Refah, sanık kürsüsünde

Güncelleme Tarihi:

Refah, sanık kürsüsünde
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 1997 00:00

Haberin Devamı

RP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açılan dava, dün başladı. Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Gerek ülkemizde ve gerek dünyada hiçbir parti, RP kadar kapatılmayı hak etmemiştir’’ dedi. Savaş, Anayasa Mahkemesi üyelerine yaptığı 39 sayfalık sözlü açıklamasında, zehir zemberek iddialarda bulundu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, dün başlayan RP'nin kapatılmasıyla ilgili davada, Anayasa Mahkemesi üyelerine 9 sayfalık sözlü açıklamasını okudu.

Başsavcı, Müslümanlığın başlangıcından Cumhuriyet'in ilanına kadar geçen 852 yılda, Anadolu'da 12 bin cami inşa edildiğini, son 73 yılda ise 72 bin cami yapıldığını hatırlattı. Savaş, Şeriatın Cumhuriyet öncesinde Kuran-ı Kerim'in basılmasını önlediğini, ancak Cumhuriyet sayesinde Anadolu insanının Kuran'ı tanıma olanağı bulduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

‘‘Buna rağmen Cumhuriyetimizin yöneticileri dinsizlikle suçlanmaktan kurtulamamıştır. İbadet için sağlanan kolaylıklara rağmen, elinizdeki kaset ve bant çözümlerinde de görüldüğü gibi, RP'nin üyeleri ve milletvekilleri mütemadiyen ‘Şeriat' özlemlerini dile getirmektedir. Tarihimizin her döneminde ve bugün Şeriat isteyenlerin hiçbir zaman demokrat olamayacaklarını mütalaamızda açıklığa kavuşturmaya çalışmıştık.’’

Başsavcı Savaş’ın açıklaması özetle şöyle:

Osmanlı döneminde pek çok softalar ayaklanması olmuştur. Yıl 1858... Modernleşme sürecindeki Osmanlı'da, kölelik yasaklanmıştır. Fakat Arabistan ayaklanmıştır. Gerekçesi, ‘Osmanlı, şeriatın mübah saydığı köleliği yasaklamakla şeriatı yıkmaktadır’ şeklindedir.

MİLLİ TECRİT

Alman Anayasası'nı Koruma Örgütü'nün Başkanı Peter Frish, bir röportajda şunları söylemektedir:

‘Gelecek yüzyılda siyasal İslamın büyük bir tehlikeye düşebileceği hususunda emareler var. Tespitlerimize göre takriben 26 bin üyeli olan Milli Görüş, Almanya’da yaşayan Müslümanları yoğun bir şekilde etkilemeye çalışıyor. Bilinçli olarak inancı kuvvetlendirmek amacıyla Müslüman çocuklar tecrit ediliyor. Örneğin, çocukların sınıf gezilerine çıkmaları, sınıflarıyla yurtlarda gecelemeleri engelleniyor. Milli Görüş'ün boş zamanları değerlendirmeye ilişkin Kuran kurslarını da içeren kapsamlı bir programı var. Kızlar açık başla gittikleri yaz kurslarından başörtüsüyle dönüyorlar. Kuran'da şu ifade yer alıyor: İstemezseniz dahi kafirlere karşı mücadele vermeniz gerekiyor.'

ŞİDDETE HAZIR

Bu cümleler, adam öldürmek için İslamcılara hak veriyor. Cezayir'de insafsızca insanları doğrayan eylemciler, bu cümleleri temel alıyorlar.

4 Kasım 1997 tarihli Akit Gazetesi’nde, ‘Allah (cc)’ın şeriatını kabul ediyorum. Kardeşler! Bu bilince ulaşmamız ve insanlığı zulüm düzenlerinden kurtarmamız lazımdır' yazıyor. Her gün bu çeşit yazıların, teyp ve video kasetlerinin bir ihtilal bildirisi gibi halkımıza ulaştırıldığı, şeriat çığlıklarıyla beli günlerde cami çıkışlarında terör yaratıldığı bir ortamda, ‘Türkiye’de şeriat tehlikesi yok' demek, kanaatimce ‘Ben aslında Türkiye’ye şeriat düzeni kurulmasını arzuluyorum' demekle eşanlamlıdır.

