Güncelleme Tarihi:
Sezgin Tanrıkulu, yolsuzluk soruşturması üzerine Meclis’e 14 soru önergesi vermişti. Bu önergelerde kişilik hakları ihlal edildiği gerekçesiyle Reza Zarrab her bir önerge için 5 bin lira olmak üzere toplamda 70 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Sezgin Tanrıkulu katılırken, Reza Zarrab gelmedi. Hakim, TBMM’den talep edilen davaya konu soru önergelerinin örneklerinin gönderildiğini belirtti. Zarrab’ın avukatlarının talep ettiği müvekkili ile başka isimler arasındaki benzer içerikli dava dosyalarının dilekçe ve tutanak örneklerinin geldiği kaydedildi.
Hakim taraflara sulh olup olmadıklarını sordu. Taraf avukatları sulh olmayacaklarını belirtti. Bunun üzerine yargılamaya devam edildi.
Zarrab’ın avukatı Nihan Kaynar, daha önce birer örneğini talep ettikleri davalara ek olarak Zarrab ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki tazminat dava dosyasının örneğinin de istenmesini talep etti. Kaynar, tazminat ve ihtiyati tedbir taleplerinin devam ettiğini belirtti.
Tanrıkulu’nun avukatlarından Berk Başara, davanın Anayasa’nın 98. maddesi kapsamında TBMM’nin, milletvekilinin soru önergesi ile denetleme yetkisine karşı açıldığını söyledi. Soru önergelerine cevap verilmemesinin ilgili partinin tercihi olduğunu kaydeden Başara, soru önergelerinin reddedilmediğini vurguladı. Başara, esasa girilmeden davanın reddine karar verilmesini talep etti.
Avukat Fikret Aktaş da Zarrab tarafından müvekkili Tanrıkulu hakkında yapılan suç duyurusu üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik verdiğini hatırlattı.
Zarrab’ın avukatı söz isteyerek, soru önergelerinden bir kısmının Bekir Bozdağ ve Bülent Arınç tarafından cevaplandığını kaydetti. Avukat Nihan Kaynar, TBMM’den gelen yazıyı incelemek için süre talebinde bulundu. Mahkeme, Meclis’ten gelen yazı ile dava dilekçesinin içeriğinin aynı olduğunu belirterek bu talebi reddetti. Mahkeme, Kaynar’ın davalısı Kılıçdaroğlu olan başka mahkemedeki tazminat dosyanın istenmesi talebini de taraflarının farklı olması ve davaya etkisi bulunmayacağından reddine karar verdi.
Hakim, taraf avukatlarına tekrar söz hakkı verdi. Zarrab’ın avukatı Kaynar, müvekkilinin kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun sabit olduğunu savunarak 70 bin liralık manevi tazminat talebinin kabul edilmesini istedi. Tanrıkulu’nun avukatları ise müvekkilinin görevinden kaynaklanan yetkisini kullandığını, davanın Meclis’in denetim yetkisine karşı açılan bir dava olduğunu belirterek reddedilmesini talep etti.
DAVA REDDEDİLDİ
Kararını açıklayan mahkeme, davacının manevi tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verdi.
Adliye çıkışında basın açıklaması yapan Tanrıkulu, Zarrab’ın kendisi hakkında 14 ayrı soru önergesinden dolayı toplam 70 bin liralık tazminat davası açtığını söyledi. Davanın reddine karar verildiğini ifade eden Tanrıkulu, “Ben halk adına soru önergeleriyle denetleme yapmıştım. Reza Zarrab’ın hükümet ve bakanlarla bir çok ilişkisi basına yansımıştı. Soru önergeleri ile bu ilişkilerin doğru olup olmadığını sormuştum. Ancak kendisinin şahsına yönelik bir hakaret yoktu. Fakat dava açmıştı ama bu dava reddedildi. Ali Babacan’a sormuştum. Cari açığın yüzde 15’inin Reza Zarrab tarafından kapatıldığını. Gerçi yanıt vermedi ama sorularım bu yöndeydi.” dedi.
''BİR GÜN MUTLAKA HESABI SORULACAK''
Soru önergelerinin hepsinin çok önemli sorular içerdiğini kaydeden Tanrıkulu, “Bir dönemi sorgulayan sorular. Yani bunlar bu adliyede zabıtlarda kalamadı aynı zamanda bu halkın hafızasına da yansıdı. Her ne kadar bu hükümet cevap vermese de bu sorular Meclis’in hafızasında var. Bir gün mutlaka bunların hesabı sorulacak. Mesela TÜRGEV ile olan ilişkilerini sormuştum. Bağışta bulunmuştu bu bağışın karşılığında acaba ne almıştı, hangi rantı elde etmişti? Bunları sormuştum. Mesela eşi ile açık görüşmüştü bu tabi gayet insani bir şeydi. Ama tabi bu imtiyaz diğer hükümlülere de verilecek mi diye sormuştum. Yüklü miktarda paraların AK Parti’ye aktarıldığı söyleniyor. Bunların seçim kampanyasında harcanacağı söyleniyor. Bunları sormuştum. İnanıyorum ki bir gün mutlaka bu hafıza canlanacak ve bunlardan hesap sorulacak.” diye konuştu.