Güncelleme Tarihi:
KONUŞMA güçlüğü çeken M. T. (11) bundan 5 yıl önce özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti veren bir merkeze götürüldü. Şirket çalışanı B. Ş. A., anne G. T. ile birlikte, küçük çocuğa engelli sağlık kurulu raporunun alınması için Üsküdar Devlet Hastanesi’ne gitti. Kurul’da bulunan 8 doktorun imzası ile hazırlanan rapor 29 Nisan 2014 tarihli. Raporda, M. T.’nin yüzde 50 zekâ geriliği yaşadığı bilgisi yer aldı. Alınan rapor ile birlikte M. T.’nin kaydı yapıldı. Bir yıl kadar merkeze giden M. T. 4 yıl önce de ilkokula başladı.
Okul idaresi raporu fark etti
M. T. için 2014’te alınan raporun içeriğine ilişkin bilgi de, okul idaresinin dikkati sonrası ortaya çıktı. Okul idaresi, yüzde 50 zekâ geriliği olduğu yönünde rapor verilen M.T.’nin durumuna ilişkin ilk önce ilgili öğretmenler ile görüştü. Durum daha sonra M. T.’nin annesine iletildi. Okuma yazma bilmeyen M. T., kızı için hazırlanan rapordan öğretmenlerin verdiği bilgi sonrası haberdar olduğunu söyledi. Anne T. durumu eşi C. T. ile de paylaştı.
Aynı binada iki öğrenci
M. T. adına Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına geçen hafta suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusunda, T. ailesinin, çocukları için verilen rapordan yeni haberdar oldukları belirtildi. Dilekçede, raporun içeriğinin gerçek olamayacağı belirtildi. Dilekçede, küçük çocuğun konuşma güçlüğü çektiği, zekâ geriliğine ilişkin hiçbir sorunun olmadığı kaydedildi. Ailenin avukatının imzasını taşıyan dilekçede, M. T. için hazırlanan raporun usulsüz olduğu iddia edilerek, sorumlular hakkında soruşturma yürütülmesi istendi. Dilekçede, T. ailesi ile aynı binada yaşayan Ş. B. isimli bir çocuk için alınan raporda da usulsüzlük olduğu, B. ailesinin de suç duyurusunda bulunma hazırlığı yaptığı kaydedildi.
Şebeke usulsüzlük yapmış
Raporun alındığı Üsküdar Devlet Hastanesi’nde görevli bir başhekim yardımcısı, Hürriyet’in konuya ilişkin soruları üzerine “Bir şebeke maalesef usulsüz bir takım işlemler yapmış. Biz de hastane yönetimi olarak durumu fark ettiğimiz andan itibaren gerekli incelemeleri yaptık. Sorumlular hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Bahse konu bazı raporların altındaki bazı imzalar sahte” açıklaması yaptı. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada ise, yürütülen soruşturmanın etkin bir biçimde takip edildiği belirtildi.
Bakanlık denetimi altındayız
M. T. adına Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan başvuruda, suçlanan rehabilitasyon merkezinin kurucu ortağı D. N. ise şunları kaydetti: “Milli Eğitim Bakanlığı denetimindeyiz. Usulsüz bir işlemin olması mümkün değil. Hastaneden alınan rapor sürecinde bizim katkımız olmaz. Rapor, çocuğun ailesine verilir. M. T. için alınan raporu gördüm. Orada yüzde 50 gibi bir oran var. Bu oran belki biraz fazla olabilir. Ancak dediğim gibi, bizim dışımızda bir konu.
Simsarlar öğrenci peşinde
Soruşturma sürecini takip eden ancak adının yazılmasını istemeyen bir kaynak ise “Yürütülen soruşturma dosyasında çok sayıda şüpheli yer alıyor. Savcılık teknik takip kararı aldı. Bu karar sonrası yeni şüphelilere de ulaşıldı. Usulsüz bir biçimde alınan rapor sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Bu durum, yüzlerce çocuk adına devletten haksız kazanç elde edilmesi anlamına geliyor. İlk belirlemelere göre kamunun yıllık zararı 5-5.5 milyon TL arasında. Bu usulsüzlüğün bir kaç yıl sürdüğünü düşünecek olursak oluşan zarar oldukça yüksek görünüyor. Bazı kişiler bu işin simsarlığını yapıyor. Rehabilitasyon merkezine kaydı yapılan öğrenci başına bunlar da para alıyor. Özellikle, ekonomik durumu zayıf olan bölgelerdeki ailelere ulaşılmış” bilgisini verdi.
Savcılığa iki ayrı başvuru yapıldı
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada ise “Üsküdar Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu'na başvuran iki şahsın ibraz ettikleri epikriz raporları ve ilaç kullanım dökümlerinin gerçek olmadığının anlaşılması üzerine Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç ile ilgili ihbarda bulunulmuştur” denildi. Açıklamanın devamında “Yapılan araştırma neticesinde sahte evrakla kurul başvurusu yapan başka kişilerin de olduğunun tespit edilmesi üzerine savcılığa ayrıca bildirimde bulunulduğu ilgili başhekimlikçe konu ile ilgili hastane sağlık kurulu görevlileri hakkında inceleme yapılmış olup, konu ile ilgili adli soruşturma süreci devam etmektedir” denildi.
Öğrenci başına aylık 700 lira
Türkiye genelinde 1800’e yakın özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi var. Söz konusu merkezlerden 300 kadarı İstanbul’da bulunuyor. Anılan merkezlere kaydı yapılan öğrenci başına devletten aylık ortalama 600-700 liralık ücret alınıyor.