Güncelleme Tarihi:
Tayland'da fillerin yaptığı resimler Londra'da kapışılıyor
Tayland'da Lampang Fil Merkezi'nde eğitimli fillerin hortumlarıyla yaptığı resimler turistlere 10 dolardan satılıyor. Bu resimler Londra ve Amsterdam'da 750 dolardan alıcı buluyor, New York'ta Christie's Müzayede Salonu'nda kapış kapış gidiyor!
Bir fil resim yapabilir mi?
Tayland'da Lampang'daki filler yapabiliyor. Bu sanat eserleri kimilerine göre gülünç. Kimileri ise eğlenceli ve güzel buluyor.
Ne olursa olsun, bu ‘‘yapıtlar’’ Londra ve Amsterdam gibi Batı kentlerinde çok yüksek fiyatlardan satılıyor.
Londra'da Battersea'deki Bloxham Galerisi'nde tanesi 45 ile 750 dolar arasında yüksek fiyattan alıcı buluyor. Geçen yıl Mart ayında New York'ta Christie's Müzayede Salonu'nda yapılan bir açık arttırmada da tam 92 bin dolar gelir elde edilmiş. Fil resimleri Amsterdam Hayvanat Bahçesi'nde de satılıyor. Oysa Tayland'a kadar giden bir turist, merkezde bu resimlerin tanesini 10 dolardan satın alabiliyor!
Tayland'daki evcil fil sayısı bir yüzyıl içinde 100 binden 2 bin 500'e inmiş. Eskiden çeşitli işlerde çalışan bu evcil filler şimdi işsiz kalmış durumda.
İşte bu evcil fillere yeni bir iş bulmak, para kazanmalarını sağlamak için kurulan Thai Fil Koruma Merkezi Lampang'daki tesisinde bir resim-müzik programı geliştirmiş.
PRENSESİN EVLATLIĞI
Phratida adlı film bu merkezde 1993'te doğmuş. Phratida'yı, Tayland Kralı Bhumibol'un büyük kızı Prenses Galyani evlat edinmiş. Phratida, şu anda merkezin en önde gelen ressamlarından ve müzisyenlerinden biri...
Bir başka ressam fil, Luuk Kob ise annesinden yedi aylıkken ayrı düşüyor. Altı yıl önce ‘‘Operation Dumbo Drop’’ adlı bir Walt Disney filminde oynamak üzere kiralanıyor. Film bitince de Luuk Kob'u merkeze veriyorlar. Şimdi orada mutlu bir hayat sürüyor.
Sadece resim değil... Taylandlı evcil filler müzikle de uğraşıyor. Armonikalar, davullar, gonglar, çanlar ve zillerden oluşan muhteşem bir orkestraları var.
Bu müzikten bir CD yapan prodüktör David Soldier, herşeyin 1999 yazında New York'ta bir toplantıda başladığını söylüyor. Bu toplantıda Richard Lair adında bir fil uzmanı, fillerin müzik öğrenip öğrenemeyecekleri üzerinde uzun süredir çalıştıklarını anlatıp Tayland'daki evcil fillerden bahsetmiş ona.
KENDİLERİ BESTELİYOR!
Bunun üzerine Soldier'in teşvikiyle fillerin çalabileceği büyüklükte müzik aletleri seçilmiş. Onlara bu aletleri nasıl çalabileceklerini göstermişler, sonra da istediklerini çalmakta özgür bırakmışlar.
David Soldier şöyle diyor: ‘‘Onlara insan melodilerini öğretmek ilginç olur muydu bilmem? Öğrenebilirler miydi, onu da bilmiyorum. Ama bence kendi seçtikleri şeyi çalmaları çok daha ilginç.’’
Tayland'da filler eskiden tik ağacı kesme işinde çalışıyorlardı. Ancak bu iş, ormanları korumak için yapılan mücadele nedeniyle yasaklandı. İşsiz kalan filler için Lampang'da bir merkez kuruldu.
Tek sorun: Durmasını bilmiyorlar
Thai Fil Orkestrası'nın tek bir sorunu var. Müzisyenler bir türlü müziği kesmek istemiyorlar...Hocaları David Soldier, 3 ton ağırlığında 18 yaşında dişi fil Phangkhwat'ı şöyle anlatıyor: ‘‘İlk gün gongun sesini duyunca korktu. İkinci gün korkmadan gonga vurmaya başladı. Ama üçüncü gün iyice kendinden geçmişti. Bir türlü durduramıyorduk. Bakıcısı elinden (hortumundan!) gongun sopasını alıyordu, ama o hemen atılıp sopayı yeniden eline geçiriyor, vurmaya başlıyordu...’’ Soldier'in anlattığına göre, Merkez'in bir numaralı yıldızı Prathida Thai davulu çalışıyor. Onu da davulun önünden kaldırmak çok zor. Filler kendi çıkarttıkları müziği o kadar çok seviyorlar ki, bir başladılar mı saatlerce çalışıyorlar.