoğlu da elindeki fihristi müvekkiline vererek, “Şimdi bu silah. Daha önce silah taşıdın. Bunu beline koymanı istiyorum” dedi. Bunun üzerine Heybetli, fihristi sol tarafından kemerine sıkıştırdı.
Bu sırada Özbizerdik'in “Yeşilçam'a hoş geldiniz” demesi salonda gülüşmelere neden oldu.
Aslı Berker'in dinlenip dinlenmeyeceğinin gelecek celse değerlendirilmesine karar veren mahkeme heyeti, dosyada bulunan tüm çözüm ve CD'lerin TÜBİTAK'a gönderilerek, Özbizerdik ve Heybetli'nin otele girişlerinde üzerlerinde herhangi bir cisim olup olmadığı, görüntüyle üzerlerindeki cisimlerin tespit edilip edilemeyeceği, cisim var ise bunun silah olup olmadığı hakkında rapor aldırılmasına hükmetti.
Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca, 22 Haziran 2009'da meydana gelen olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, İsmail Onur Özbizerdik, Hasan Heybetli ve Bülent Zara'nın “kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.