Güncelleme Tarihi:
Jet Fadıl denilen, bana sürmeli gözleri ve (bu sefer kestiği) gölge bıyıklarıyla Şarlo’yu hatırlatan “Sayın Milletvekili” hakkında canım yazmak istemiyor.
Onu baştacı edip Meclis’e gönderen Siirtliler ve aralarına kabul eden diğer milletvekilleri utansın!..
*
Recep Tayyip Erdoğan’ın ishal meselesine gelince...
Hazıra konup, soruyu Hakkı Devrim’in üzerine yıkalım, hoşgörüsüne sığınarak bir yazısını apartalım.
"Siyasî ishal raporu ne oldu?” başlıklı yazısı şöyle:
“Adını vermeyen bir okurum, dünkü gazetelerde tek tek saymış (20 gazete gördüğüne göre, muziplik eden bir meslektaş olabilir):
– Gazetelerde 76 fotoğrafı vardı AKP Genel Başkanı'nın, diyor.
Tek fotoğraf kullananlardan başlayarak (Dünya, Ortadoğu ve Bizim Gazete) sıralamış: 2 resim (Cumhuriyet, Millî Gazete); 3 resim (Milliyet, Posta, Gözcü, Finansal Forum, Yeni Şafak ve Vakit); 4 resim (Hürriyet, Vatan, Zaman, Takvim); 5 resim (Radikal, Türkiye); 6 resim (Star); 7 resim (Akşam); önemli bir sıçramayla 12 resim (Sabah).
Adsız okur soruyor:
– Müstakbel başbakanın çok resmini kullanma yarışının sizce bir anlamı yok mudur?
Yoktur! Öküzün altında buzağı aramanın sırası mı şimdi?
– Televizyonlarda da Tayyip Erdoğan görüntüsünden geçilmiyor. Niyetiniz genç ve parlak lideri kısa sürede eskitmek mi?
Aaaa! Adsız okur göz göre göre bize haksızlık ediyor. Asıl siyasetçilerin biz gazetecileri eskitip harap ettiğini unutmuş galiba.
*
Okurumu doğrular gibi olacak, ama demeden edemem. Tayyip Bey'in hadiseli ishal raporunu kovalamaktan da vazgeçmedik.
Tabip Odaları'na, sahte ishal raporu veren hekimlerin hesabını soran Ege Cansen'e katılmıştım (31 ekim). İstanbul Odası Genel Sekreteri Prof. Şebnem K. Fincancı'dan sitemname gelince ben onu aradım, ve öğrendim ki:
– Konu incelemeye alınmıştır. 15 günde raporcuların savunması gelecek. Buna ilgili kurumlardan gelen belgeler eklenecek. Sonuç Onur Kurulu'na gönderilecek. Onun alacağı karara itiraz olursa dosya Ankara'daki Yüksek Onur Kurulu'na gidecek. Bu makamın kararı kesinmiş.
İki partili Meclis'in Başbakanı uzun ömürlü olur. Raporu veren hekimler suçlu bulunursa, bizlere de bir başbakanı sahte ishal suçundan mahkûm ettirmek nasip olacak demektir.
Erdoğan'ın suçlanmadığı bir ... konusu kalmıştı, böylece o da tamamlanmış olur.”
(Hakkı Devrim, Radikal, 9 kasım 2002 cumartesi)
*
Geçen hafta mutabasbıs diye bir kelimeyi ararken, Meydan Larousse’ta gözüm taallül ve müteallil kelimelerine ilişti.
Taallül eski dilde “Kendini hasta gibi gösterip bir işten kaçmak, bahane uydurmak” demekmiş. İllet’ten geliyormuş kelime. Bu fiili işleyene de müteallil denirmiş.
Bu konu kapanana kadar, bu köşede AKP Genel Başkanı’nın adı Recep TAALLÜL Erdoğan’dır, biline...
*
Not : CHP, Jet Fadıl’ı Meclis’te protesto edecekmiş. Amman yapmasınlar! DSP’liler Merve Kavakçı’yı “Dışarı, dışarı!” diye Meclis’ten kovmuştu, 363 kişi olarak geri döndüler. Jet Fadıl’la da aynı şeyi yaşamayalım...