Güncelleme Tarihi:
Alaattin Çakıcı yakalandıktan sonra iadesi için Avusturya Adalet Bakanlığı’na yazılan resmi yazıda, Kartal Cezaevi’nde yaşanan Çakıcı-Nuri Ergin kavgası en ince detayına kadar anlatıldı. Cezaevinde bu tür olayların meydana gelmesi Avusturyalıları şaşkına çevirdi.
MAYIS ayı başında yurtdışına kaçtıktan sonra geçen ay Avusturya’da yakalanan Alaattin Çakıcı’nın Türkiye’ye iadesi için Adalet Bakanlığı’nın 15 Temmuz 2004’te Avusturya Adalet Bakanlığı’na gönderdiği belgede, Kartal Cezaevi’nde meydana gelen Çakıcı-Nuriş savaşı bütün ayrıntılarıyla yer alıyor.
Bu olay, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış ilişkiler Genel Müdürlüğü’nden ‘Çok ivedi’ notuyla Avusturya Adalet Bakanlığı’na yollanan belgede şu cümlelerle anlatıldı:
‘Organize suç örgütü lideri Alaatin Çakıcı ile diğer bir organize suç örgütü lideri olan Nuri Ergin aynı cezaevinde kalmışlardır. Bu sırada Alaattin Çakıcı’nın yakın ilişkide bulunduğu Erol Evcil’den Nuri Ergin’in 500 bin dolar haraç istemesi nedeniyle aralarında ihtilaf oluşmuştur. Birbirilerine karşı basın aracılığıyla da karşılıklı tahriklerde bulunmuşlardır. Nuri Ergin ile suç örgütünün birçok üyesi Karagümrüklü’dür. Karagümrük Spor isimli futbol kulübünün bir maçı esnasında Nuri Ergin’in suç örgütünün üyeleri Alaattin Çakıcı aleyhine sloganlar atıp, onu küçük düşürücü pankart asmışlardır.’
CEP’TEN TALİMAT
Yazıda sonraki bu bölüm ise çok ilginç:
‘Olaya kızan ve o esnada cezaevinde bulunan Alaattin Çakıcı yasadışı şekilde elde ettiği bir cep telefonuyla görüştüğü Başar Barış Çakıcı isimli yakını aracılığıyla örgütteki adamlarına ‘Karagümrük Spor lokaline giderek kimlik kontrolü yapın, Ergin soyadlı kim varsa öldürün, lokalde bulunan diğer kişilerin belden aşağısına silahla ateş edin, ayaklarını kırın’ nevinden talimat verir. Bu talimat üzerine 26.3.2000 tarihinde Başar Barış Çakıcı adamlarıyla birlikte söz konusu lokalde 15 kişinin belden aşağı yaralanmasıyla sonuçlanan silahlı saldırıyı gerçekleştirir. Alaattin Çakıcı’nın söz konusu eylemin emrini verdiği sanık beyanları, dinlenen diğer tanık beyanları, doktor raporları, balistik incelemeyi de kapsayan bilirkişi raporları, telefon kayıtları ve hazırlık tahkikatı esnasında elde edilen diğer delillerden anlaşılmıştır.’
BİR CEZA ONANDI
Bu belgede cezalarla ilgili şu görüşe yer verildi:
‘Mahkeme sonuçta Çakıcı’yı ‘Organize suç örgütü oluşturmak’ suçundan 3 yıl 4 ay ağır cezaya çarptırmış, yine aynı mahkeme adı geçenin ‘Silahla müessir fiile azmettirmek’ suçundan 1 yıl 8 ay 21 gün hapis cezası ile cezalandırmış ve bu karar temyiz edilmiştir. Yargıtay 1. Ceza Dairesi’de 4422 Sayılı Çıkar amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunun 1. Maddesi uyarınca neticeten verilen 3 yıl 4 ay hapis cezasını onamış, silahla müessir fiile azmettirmek suçundan verilen 1 yıl 8 ay 21 gün hapis cezasını ise yetersiz bularak bozmuştur.’
Yargıtay, silahla müessir fiile azmettirmek suçundan verilen cezanın mağdur sayısınca (15 kez) verilmesi gerektiğini belirtmiştir, bununla ilgili bozma kararı üzerine yerel mahkemede yeniden yargılama yapılacaktır.’
Mahkûm cep telefonu nasıl bulur
TÜRKİYE Adalet Bakanlığı’nın kendi resmi belgesinde hapiste yatan bir mahkûmun, cep telefonuyla talimat vererek baskın yaptırdığını itiraf etmesi, Avusturyalıları şaşkına çevirdi. Avusturya Eyalet Mahkemesi hakimi, ‘Cezaevindeki biri nasıl yasadışı yoldan telefon edinir, edindi varsayalım nasıl rahatlıkla telefon eder, etti varsayalım niye eylem yapacak kişiler takip edilerek suç önlenmedi?’ diye sordu.
70 günde yakalandı
FRANSA’dan idam cezası istenen suçlardan yargılanmaması şartıyla iade edildikten sonra cezaevine konan ve cezasını çektikten sonra serbest bırakılan Alaattin Çakıcı, 5 Mayıs’ta Türkiye’den kaçmıştı. Kırmızı Bülten’le aranan Çakıcı, bir ihbar üzerine 15 Temmuz akşamı Viyana’dan Graz Kenti’ne giderken yolda yakalandı. Çakıcı’nın üzerinde eski MİT mensubu Faik Meral adına düzenlenmiş yeşil pasaport ve kimlik bulundu. Çakıcı’nın aracını kullanan Viyana’da lokantası olan Necip İleri adlı Karadenizli bir Türk’tü. Toyota marka minibüsün sahibi de Viyana’da başka lokanta işleten Karadenizli Temel Karahasan’dı.
Erginler’den ‘Bir birim’ açıklaması
KARAGÜMRÜK çetesi olarak bilinen suç örgütünün yöneticiliğinden hüküm giyen, adam öldürme ve yaralama suçundan yargılamaları süren Nuri-Vedat Ergin kardeşlerin avukatı Hikmet Çarboğa, bürosuna gelen esrarengiz bir ismin müvekkilleriyle ‘bir birim adına’ yüzyüze görüşmek istediğini, iki kardeşin bu teklifi reddettiğini söyledi. Avukat Çarboğa, ‘İstihbarat birimleri tarafından yönlendirildiği izlenimi edindim’ dediği Sinan Yemyeşil’in müvekkilleriyle neden temasa geçmek istediğini bilmediğini belirtti.