Güncelleme Tarihi:
ELİMİZDE KAPI GİBİ ANLAŞMA VAR
“Türkiye’nin Suriye’deki varlığı, keyfe keder bir tercih veya basit çıkar hesapları sonucu ortaya çıkmadı. Suriye’de, 2011 yılında başlayan iç çatışmalardan uzak durmak için yıllarca sabrettik. Ancak 2015 yılından itibaren Suriye’deki kriz tamamen kontrolden çıktı. Rusya ile yaşadığımız ve bir provokasyon olarak kabul ettiğimiz, FETÖ’nün bizzat içinde olduğu uçak krizi, bizim açımızdan Suriye meselesini daha da karmaşık hale getirdi. Bu tablo karşısında elimiz kolumuz bağlı kalacak değildi. Bazıları, ‘Sizin Suriye topraklarında ne işiniz var? Sizi Suriye oraya davet etti mi? Diğerlerini davet etti’ diyor. ABD’yi de, koalisyon güçlerini de davet etmedi. Sadece Rusya’yı davet etti ama bizim elimizde kapı gibi bir Adana Mutabakatı Anlaşması var ve biz bu anlaşmanın gereği olarak oradayız.
TAAMMÜDEN YAPILMIŞ SALDIRI
Gelinen noktada ne İdlib’deki, ne de Barış Pınarı harekâtı bölgesindeki güvenli bölge mutabakatlarının gerçek anlamda işlemediğini gördük. Suriye’de anlaşmalara uyulmuyor. Önceki gün askerlerimize yapılan saldırı, Türkiye açısından Suriye’de yeni bir dönemin miladıdır. Çünkü bu askerlerimize karşı taammüden yapılmış bir saldırıdır. Türk askerinin kanının aktığı bir yerde hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin veremeyiz. Nitekim anında yaptığımız operasyonlarla 76 kişiyi orada etkisiz hale getirdik, fazlası var, azı yok.
RUSYA OLMADAN TAŞ OYNATAMAZ
Şayet taraflardan biri uymayacaksa ve müeyyidesi olmayacaksa, bu mutabakatlar niçin yapılıyor? Biz Suriye’de rejimin, Rusya olmadan havada, İran olmadan karada tek bir çakıl taşını dahi yerinden oynatacak gücünün bulunmadığını bilmiyor muyuz? Rejim denilen kuklanın küçük bir hizip dışında kendi ülkesinde bir karşılığı yokken, suni solunumla yaşatıldığının farkında olmadığımız mı düşünülüyor? Biz tüm bu gerçekleri ve daha fazlasını biliyoruz. Ama bizim karşımızdakilerden bir farkımız var, Türkiye, her ne yapacaksa, bunu hiçbir masumun canına, malına zarar gelmeden yapma prensibiyle hareket ediyor. Her kim ‘Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?’ diye soruyorsa ya gafildir ya da taammüden bu ülkenin ve milletin hasmıdır.
İKİ NOKTA REJİM HATTININ GERİSİNDE
Bundan sonra vardığımız mutabakatların ihlali anlamına gelen hiçbir adıma göz yummayacağız. Şu anda 12 gözlem noktamızın ikisi rejim hattının gerisinde kalmıştır. Şubat ayı içerisinde rejimin gözlem noktalarının gerisine çekilme işleminin bitirilmesini umut ediyoruz. Rejim bu sürede geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır. Rejim nasıl muhalif grupların en küçük ihlaline sivilleri de hedef alan ağır saldırılara karşılık veriyorsa, bundan sonra rejimin ihlalleri de askeri unsurlarına yönelik olarak mukabil şekilde cevaplandırılacaktır. TSK’nın hava ve kara unsurları, ihtiyaç duyduğumuz her an, tüm harekat bölgelerimizde ve İdlib’de serbestçe hareket edecekler, gerektiğinde operasyon yürüteceklerdir. Madem terör örgütünün saldırıları, bu bölgelerin garantörü konumundaki ülkeler tarafından durdurulamıyor, öyleyse bizim bu işi bizzat kendimizin yapması kaçınılmaz hale gelecektir.”
