Güncelleme Tarihi:
Galatalı çocukların iki yılı aşkın bir süredir devam eden ve bölgede atölyeleri olan genç ressamlar tarafından yönlendirilen resim çalışmaları kitapta toplandı. Çamaşır İplerinde Resim adını taşıyan kitap hem Galatalı çocukların düş dünyalarının hem de hayatlarının renkli bir özeti.
Seçil, Özge ve Güneş. Galata'nın en azından çocuk nüfusunun en fazla tanıdığı üç isim. Üçü de 97'den bu yana Galata'daki atölyelerinde resim çalışmalarını sürdürüyorlar. Ancak onları Galata için asıl özel kılan, çocuklarla birlikte sürdürdükleri resim çalışmaları. Perşembe Pazarı'nda başlayıp Galata Kulesi Meydanı'na uzanan bu çalışmalar şimdi bir kitapta toplandı. Hürriyet İstanbul'un sponsorluğuyla hazırlanan 'Çamaşır İplerinde Resim' adlı kitap cuma günü başlayacak 12. Galata Şenliği'nde sahipleri ve meraklılarıyla buluşacak. Üç genç sanatçı da yaptıkları işten memnun; ama bu memnuniyette ne abartı ne de tevazu var. Onlar iki yılı aşkın süredir çocuklarla yaptıkları çalışmalarda bir taraftan onları değiştirirken, bir taraftan da kendileri değişmiş ve ‘‘İpteki resim, çerçevedeki resme güler,’’ diyorlar.
Meydandan geçirilmek istenen ambülans yolu nedeniyle son dört aydır kesintiye uğrasa da her haftasonu yapılan resim çalışmaları sadece meydanla da sınırlı değil. Özge Açıkkol ve Güneş Savaş'ın Şahkulu'ndaki ortak atölyeleri aslında tam bir çocuk merkezi gibi. Canı sıkılan çocuk kapıyı çalıp dalıveriyor içeri. Üçünün de ortak isteği çocukların sadece resim yapmak için değil, derslerinden özel meraklarına kadar onlara hizmet verecek bir çocuk evinin Galata'da açılması. Hiç çocuk parkının olmadığı, parkı bırakın oyun oynayacak kadar bile yerin olmadığı Galata'da böylesi bir merkez gerçekten çok gerekli. Çocuklara hemen bir müjde verelim, Galata Şenliği'yle çalışmalar da yeniden başlayacak.
Seçil, Özge, Güneş ve çalışmalara ara ara katılan Sevinç (Çiftçi) çocukların kullandıkları malzemeleri kendileri karşılıyorlar ama pastel, renkli kağıt, resim defteri gibi malzeme yardımlarına açık olduklarını da hemen belirtelim (İlgilenenler 0212/292 30 96 telefonla onlara ulaşabilirler). Çocuk işçilerin sayısının çok yüksek olduğu Galata'da, çalışmak için okuldan ayrılanların sayısı da hiç az değil. Seçil Yersel, ‘‘Bizim bir Feyyaz'ımız var 8 yaşında. Onun kesinlikle geliştirilmesi gerekiyor, muhteşem bir çocuk. Okuldan alıp köye ya da çalışmaya gönderebilir ailesi. Her yerde yetenekli çocuklar var ama bunlar çok kritik noktalardaki çocuklar,’’ diyor.
Bugün var yarın yoklar
Özge, ‘‘Galata'ya gelirken çocuklarla böyle bir çalışma yapmayı düşünüyor muydunuz?’’ sorusuna, ‘‘Yoktu. Oturduğumuz sokak çıkmaz sokak, çok fazla çocuk var ve burada oynuyorlar. Öyle bir şey görünce ister istemez bunu düşündük,’’ cevabını veriyor. Sadece çocuklarla da değil, onların anneleriyle de komşulukları sürüyor. Fotoğraf çekimleri sırasında pencerelerden uzanan kadınlarla uzun sohbet ettiler. Seçil'in atölyesi Asmalımescit'de. Kendi mahallesindeki değişimden yola çıkarak, Galata'da oluşabilecek 'pasta' görünümden çok tedirgin ‘‘Gittikçe bir sterilleşme, sanatçı sanatçı bir görünüm var. Bunlar da hoş ama bir süre sonra yaşamamaya başlıyor. Tamam burada yaşayan insanlar sokaklara çamaşır asıyor, sokakta halı yıkıyor ama burda yaşıyor ve burayı yaşatıyor’’ diyor. Özellikle Seçil olmak üzere üç genç sanatçı da Galata Şenliği'nin organizasyonuyla yakından ilgililer. Özge, ‘‘Geçen yıl kadınları toplayıp şenlikle ilgili olarak siz ne yapabilirsiniz, şenlikten neler bekliyorsunuz diye sorduk. Bir anda konu değişti. Çöpler alınsın, suyumuz akmıyor vb. gibi konuları anlatmaya başladılar. Şenlik onlar için bir şey yapmıyor çünkü! Bir de yarın gidecekler ve şenlik için bu nedenle bir şey yapmak istemiyorlar,’’ diyor. Ancak ekonomik durumları ve sosyal konumları çok farklı olmasına rağmen kendi sokaklarında komşularıyla kurdukları ilişkiler gerçekten son derece etkileyici. ‘‘İlk taşındığımızda kadınlar avluda yerlerde oturuyordu. Bank istedik belediyeden kısa bir süre sonra geldi ve kadınlar artık hep banklarda oturuyorlar. Akşam üzeri orada çay içiyorlar,’’ diyor ve ekliyor Güneş, Bu insanlar nasıl isteyeceklerini bilmiyorlar. Kime başvuracağım ben diyor.’’