Güncelleme Tarihi:
Referandumun sonuçları önümüzdeki yıl ilkbaharda genel seçimlere gidecek olan Türkiye’nin siyasi manzarasını önemli oranda etkileyecek. Sandıktan “hayır” çıkması muhalefeti güçlendirip Erdoğan liderliğindeki AK Parti’nin seçimlerde desteğini yitirmesine neden olabilir. Bu da geçmişte ekonomik istikrarsızlığa yol açan koalisyon hükümetlerine neden olabilir.
Referandumun sonucunun “evet” olması ise AK Parti’ye iktidarını teyit etmek için yeni bir fırsat ve üçüncü dönem hükümeti elde etme konusunda önemli bir avantaj elde edecek. Ancak bu durum aynı zamanda Türkiye’nin nereye gittiği konusunda Türkler arasındaki kutuplaşmanın büyüyeceği anlamına geliyor.
Türkiye’nin kilit yargı kurumlarının yapısını değiştiren anayasa değişiklikleri Kemalist çevrelerce Türkiye’nin laik cumhuriyetinin kalbine saplanmış bir hançer olarak görülüyor. Yargıyı ve özellikle de Anayasa Mahkemesi’ni AK Parti’nin laiklik karşıtı planlarına karşı önemli bir denge mekanizması olarak gören Kemalistler, teklif edilen değişiklikleri AK Parti’nin devletin son kalesini de ele geçirme girişimi olarak görüyor.
Emekli general Haldun Sönmeztürk, “Bu değişikliklerin her bir kelimesi, AK Parti’nin önündeki son kontrol mekanizmasının da kaldırılması anlamına gelmektedir” dedi.
AK Parti destekçileri için değişiklikler Türkiye’nin daha demokratik ve sosyal açıdan daha liberal bir ülke haline gelmesi demek. ‘Evet’çiler değişikliklerin yüksek yargı organlarındaki üye çeşitliliğini artıracağını ve Kemalist ideolojinin sistem üzerindeki baskısını kıracağını belirtiyor. Dahası pakete destek verenler değişikliklerin 1980 darbesinin demokrasi yoksunu mirasının sona erdirilmesi için de önemli bir adım olduğunu belirtiyor.
Barış ve Demokrasi Partisi, değişiklik paketinin yüzde 10’luk seçim barajını kaldırmaması dolayısıyla Türkiye’deki Kürtlere Pazar günkü referandumu boykot etmeleri çağrısında bulundu. Anketler Kürtlerin boykotu kırıp sandığa gitmeleri durumunda ‘evet’ten yana olacaklarına işaret ediyor.
Ancak birçok Türk önümüzdeki yıl yapılacak seçimlere kadar sürmesi beklenen bu tartışmalara kulak tıkıyor. İstanbul’un belediye temizlik görevlilerinden Ali Cımbız tek istediğinin gösterilerin sona ermesi, balonların ve broşürlerin ortadan kalkması olduğunu belirtti.
Cımbız, “Evet, hayır, neyse ne. Yeter artık!” dedi.
Bu haber Washington Post’ta Gül Tüysüz imzasıyla yayımlanan “Turkey’s constitutional elections could alter political landspace” başlıklı haberden derlenmiştir.
Hürriyet'i Facebook'ta takip etmek istiyorsanız:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet
Hürriyet'i Twitter'da takip etmek istiyorsanız:
http://twitter.com/HurriyetPlanet