SAVUNMADA YÜZDE 70 GURURU
- CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, Suriye ve Libya’daki durumun füze savunma sistemlerinin önemini gösterdiğini belirterek, “Bu çerçevede tamamen milli ve yerli olarak geliştirilen HİSAR-A alçak savunma füze savunma sistemi çok önemli. Bu sistemi mümkünse hemen Suriye sınırımıza yerleştirerek önemli eksiğimizi gidermiş olacağız” dedi. Kırıkkale’de TSK Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi Devreye Alma Töreni’ne katılan Erdoğan, günün anısına mühimmat imzaladı. Erdoğan, konuşmasında “Türkiye’nin son 17 yılda savunma sanayinde yürüttüğü kritik çalışmalar olmasaydı bugün bırakınız sınırlarımız dışını kendi topraklarımızda bile terör örgütleriyle bile mücadele edemez hale gelebilirdik. Savunma sanayinde yerlilik millilik oranı yüzde 20’lerden yüzde 70’lere çıktı. Yerli savaş uçağımızı 2023’te hangardan çıkaracağız. Türkiye’yi F-35’leri vermemekle tehdit edenlere en güzel cevabı kendi milli savaş uçağımızla vermiş olacağız” dedi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da kullanım dışı mühimmatın geri dönüşümüyle ekonomiye yıllık yaklaşık 20-25 milyon lira kazandırılacağını söyledi. -Erdinç ÇELİKKAN / KIRIKKALE
- Kırıkkale’deki törene Erdoğan’la birlikte Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Güler ve çok sayıda davetli katıldı. -Selahattin SÖNMEZ/ANKARA
BAŞBUĞ’A: BU, BORU GÖSTERMEYE BENZEMEZ
Erdoğan: O yasayı 4 parti ittifakla çıkardı. Düzenlemeyi en fazla Kılıçdaroğlu istedi.
- CUMHURBAŞKANI Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un FETÖ ile ilgili “siyasi ayak” açıklamalarına, “Bu, boru göstermeye benzemez” diyerek sert tepki gösterdi: “Zahirde demokrat gözüken ama aslında faşistin önde gideni olan bu jakoben zihniyetin yeni bir oyunuyla karşı karşıyayız. Türkiye’nin iktidar dönemimizde yaşadığı demokratikleşme hamlelerinden biri de suça karışan asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanabilmelerinin önünün açılmasıydı. Bu önemli düzenleme 4 partinin ittifakıyla gerçekleşti. Hatta bu düzenlemeyle ilgili grup başkanvekillerimizle görüşmeye gelenlerden biri de Kılıçdaroğlu’dur. Bugün de geriye dönüp baktığımızda Meclisimizin gayet doğru bir iş yaptığını düşünüyoruz. Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı, kendisini gayet iyi tanırım, bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi toptan itham eden birtakım açıklamalar yapmıştır. Parlamentonun hukukunu korumak üzere süratle hepiniz dava açmalısınız. 11 yıl önce tüm partilerin desteğiyle çıkarılan bir düzenlemenin üzerinden, FETÖ gölgesi düşürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle Meclis’e saygısızlıktır. Daha da önemlisi bu düzenlemeye destek veren tüm milletvekillerinin, böyle bir ithama maruz bırakılması, yasama dokunulmazlığına ve milli iradenin temsilcilerine yönelik gayet bilinçli bir saldırıdır. Bu, boru göstermeye benzemez. Bu defa parlamento hukuku boruyla sindirilemez.”
AK PARTİLİ VEKİLLER BAŞBUĞ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAK
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın dün partisinin Meclis grubundaki çağrısının ardından AK Parti milletvekilleri, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere harekete geçti. AK Parti kaynakları, hukukçuların konuyla ilgili çalışma yaptığını belirterek, Başbuğ’un cezalandırılmasına ilişkin suç duyurusunun yanı sıra tazminat davası açılıp açılmayacağının da araştırıldığını söylediler. AK Parti milletvekillerinin, Başbuğ’un sözlerine benzer açıklamalarda bulunduğu gerekçesiyle CHP’nin asker kökenli eski milletvekili Dursun Çiçek hakkında da suç duyurusunda bulunacakları belirtildi. -ANKARA
DELİCE’YE DESTEK TEŞEKKÜRÜ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, 31 Mart seçimlerinde AK Parti’ye verdiği yüzde 85.5 oy oranıyla rekor kıran Kırıkkale’nin Delice ilçesine teşekkür ziyaretinde bulundu. Erdoğan, Delice mitinginde özetle şöyle konuştu: “Delice’ye verdiğim söz vardı. Şükran borcumuzu ödemek için geldik. Delice, AK Parti’nin gönül belediyeciliğine rekor düzeyde destek verdi. Delice bir kez daha, bu sefer çok güçlü bir şekilde AK Parti’nin hizmet ve eser siyasetine sahip çıktı. Delice bu tercihiyle, ferasetiyle 83 milyonun tamamına da örnek oldu. 31 Mart seçimlerinin Türkiye şampiyonu Delice’ye teşekkür ediyorum.
Bizim siyasetimizde Türkiye’yi kutuplara, bölgelere ayırmak, kamplaştırmak, ötekileştirmek, dışlamak yok. Bizim siyasi geleneğimizde millete tepeden bakmak, milleti hor, hakir görmek de yok. Biz millete efendilik yapmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. İnsanlarımızı Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Laz, Çerkes diye bölenlere inat 83 milyonun her bir ferdini kucaklıyoruz.”