Güncelleme Tarihi:
2016’YI ARATMASIN
“2016’da çok büyük acılar yaşadık. Yüzlerce askerimiz, polisimiz, vatandaşımız, korucumuz şehit oldu. En büyük endişem 2017’nin 2016’yı aratmasıdır. Ülkeyi yöneten Sayın Başbakan, ‘Buna benzer terör eylemleri olacaktır’ diyor. ‘Önleyeceğiz’ demiyor, ‘Olacaktır’ diyor. Ülkeyi umutsuzluğa sürüklemek için bundan daha farklı bir cümle kullanamazsınız.
İDEOLOJİK AKRABALIK
80 milyonun şunu kabul etmesi lazım; Başbakan var, Bakanlar da var, Cumhurbaşkanı da var ama Türkiye yönetilmiyor. Şu anda çöken bir devlet gerçeğiyle, teröre teslim olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Birilerinin sırtını sıvazlarsanız terörü yaşatırsınız. Dünyanın dört bir tarafından militanlar Türkiye üzerinden Suriye ve Irak’a geçtiler, 12 Ağustos 2012’de IŞİD komutanı söylüyor bunu. Bunlar gelirken bu ülkenin hükümeti kimdi? Bir terör örgütüyle ideolojik akrabalık kurarsanız bunlar başınıza gelir. TIR’larla silah gönderdiler. Şimdi o silahların tamamı Türkiye’ye döndü. IŞİD’i beslediniz, 70 ilden IŞİD’e militan katıldı. Böyle bir iklim yaratılıyorsa nasıl mücadele edeceksiniz? Bir Allah’ın kulu çıkıp da ‘Bu işin sorumlusu benim’ niye demiyor? ‘Efendim bir üst akıl bunları yapıyor,’ Bunlar hiçbir şey yapmıyorlar, her şeyi üst akıl yapıyor. Sen hükümet değil misin, hükmedeceksin. Yapamıyorsan da istifa edeceksin. ‘Ben beceremiyorum, yönetemiyorum, terörü önleyemiyorum’ diyeceksin. Bunu dersen ben sana saygı duyarım, demediğin takdirde saygıyı hak eden Hükümet değilsin, terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir Hükümet’sin.
ETRAF POLİS KAYNIYOR
Yılbaşı gecesi, güvenlik önlemleri alınmış, terör örgütü militanı taksiyle geliyor, elinde Kalaşnikof, polisi, güvenlik görevlisini öldürüyor, içeri giriyor, herkesi tek tek öldürüyor, 39 kişinin hayatına kastediyor, sonra elini kolunu sallayarak çıkıp gidiyor. 200 metre ötesinde de karakol var. Etraf da polis kaynıyor. Nasıl oluyor arkadaşlar bu? Bu anayasa değişikliğinin demokrasi açısından büyük bir ayıbı var. O ayıp da şu; AKP’li vekiller, anayasa değişiklik metnini görmeden imzalar attılar. Türkiye daha karanlık bir ortamın içine süratle çekilmektedir. İçerdekilerin gönlü rahat olsun. İçerdekilerle dışarıdakiler arasında büyük bir fark yok. İçerdekiler otobüse binemiyorlar, ev ziyaretine gidemiyorlar, arkadaşlarıyla konuşamıyorlar, istedikleri kitabı alıp okuyamıyorlar ama dışarıdakiler de yarı açık cezaevinde yaşıyorlar.”