Güncelleme Tarihi:
Polis ilk olarak, saldırganın gece kulübüne gitmek için kullandığı taksinin şoförünün ifadesine başvurdu. Ayrıca çekici ile emniyete götürülen araçta parmak izi incelemesi yapıldı. Taksicinin ifadesinden yola çıkarak Zeytinburnu'da bazı adreslere baskın yapıldı. Ancak şüpheli şahsa ulaşılamadı. Kuruçeşme Muhtar Hüseyin Sokak'ta görülen şüpheli kişinin polise bildirilmesinin ardından, olay yerine, polis özel harekat timleri sevkedildi. Ekipler, bölgede ve çevrede bulunan mezarlıkta şüpheli şahsı aradı. Ancak vatandaşların ihbar ettiği şüpheli bulunamadı.
'TEHLİKE HALA DEVAM EDİYOR'
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında kaçan terörist nedeniyle tehlikenin sürdüğünü belirtti. Selvi'nin yazısından bir bölümü şöyle: "...Daha üzücü olanı ise tehlike hâlâ devam ediyor. 7 dakika içinde büyük bir katliama neden olan terörist, kıyafetini değiştirerek kaçmayı başardı. Bu, tehlikenin hâlâ devam ettiğini gösteriyor. Bu terörist ele geçirilemediği sürece ne zaman, nerede bir katliam yapacağını bilemeyiz.
Reina’daki saldırıya ilişkin oklar DAEŞ’i gösteriyor. Zaten Amerika yukarıdaki istihbaratı DAEŞ’e yönelik teknik dinleme sırasında elde etti.
KEŞİF YAPAN BİR EKİP VAR
Reina’ya düzenlenen saldırının profesyonelce hazırlandığı anlaşılıyor. Bu tür büyük eylemler için karar alma sürecinden sonra bir hazırlık devresi yaşanıyor. Atatürk Havalimanı’na yapılan saldırıda da bunu görmüştük. Orada İstanbul’daki yerel yapılanma devre dışı bırakılmış, Çeçen-Uygurlardan oluşan bir birim görevlendirilmişti. Reina saldırısında da istihbarat birimlerine takılmaması için yerel birimlerin devre dışı bırakıldığı anlaşılıyor. Ama eylem için önceden bölgeye gelerek keşif yapan bir ekip var.
3 AYRI ARAMA NOKTASINDAN...
Gün içinde üç ayrı arama noktasından geçilerek girilen bölgeye terörist dikkat çekmemek için bindiği bir ticari taksi ile gece 01.15’te Kalaşnikof marka uzun namlulu silahla girmeyi başardı. O sırada bir ekibin çevredeki güvenlik önlemlerini kontrol etmediğini söyleyemeyiz.
İÇERİDEN DESTEK ALDI MI?
Önemli bir kuşku daha. Terörist Reina’da 7 dakika içinde katliamı gerçekleştirdikten sonra kıyafet değiştirirken içeriden destek aldı mı? Katliamın ardından kaçmayı başarması profesyonel ötesi bir durumu gösteriyor.
Yılbaşı gecesi neden Türkiye ve neden İstanbul’un en gözde mekânı, neden hedef seçildi diye sorulabilir. Yılbaşı gecesi ünlü bir eğlence mekânının seçilmesi DAEŞ’in ideolojisine de uygun bir eylem şeklini oluşturuyor. Bunda elbette ki, DAEŞ’e karşı yürütülen El Bab operasyonunun payı var. Türkiye ile Rusya tarafından Suriye’de yeni bir düzen kuruluyor. Türkiye-Rusya-İran ve rejimin, Suriye’de önce Halep’in tahliyesinde, sonra ateşkesin ilanında sergiledikleri ortak iradeye karşı bir meydan okuma var. Ama asıl, Türkiye terör örgütleri üzerinden bir kaos sürecinin içine itilmeye çalışılıyor. Uluslararası bir meydan okuma ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin Suriye’ye benzetilmek istendiği çok açık.
GENEL ÖNLEMLERLE ALTINDAN KALKILMAZ
Türkiye, Suriye topraklarında El Bab’da DAEŞ’le mücadelesinde yalnız bırakılıyor. 16 Kasım’dan bu yana DAEŞ’e karşı tek bir uçak kaldırmıyor. 29 Aralık Perşembe gecesi İncirlik’ten kalkan koalisyon uçakları, DAEŞ mevzilerinin üzerine gelince hava şartları uygun değil, sis var diye geri döndü, bizim uçaklarımız gitti, aynı hedefleri imha etti. DAEŞ’le mücadele ediyormuş gibi yapılarak, PKK-YPG’ye destek verilerek Türkiye ateşin içine atılıyor.
Bu saldırı da gösteriyor ki, terör 2017’de devam edecek. Durum ciddi. Genel önlemlerle bu işin altından kalkamayız. Reina saldırısı gösterdi ki, terör örgütleri yeni bir terör konseptini sahaya sürdü. Buna göre yeni bir stratejiye ihtiyaç var.