Rapora bile bakmadılar

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın ‘Silahlı Kuvvetlere kumpas kurulmuş olabileceği’ yönündeki ifadelerinin ardından Ergenekon ve Balyoz davalarındaki tartışılan kararlara bir yenisi daha eklendi. Balyoz davasında tutuklanıp, 16 yıl hapis cezası alan ve halen Hasdal Cezaevi’nde bulunan Deniz Kurmay Albay Yasin Türker, yazdığı mektupta, suça konu toplantılar sırasında geçirdiği ameliyat nedeniyle raporlu olduğunu söyledi. Balyoz davasına konu olan 2 dijital verinin hazırlanmasına yardımcı olduğu iddia edilen Albay Türker yargılama sırasında mahkemeye, toplantının yapıldığı tarihlerde GATA’da üroloji bölümünde geçirdiği ameliyat nedeniyle raporlu olduğuna dair belgeleri sundu. Ancak mahkeme raporlar üzerinde oynama yapılmış olabileceğini iddia ederek delilleri kabul etmedi.

17 ARALIK’TA İYİ ANLADIM

Albay Türker, yazdığı mektupta ise yaşadığı olayları şöyle anlattı: “Hakkımdaki iddia Aralık 2002 ayı sonu ile Ocak 2003 ayı başında 2 dijitalin oluşumuna yardımcı olduğumdu. Elimdeki ‘kapı gibi’ resmi hastane raporları, ameliyat olduğumu ve görevde olmadığımı kanıtlıyordu. Ancak mahkeme heyeti de savcılar gibi bu belgelere bakmaya ihtiyaç dahi duymadı ve ‘teknolojinin geldiği aşama dikkate alındığında...’ dedi. Balyoz davasına hukuken katıldığım ilk günden itibaren soruna bir mühendis gibi yaklaştım ki, bu ilk hatam idi. Hukuk, hele de Türkiye’de, hiçbir mühendislik modeli ile anlaşılabilecek gibi değildi. Yargılamalar süresince ‘dersime’ iyi çalıştım, kendimce birçok çelişkiyi heyetin dikkatine sundum ancak heyet ‘maddi gerçek’le pek ilgilenmiyordu. 3 Eylül 2012 tarihinde ‘son sözüm’ sorulduğunda, ‘Balyoz’da, Odatv davasında ortaya çıkarılan sahte ve fabrikasyon belgelerin kaynakları, bunları imal eden çeteler de herhalde ortaya çıkarılacaktır. Bunlar ortaya çıkarılmazsa, ülkede kimse kendisini emniyette hissetmeyecektir’ dedim. 17 Aralık’tan sonra yaşanılanlara bakıldığında iyi bir öngörüde bulunduğum söylenebilir…”

ABİM HASTANEDEYDİ

Abisi Albay Türker’in suçsuz olduğunu iddia eden Yasemin Kaya yaşananları şöyle anlattı: “Dijital dosyalara dayanarak abimin Ankara’da 13 Aralık 2002 ve 2 Ocak 2003 tarihinde yapılan ve darbe faaliyeti olarak 2 toplantıya katıldığı iddia edilmektedir. Abim 24 Ekim 2002 tarihinden başlayarak sağlık sorunları nedeniyle özellikle Aralık 2002 ayının büyük bölümünü hastanede geçirmiş, 18 Aralık 2002 tarihinde ameliyat olmuş, ameliyat sonrası 20 gün istirahat raporu kullanmıştır. Söz konusu durumunu da hastane kayıtları ve raporlarıyla ispat etmiştir. Bu nedenle; atfedilen 2 dijital dosyanın oluşturulma tarihleri ile bu kapsamda iştirak ettiği iddia edilen 2 toplantının tarihleri dikkate alındığında; iddia edilen oluşum içinde yer almasının madden mümkün olmadığı görülmektedir.”