Restoran ve kafeler 22.00’de kapanacak

YERLİ AŞI BAHAR AYLARINDA

“Günlük hasta sayımız yönetilebilir seviyelerde. Salgına karşı hala en büyük silahımız ‘TMM’ diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarıdır. Yıl sonuna kadar yabancı ülkelerde geliştirilen bir ya da birden fazla aşıyı ülkemizde uygulayabilir hale getirmeyi planlıyoruz. Kendi geliştirdiğimiz aşıları bahar aylarıyla vatandaşımızın hizmetine sunacağız. Özellikle İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımızdan daha fazla dikkat, hassasiyet bekliyorum. Son haftalarda salgının bu şehirdeki artışının önüne ancak bu şekilde geçebiliriz.

YENİ KISITLAMALAR GETİRİLDİ

Özel sektör ve kamuda esnek mesai uygulaması teşvik edilecek. Pazar yeri ve market gibi yoğun insan hareketliğinin olduğu yerlerdeki denetimler arttırılacak. Paket servis hariç olmak üzere lokanta, restoran, pastaneyle, berber, kuaför, nikah, düğün salonu, yüzme havuzu, hamam, kaplıca, sauna, internet kafe, halı saha, tiyatro, sinema, konser salonu ve benzer tüm işyerinde hizmetler saat 22’de sona erecektir.

Vatandaşlarımızdan kalabalık ortamlardan kaçınmalarını, ev ziyaretlerini yapmamalarını özellikle rica ediyorum. Okullarımızdaki sınıfların bir kısmında yüz yüze eğitimin başlaması kararını kamuoyuyla paylaşmıştık. Bugüne kadarki uygulamalar sürecin çok ciddi bir sorunla karşılaşılmadan ilerlediğini gösteriyor. Salgının seyrine göre önümüzdeki haftalarda diğer sınıfların durumunu değerlendireceğiz.”

SONUNA KADAR UMUDU KAYBETMEYECEĞİZ

“İzmir’de 30 Ekim günü meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem Egemizin bu güzel şehrindeki insanlarla birlikte 83 milyonun tamamını yüreğinden vurmuştur. Şu ana kadar yükselen deniz suyu sebebiyle boğulan bir vatandaşımızla birlikte 110 kişinin enkaz altından cansız bedeni çıkarılmıştır. Arama kurtarma çalışmalarında enkaz altındaki son kişiye de ulaşılana kadar umudumuzu kaybetmeyeceğiz.

Adalet Bakanlığımızın yakın takibi ile yargı yıkılan ve ağır hasar gören binalar ile ilgili soruşturmalara başlamıştır. Evleri hasar gören veya evlerine girmek istemeyen depremzedeler için 2 bin 700 çadır kurulmuş yeteri kadar battaniye ve diğer ihtiyaç malzemesi gönderilmiştir. Yıkılmış veya yıkılacak durumdaki binalarda bulunan eşyalarını kurtaramayan vatandaşlarımıza 30 bin lira eşya yardımı yapıyoruz. Aynı şekilde evlerini taşıyacak mülk sahiplerine 13 bin lira, kiracılara 5 bin lira taşınma yardımı veriyoruz. Kurumlarımıza bu tür hibe çalışmalarında kullanılmak üzere 29 milyon liralık kaynak gönderilmiştir. Deprem konutlarının inşasına bir ay içinde başlamayı planlıyoruz. Önümüzdeki 5 yıllık dönemde acil olarak 1.5 milyon konutun dönüşümünü hedefliyoruz.”

YILI POZİTİF BÜYÜMEYLE TAMAMLAYACAĞIZ

Ekonomide ikinci çeyreği COVID-19 salgının gölgesinde geçirmiş olmamıza rağmen sınırlı daralma yaşadık. Üçüncü çeyreği ise aldığımız yerinde kararlarla ve şoklara karşı bağışıklık kazanmış yapımızla güçlü bir toparlanmayla tamamladık. Pek çok firma ihracat taleplerine cevap vermekte zorlanıyor. Özellikle otomotiv, hazır giyim, kimyevi madde, hububat, mobilya sektörlerindeki ihracat artışı, yükselişin kalıcı olduğunu gösteriyor. Ekonomimizin bu eğilimi, 4. çeyrekte de sürdüreceğine ve yılı pozitif büyümeyle tamamlayacağımıza inanıyorum.

İZMİR’DE KAÇ GÜN KALDIN?

Kızılay’ın deprem bölgesinde olmadığından, biz İzmir’e geldiğimizde müzikle karşılandığımıza kadar pek çok yalan tedavüle sokuluyor. Kimi siyasi parti yöneticilerinin de bu yalanların ve iftiraların yayılmasına hizmet etmesi üzüntü verici. Bu sabah bir evladımızı yıkıntılar altından canlı olarak çıkarmanın sevincini yaşadığımız bir günde, ‘enkazların hala kaldırılamadığından’ şikayetçi olacak kadar cahil, izansız, vicdansız bir kişiyle deprem tartışması yapmak millete zulümdür. Üstelik bu terbiyesizliği geçmişte on binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan depremlerdeki beceriksizlikleri, çaresizlikleri, ilgisizlikleri tescilli partinin mensupları yapıyor. Kızılay’ın çadırına girip ‘Kızılay çadırı görmedim’ diyecek kadar yalanla tescilli ana muhalefetin başındaki bu zat maalesef bu yalanlarını bırakmadı. İzmir milletvekilisin acaba İzmir’de kaç gün kaldın? Senin oradan çıkmaman gerekirdi. Bunu yapmayacaksın ama iftiraya devam edeceksin.

SAMİMİYETLE KINIYORUM

İslam’a saldırı öyle bir noktaya geldi ki yaşanan en küçük bir hadiseyle birlikte önüne, arkasına bakılmadan hemen Müslümanlar hedef gösteriliyor. Şayet şiddet içeren bir hadisede zanlı Müslümansa derhal olaya terör saldırısı, zanlıya da terörist damgası vuruluyor. Ama zanlı başka inançtan biriyse ya polisiye vaka deyip geçiyorlar ya da failin akli dengesi sorgulanarak konunun üzeri örtülüyor. Viyana’da yaşanan kanlı saldırıyı samimiyetle kınadığımı belirtmek istiyorum. Faili her kim olursa olsun, bu tarz saldırıların tasvibi asla mümkün değildir. Avusturya halkına geçmiş olsun dileklerimi ve taziyelerimi sunuyorum.

ERDOĞAN AYDA’NIN BABASIYLA KONUŞTU: ÇIKARKEN HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLADIM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de enkaz altından 91 saat sonra kurtarılan 3 yaşındaki Ayda Gezgin’in babası Uğur Gezgin ile telefonda görüştü. Erdoğan, Gezgin’e eşi Figen Gezgin’in depremde hayatını kaybetmesi dolayısıyla başsağlığı temennisinde bulundu. Bir taraftan bu acı yaşanırken 3 yaşındaki Ayda’nın kurtarılmasının herkesi mutlu ettiğini belirten Erdoğan, “Ayda enkazdan çıkarken ben de hüngür hüngür ağladım. Rabbim sabrınızı artırsın. Rabbim Ayda yavrumuzu sizlere ve bütün millete bağışladı. Rabbim ölenlerimize rahmet eylesin, yaralılarımıza şifalar versin” dedi. Ayda’nın sağlık durumu hakkında bilgi alan Erdoğan, “Biz her türlü desteğimizle sizin yanınızda olacağız. Hiç merak etmeyin” diye konuştu.