Recep Özcan ve eski vekil Bölünmez'e dava

Güncelleme Tarihi:

Recep Özcan ve eski vekil Bölünmeze dava
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2009 12:04

“Simsar” operasyonu kapsamında, aralarında Futbol Federasyonu eski yöneticisi Recep Özcan ve eski milletvekili Süleyman Bölünmez'in de bulunduğu 23 kişi hakkında dava açıldı.

Haberin Devamı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının “Simsar” Operasyonu kapsamında yürüttüğü soruşturma tamamlandı.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tamöz tarafından açılan davanın iddianamesinde, Recep Özcan, Recep Ali Hacısüleymanoğlu, Servet Turgut, Orkun Özcan, Özcan Erçandırlı, Yusuf Deniz ve Ahmet Kişnici'nin, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüt kapsamında rüşvet vermek, nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık, kamu görevlilerini görevini kötü kullanmaya azmettirme, DSİ nezdinde yapılan su kullanım hakkı anlaşma projelerinde kurdukları firmalara veya anlaştıkları firmalara DSİ nezdinde görev yapan görevlilerin iştirakiyle su kullanım hakkı teminini sağlayıp, haksız menfaatler sağladıkları ve suç gelirlerini aklama suçlarını işledikleri ileri sürüldü.

“Dava konusu örgütü oluşturan söz konusu kişilerin, bir araya gelmesinin soyut bir birleşme olmadığı ve bünyelerinde hiyerarşik bir birleşme olduğu” ifade edilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Şüphelilerin kurmuş olduğu örgütün, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından sadece bir araç niteliğinde olduğu, söz konusu örgütün toplum düzenini, kamu güvenliğini ve barışını tehlikeye soktuğu anlaşılmaktadır. Örgütün yapısı, sahip olduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu şüphelilerin arasında soyut bir birleşmeden öte, hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olmasının varlığının görülmesi karşısında; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 220. maddesinde belirtilen suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçunun oluştuğu anlaşılmaktadır.”

FUTBOL FEDERASYONU SEÇİMLERİ

Şüphelilerin ses kayıt çözüm tutanakları ve teknik izleme kayıtlarına da yer verilen iddianamede, “Örgütün; 17 Ocak-14 Şubat 2008 Futbol Federasyonu Başkanlık seçimlerini engellemesine yönelik faaliyetleri esnasında, emir komuta zinciri, hiyerarşik yapı açıkça görülmüştür” denildi.

Haberin Devamı

İddianamede, şöyle devam edildi:
“Söz konusu faaliyet çerçevesinde, örgüt yöneticisi olan Recep Özcan'ın talimatları doğrultusunda, aralarında hukukçuların da olduğu bir kısım şüphelilere, kendi lehlerine kabul ettikleri kararın haksız olarak ve maddi menfaat vererek nasıl sağlayabilecekleri hususunda eylemler ve davranışlarda bulundukları görülmüştür. Örgüt yöneticisinin; bu kararın alınmasını sağlamak amacıyla diğer örgüt kurucuları ile örgüte yardım eden şüphelilere, yargı mensuplarına maddi menfaat taahhüdünde bulunmaları ve bulunacakları miktarın kaç liraya kadar çıkarılacağını belirtir talimatlar da verdiği görülmüştür. Ancak örgüt mensupları, yargı mensuplarının hangi idealler ve ilkeler çerçevesinde çalıştıklarını gözardı ettiklerinden, eylemlerinde başarılı olamamışlardır.”

Haberin Devamı

“Şubat 2007 tarihindeki Futbol Federasyonu Başkanlık seçimlerinin de engellemesine yönelik faaliyetlerin görüldüğü” belirtilen iddianamede, “söz konusu kişilerin, emir komuta zinciri ve hiyerarşik yapı içinde hareket ettikleri” iddia edildi.

Davanın iddianamesinde, “söz konusu faaliyette de örgüt yöneticisi Recep Özcan'ın talimatları doğrultusunda aralarında hukukçuların da olduğu bir kısım şüphelilerin, kendi lehlerine kabul ettikleri kararın haksız olarak ve maddi menfaat vererek nasıl sağlayabilecekleri hususunda eylemler ve davranışlarda bulundukları” savunuldu.

