Güncelleme Tarihi:
Bir dönem koku nedeniyle yanından bile geçmenin mümkün olmadığı Haliç, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde adeta yeniden hayat buldu. O dönemki ekipte İSKİ Genel Müdürü olarak, daha sonra Çevre ve Orman Bakanı olan Prof. Dr. Veysel Eroğlu da vardı. Eroğlu son günlerde Haliç’in rengi yer yer kızıl ve kahverengiye dönünce sosyal medya hesabından bu fotoğrafları, “İçler acısı öncesi/sonrası fotoğraflar... Pırıl pırıl teslim ettiğimiz Altın Boynuz Haliç siyaha bürünmüş” mesajıyla paylaştı.
ÇÖP VE ÇAMURA BOĞULDU
Eroğlu yaptığı açıklamada ise şunları söyledi: “Haliç hiçbir canlının yaşayamadığı, adeta bir bataklık halindeydi. Su yerine balçık şeklinde bir çamur tabakası oluşmuştu. Haliç’in rengi değişmiş, pis kokusu uzaklardan hissedilir hale gelmiş, deniz motorları ile ulaşım durmuştu. Dönemin Belediye Başkanı, ‘Haliç’i dolduralım ve büyük bir park haline getirelim’ düşüncesindeydi. 27 Mart 1994’te Tayyip Erdoğan belediye başkanı seçildi. Beni de İSKİ Genel Müdürü olarak vazifelendirdi.Haliç’teki ilk hedef çamurların temizlenmesi ve kokunun giderilmesiydi.
İSTANBUL’A YENİDEN KAZANDIRDIK
İBB Haliç tabanındaki 5 milyon metreküp çamuru, dünyada nadir uygulanan bir teknolojiyle, bir boru hattı vasıtasıyla Alibeyköy’deki eski bir taş ocağına pompalamıştır. İBB ve İSKİ, 630 milyon dolarlık Haliç Çevre Koruma Projesi ile çarpık yapılaşma ve atıksu kirliliği sebebiyle yok olma noktasına gelen Haliç’i İstanbul’a yeniden kazandırmıştır. Haliç, bataklıktan kurtarılmak suretiyle altın boynuz haline getirilmiştir. Haliç projemiz, dünya metropol belediyelerinin çevre projeleri arasında birincilik ödülü aldı. Biz tertemiz Haliç teslim ettik. Haliç’in temizlenmesi için yüzlerce projeyi hayata geçirdik. Bu tesisleri çalıştırmak, işletmek, bilgi, tecrübe ve enerji istiyor. 2018 yıllında havadan çekilen görüntülerde ördek sürüsünün yüzmesi ile adeta tabiat parkını andıran Haliç, şu an kokudan yanına bile yaklaşılamıyor. Haliç’in sahillerinden çekilen görüntülerde adeta siyaha büründüğü gözüküyor. Haliç 90’lara döndü, çöp ve çamura boğuldu.”
VERİMLİLİĞİYLE ALAKALI
Eroğlu’na ilk yanıt İBB Deniz Hizmetleri Müdürü Dr. İlker Aslan’dan geldi. Aslan, “Önceki yıllarda da Haliç’in yüzeyinin cam yeşiline döndüğü oldu. Kızıl rengini aldığı oldu. Haliç’te bu aylarda, plankton patlaması yaşanıyor. İçerisinde algler var, canlı organizmalar var. Aslında bu Haliç’in verimliliğiyle alakalı bir şey. Numuneleri düzenli olarak inceliyoruz ve olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Havaların ısınması ile güneş ışığı ve besin bolluğu, Fitoplanktonların çok hızlı artmasına ve (ALG) patlaması denilen olayı meydana getirir ve patlamalar yüzeyde kızıllık oluşmasına sebebiyet verir. Fitoplanktonların yok olma süreci yaklaşık 2 veya 3 haftalık bir zaman dilimine tekamül etmekte olup, bu zaman dilimi sonrasında Haliç tekrar berrak ve temiz görünümüne kavuşacaktır” dedi.
