Güncelleme Tarihi:
Saatler gece yarısına doğru ilerlerken, fotomuhabiri arkadaşım Murat Şaka ile arabaya bindik ve kütüphaneye doğru yola koyulduk. Sanayi bölgesi olarak bilinen Rami’nin ortasındaki kütüphane, güçlü aydınlatması ve büyük tarihi giriş kapısıyla bizi karşıladı. Açık otoparkta park sorunu yoktu ancak boş da değildi. Kütüphanenin büyüklüğü dikkate alınarak otoparka genişçe bir alan ayrılmıştı.
ÜNİVERSİTELİLER ÇOĞUNLUKTA
Ruhu ve tarihi olan bir yapının içinde olduğumuzu hissedebiliyorduk. Rami Kütüphanesi’nde halihazırda 6 farklı kütüphane hizmet verirken, 7 gün 24 saat açık olanı ‘İhtisas Kütüphaneleri’ne bağlı olan bir salondu. Kütüphane salonundaki masaların yaklaşık yarısı doluydu ve gece sakinlerinin büyük çoğunluğu üniversiteli gençlerdi. Ancak arada itfaiyecilik sınavına çalışan yaşça diğerlerinden büyük bir erkek dikkatimi çekti. Özetle, farklı yaş gruplarından ve çevrelerden ziyaretçiler vardı. Kadın-erkek dağılımı ise eşitti.
Kütüphane sakini üniversiteli gençlerle ayaküstü sohbet ettik. İstanbul Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü 2. sınıf öğrencisi Gürçağ Candan, Rami Kütüphanesi’ne ilk kez geldiğini belirterek, “Sınava çalışıyorum. Akşamüstü 8 gibi geldim. Buradan çıkıp direkt sınava gideceğim. Daha önce de birçok farklı kütüphanede çalıştım ancak ulaşımının rahat olması benim için bir artı” dedi.
PRİZLERDEN ŞİKÂYETÇİLER
Karnı acıkan gençlerin bazıları gruplar halinde civardaki büfe ve çorbacılara gidip geliyordu. Sandalyeden yorulanlar koltuklarda dinleniyordu. Bazı masalardaki prizlerin henüz takılmamış olması ise gençlerin en büyük şikâyetiydi. Zira birçoğu şarjı biten telefonlarını ve laptoplarını şarj edebilmek için masa değiştirmek zorunda kalıyordu. Daha yeni açılması nedeniyle internet bağlantısında da zaman zaman aksama yaşanabiliyordu. Gece çay, kahve ve su otomatı olmaması da bir ‘sıcak içecek bağımlısı’ olarak beni üzdü.
‘UNESCO’YA BAŞVURDUK’
Rami Kışlası Kütüphanesi Genel Koordinatörü Osman Zorlu, “Bu eseri korumak adına UNESCO Kültür Mirası listesine alınması için gerekli çalışmaları başlattık. Kütüphanemizi hem milletimize emanet etmek hem de insanlığa emanet etmek adına UNESCO Kültür Mirası listesine alacağımızı ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
DÜNYANIN EN BÜYÜK 3’ÜNCÜ KÜTÜPHANESİ
- Toplam kullanım alanı 110 bin metrekare ile dünyanında en geniş alana yayılan 3’üncü kütüphanesi.
- 4 bin 200 kişilik oturma ve çalışma kapasitesi ile yine dünyanın en fazla kapasiteye sahip 3’üncü kütüphanesisi.
- 51 bin metrekare millet bahçesi tarzında peyzaj alanı ile dünyanın en büyük kapalı peyzaj alanına sahip kütüphanesi.
- 22 bin kitap ile Türkiye’nin en büyük Atatürk İhtisas Kütüphanesi.
- 115 bin nadir matbu eser ve 5 bin levha ile Türkiye’nin en büyük nadir matbu eser kütüphanesi.
- Raflarda yaklaşık 250 bin, toplamda 2 milyon kitap ve materyale sahip.
- 17 bin ulusal ve uluslararası sinema afiş arşivi var.
- Günlük beklenen ziyaretçi sayısı 15 bin kişi.
- Toplam personel sayısı 400 kişi.
- Bahçesinde sosyal ve etkinlikler için 6 adet amfi, 3 kafe bulunuyor.
- Bin metrekare göleti ve 700 adet ağacı var.