Güncelleme Tarihi:
Çektikleri fotoğraflara ve kamera kayıtlarına el konulan gazeteciler işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine patlamalarla ilgili delil niteliğinde olabilecek yazılı, sesli ve görüntülü haberlere ilişkin Reyhanlı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından yayın yasağı getirilmişti.
TGC'DEN AÇIKLAMA
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu da, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde gerçekleştiren bombalı saldırıyı insanlık suçu olarak niteledi. TGC Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada şöyle denildi:
"Türkiye-Suriye sınırında halklar arasındaki gerginliği fırsat bilerek sivil halkı hedef alan bombalı saldırıyı düzenleyenlerin hangi gruba mensup olurlarsa olsunlar yaptıkları eylem vahşiyane işlenmiş bir toplu kıyımdır. İnsanlık suçudur. Kınıyor ve lanetliyoruz.
Patlama sonucu yaşamını yitiren 43 yurttaşımıza rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralıların bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını umuyoruz. Ayrıca olaya ilişkin konulan yayın yasağının, halkın doğru, yansız bilgilenme hakkını zedeleyeceğini düşünüyoruz. Reyhanlı Cumhuriyet Başsavcılığının talebini doğrultusunda olay yerinden içeriğe ilişkin her türlü sesli görüntülü ve yazılı medyadaki yayınlara yasak getirildiği açıklandı.
İÇERİKLE İLGİLİ YAYIN YASAĞI KALDIRILMALI
Olay yeri ve olay anı görüntüleriyle ilgili görüntülere sınır getirilse bile içerikle ilgili her türlü bilginin medyayla şeffaf bir biçimde paylaşılmasını istiyoruz. İçerikle ilgili yayın yasağının kaldırılmasını istiyoruz. Bölgede zor koşullar altında görev yapan gazetecilere devlet görevlilerinin kolaylık göstermelerini bekliyoruz."
Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) Türkiye Ulusal Komitesi'ni de oluşturan Basın Enstitüsü Derneği ise şu açıklamayı yayınladı:
YAYIN YASAĞI SANSÜRDÜR, KALDIRILMALIDIR
Mahkeme, saldırının düzenlendiği gün aldığı kararında, yayın yasağının kapsam içeriğini kendi ifadesiyle, “olay yerine ve olayda ölen ve yaralananlara ilişkin ve olay içeriğine ilişkin her türlü sesli ve görüntülü, yazılı ve görsel medyadaki yayınlar ile internet ortamındaki bu kapsamdaki bilgiler” olarak belirledi.
Böylesine önemli, nedenleri ve sonuçlarıyla tüm toplumu çok yakından ilgilendiren bir olay konusunda halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı “soruşturmanın selameti” dahil olmak üzere hiçbir gerekçeyle ortadan kaldırılamaz. Mahkemenin kararı medyaya sansürdür; basın özgürlüğüne darbedir.
Kaldı ki iktidarların çağımızda habere sansür uygulayarak amaçlarına ulaşmada başarılı olmaları mümkün değildir. İktidarın varsa çıkarı, Reyhanlı saldırısı ve buna bağlı gelişmelerin, olay yeri bulguları dahil bütün veçheleriyle serbestçe haberleştirilmesi ve konunun bütün yönleriyle özgürce tartışılmasında yatmaktadır Yargıyı, bir demokrasi ayıbı olan bu sansür kararını kaldırmaya çağırıyoruz.