İddianamede, “Özcan'ın; bu kararın alınmasını sağlamak amacıyla diğer örgüt kurucuları ile örgüte yardım eden şüphelilerle; yargı mensuplarına maddi menfaat taahhüdünde bulunmaları, hakimleri nasıl telkin edebilecekleri ve baskı yapabilecekleri konusunda görüşmeler yapıp, talimatlar verdiği” iddia edildi.

KAÇAK CEP TELEFONLARININ MİLLİLEŞTİRİLMESİ

“Örgütün, gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın Türkiye'ye ithal edilen cep telefonlarının, yasal olmayan yollardan millileştirilmesini sağlayarak kaçakçılık suçu işlediği” savunulan iddianamede, Recep Ali Hacısüleymanoğlu, Servet Turgut, Yusuf Deniz ve Gürsel Sağmal'ın aracılığıyla kaçak telefonların millileştirildiği ileri sürüldü.

Haberin Devamı


“DSİ'de görev yapan Ahmet Turan Kepenek, Birgül Nurdoğdu, Raci Çoruhlu ve DSİ'de bir dönem görev yapan Beyhan Şepitçi'nin iştiraki ile DSİ nezdinde verilmemesi gereken bilgi ve belgelerin temin edilip, projeler hazırlandığı ve usulsüz olarak haritalar alındığı” iddia edilen iddianamede, “DSİ nezdinde görev yapan şüphelilerin iştiraki ile haksız olarak anlaşmalar yapıldığı ve iyi niyetli başvuru sahiplerinin başvurularının önüne geçilerek, haksız eylemlerde bulunulduğu ve menfaatler sağlandığı” kaydedildi.

“HAKİME RÜŞVET VERİLEREK KARAR ALDIRILDIĞI” İDDİASI

Örgüt faaliyetleri çerçevesinde, Konya 2. Asliye Hukuk Hakimi Mehmet Metin Kakı'ya rüşvet verilerek, kararlar alındığı ileri sürülen iddianamede, şunlar kaydedildi:
“Bu kapsamda; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından Petrol Piyasası Kanunu'nun 7/2. maddesini ihlal ettikleri gerekçesiyle aynı Kanunun 19. maddesi gereğince M-OİL firmasına 31 Ağustos 2006 tarihli 0824 sayılı karar ile 49.297.740 YTL tutarında ceza tanzim edilmesi üzerine, örgüt yöneticileri Recep Ali Hacısüleymanoğlu, Recep Özcan, Servet Turgut, M-OİL firması yetkilisi Süleyman Bölünmez ile irtibata geçip, bu idari para cezasının yürütmesinin durdurulması yönünde karar alabileceklerini belirterek, rüşvet anlaşması yaptıkları, rüşvet anlaşmasından sonra örgütün Konya'da bulunan mensubu Ahmet Kişnici'nin Konya'da hakim ile irtibata geçip, 8 Aralık 2006 tarihinde EPDK yöneticileri hakkında açılan haksız fiilden dolayı tazminat ve bahsedilen idari para cezasının durdurulmasına ilişkin talebin aynı gün idari para cezasına ilişkin cezanın tahsilinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiği, bilahare de dosyanın Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi tarafından 19 Şubat 2007 tarihli karar ile çözümlemekle görevli olmadığı davada, Konya'daki mahkemenin 4 Aralık 2003 günlü 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunun 19. maddesine ilişkin başvurusunun, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verildiği tespit edilmiştir.”

Haberin Devamı


İddianamede, Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevinde de bulunan sanık Recep Özcan'ın “suç işlemek amacıyla örgüt kurup, yönetmek”, “rüşvet vermek ve rüşvet almak suçuna iştirak etmek”, “nitelikli dolandırıcılık”, “görevi kötüye kullanmak” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlarından cezalandırılması talep edildi.

Diğer sanıklar Recep Ali Hacısüleymanoğlu, Servet Turgut, Orkun Özcan, Özcan Erçandırlı, Yusuf Deniz, Ahmet Kişnişci, Mine Çatalsakal, Rıza Hakan Başsorgun, Ahmet Turan Kepenek, Birgül Nurdoğdu, Raci Çoruhlu, Beyhan Şepitçi, Gürsel Sağmal, Mehmet Bilen, Süleyman Bölünmez, Ali Koçak, Ahad Berkin, Bülent Doğanay Samuray, Abdullah Pehlivan, İsmen Çömez, Bülent Bardakçı ve Adnan Delikurt'un da üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmaları istendi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!