AKLA VE BİLİME İNANIRIM
İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Eroğlu’na verdiği yanıtta şunları söyledi: “Sayın Veysel Eroğlu’na göre 6 ayda ben orayı çamurla doldurmuşum. Benim genel müdürüm onunla çalışmış bir insan. Genel Müdür Yardımcım onunla çalışmış insanlar. Akla, bilime inanırım. İnsanların liyakatine inanırım. Onunla çalışmış bir insanla, siyasi görüşüne bakmaksızın yol arkadaşlığı yapıyorum ve yol yürüyorum. Bu söylediklerinizi eskiden aynı mevkide olduğunuz kişiye sorsanız ve ondan sonra bir demeç verseniz doğru olmaz mıydı?”
HALİÇ NASIL HAYATA DÖNDÜ
Haliç’te ilk ciddi çalışma Bedrettin Dalan’ın belediye başkanlığı döneminde başladı. Haliç’i kirleten fabrikalar başka bölgelere taşındı, kolektörler kuruldu. Ancak Nurettin Sözen döneminde bu çalışmalar durdu. Caumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanı seçilmesiyle Haliç’te hızlı bir operasyona girişildi. Haliç’in dibindeki 5 milyon metreküp çamur dev borularla Alibeyköy’deki eski taş ocaklarına pompalandı. 1997’de başlayan çalışmalar 1999’a kadar sürdü. Temizliğin ikinci etabında ise Haliç’i kirleten evsel ve sanayi atıkları kolektörlere alındı. 2012 yılında ise İstanbul Boğazı’ndan alınan günde 260 bin metreküp su dev borularla Kağıthane Deresi üzerinden Haliç’e taşındı. Deniz suyu takvisesiyle Haliç’te bir çok balık türü yeniden yaşamaya başladı. Bu proje, Dünya Büyükşehir Belediyeler Birliğinin verdiği “Metropolis” ödüllerinde birinciliğe değer bulundu.
RENK DEĞİŞİKLİĞİ SAĞLIK GÖSTERGESİ
Haliç’te 40 yıldır bilimsel çalışmalar yapan Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Cemal Saydam, renk değişikliğinin Haliç’in sağlıklı olduğunun göstergesi olduğunu söyledi. Saydam, “ Kızıla, kırmızıya çalar, Marmara’da da olur. Yüzey suyunda tamamen mevsimsel alglerin hayat döngüsüyle ilgili bir durum. Tamamen doğal bir olayın sonucu. Algler atmosfere kükürtlü bileşenler saldığı için bazıları kötü bir koku duyabilir. Bu da geçicidir” dedi. Saydam, Haliç’in temizlenmesine kalıcı çözüm için de Unkapanı Köprüsü’nün Galata Köprüsü gibi ayaklı olarak yapılmasını tavsiye etti.
ALG PATLAMASI NE DEMEK
Tatlı ve tuzlu su sistemlerindeki alg (su yosunu) sayısında hızlı artış ve birikme anlamına geliyor. Haliç’teki durumun başka yerlerde yaşanan alg patlamalarına kıyasla kolayca kontrol altına alınabileceğini söyleyen İTÜ Çevre Mühendisliği’nden Prof. Dr. Cumali Kınacı şunları söyledi: “Bu durum, Haliç’teki azot, fosfor kirlilik yükünün arttığını gösteriyor. Güneş ışığıyla beraber aniden alg patlaması meydana geliyor. Aşırı yoğun olunca gözle görülür hale geliyor. Oksijeni hızlı bir şekilde tükettiği için balıklar bundan olumsuz etkilenir. Azot Fosfor kirliliği belli bir seviyenin altında tutulursa, bu olmaz. Bu rahatlıkla kontrol altına alınabilir.”