YENİ DELİLLER

Ön savunmadan sonra elimize geçen ve RP'nin ‘laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini’ belgeleyen yeni delilleri ayrıntılarıyla sıralıyoruz. RP, Anayasa'mızın ‘Cumhuriyetin nitelikleri’ başlıklı ikinci maddesinden ‘laik’ kelimesinin çıkarılmasını teklif ederek, Anayasa'ya aykırı bir düzen arzuladığını belgelemiştir.

Erbakan, Kanal 7'ye para toplamak için yaptığı konuşmada ‘Onun için bugün yapılmış olan cihadı, televizyonsuz yapmanın imkanı yoktur’ demiştir.

RP'li Konya Belediye Başkanı Halil Ürün ve Çayırova Güzelbahçe Belediye Başkanı Yaşar Alkan, Atatürk'ün hatırasına hakaret suçundan mahkum olmuştur. İftar saatlerini çalışma saatleri dışında bırakan ve altında Erbakan'ın imzasının da bulunduğu Bakanlar Kurulu kararı hakkında Danıştay, din ve devlet işlerinin birbirinden bağımsız şekilde yürütülmesi şeklinde uygulanan laiklik ilkesine de ters düştüğü gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı vermiştir.

RP'li milletvekilleri hakkında, Siyasi Partiler Kanunu'nun 4'üncü kısmında yazılı yasaklara aykırı eylemlere ilişkin fezlekeler mahkemenizce re'sen getirilmiş olup, elbette herbiri objektif bir şekilde değerlendirilecektir.

RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk kapatma davası sözkonusu olduğunda, ‘Size söz veriyorum Refah için herkes canını ve malını ortaya koymaya hazırdır’ demek suretiyle TCK'nın 312/2'nci maddesinde düzenlenmiş olan halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmiştir.

Bir zamanlar slogan şu idi, ‘Gerçek demokrasiler, Batılı demokrasiler değil, Marksist demokrasilerdir.’ Bu sloganı tekrarlayanların hemen hepsi, yanlarına ‘İkinci Cumhuriyetçileri’ Türkiye'nin bölünmesi için çaba ve para harcayanları alarak, Şeriatçıların ‘Demokrasilerde halk ne isterse olur’ sloganına destek verip, bir kaos ortamı yaratmaya çalışmaktadırlar.

ERKAYA'YA SORDUM

Erbakan ‘Sen, RP’ye hizmet etmezsen hiçbir ibadetin kabul olmaz. Bu parti İslami cihad ordusudur. Müslüman mısın? Bu orduda asker olmaya mecbursun. Cihada para vermeden Müslüman olunmaz' demiştir. Ben bu konuşmanın MGK'da okunup okunmadığını Oramiral Güven Erkaya'dan sordum. Okuduğunu, Erbakan'ın konuşmayı inkar etmediğini, başını öne eğmekle yetindiğini söyledi. Bir partinin Genel Başkanı sıfatını taşıyan bir kişinin laikliğe aykırı her sözü ve eylemi kapatma nedenidir.

RP Ankara Milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan, 14.3.1993 tarihinde Kırıkkale'de yaptığı konuşmada, ‘Bu vatan bizimdir, rejim bizim değildir kardeşlerim. Türkiye yıkılacak beyler. Batı’nın taklitçiliğine soyunmuş olan sizlere sesleniyorum, boşuna uğraşmayın. Kırıkkaleliler'in ellerinde gebereceksiniz' demiştir. Bu konuşmaya ait bant çözümünü inceleyen Prof. Dr. Bahri Öztürk, 25.9.1995 tarihli bilirkişi raporunda:

‘Konuşmada özellikle belli bir dini görüş ve inanca sahip olanlarla, olmayanlar arasındaki farklılık ön plana çıkarılmakta, bu dini görüş ve inanca sahip olmayanlar, şayet bu görüş iktidara gelirse ‘gebertileceklerine' kadar varan düşmanca hareketlerin hedefi olarak gösterilmektedir.'

RP'nin kavgasını verdiği hususlar gerçekleşirse, Türkiye Cumhuriyeti'nin din kuralları esas alınarak yönetilen ülkelerden farklı olacağını iddia edebilecek aklı başında tek kişi çıkacağını sanmıyorum. Bütün bu açıklamalarımdan sonra son sözüm şöyle olacak:

Gerek ülkemizde ve gerekse dünyada, mahkemelerce kapatılan hiçbir parti, RP kadar kapatılmayı hak etmemiştir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!