Güncelleme Tarihi:
48. Uluslararası AntalyaAltın Portakal Film Festivali kapsamında düzenlenen etkinlikler arasında Kırılma Noktası Haber Belgeseli’nin yapımcısı usta gazeteci Ramazan Öztürk’ün “100 Ülke 100 Kadın 100 Öykü” isimli fotoğraf sergisi ve kadınlara uygulanan şiddeti en çarpıcı haliyle anlatan “Yaşamın Kıyısındakiler” isimli belgeselibüyük ilgi görüyor.
8-14 Ekim tarihleri arasında devam edecek olan bu yılki festival“ ..Ve Kadın Dünyaya Dokundu” teması üzerinde şekilleniyor. Türkiye’de ve dünyanın başka ülkelerinde, kadınların toplum içindeki yeri ele alınırken, şiddet gören ve savaş gibi olumsuz ortamlardanetkilenen kadınların durumu da sorgulanıyor.
100 ÜLKE 100 KADIN 100 ÖYKÜ
Savaş bölgelerindeki haberciliğinin yanı sıra profesyonel fotoğrafçılık alanında da uluslararası üne sahip Ramazan Öztürk'ün “100 Ülke 100 Kadın 100 Öykü” sergisi, dünyanın farklı ülkelerinden kadın hayatlarına tanıklık ediyor, kadın portrelerinden yola çıkarak ait oldukları ülkelere ayna tutuyor. Ramazan Öztürk'ün gazete röportajları ve "Kırılma Noktası" haber-belgesel programı için çeşitli ülkelerde çektiği fotoğrafların yer aldığı "100 Ülke 100 Kadın 100 Öykü" sergisi festival programı içinde yer alan en etkileyici ve zengin içerikli sergi olarak değerlendiriliyor.
RAMAZAN ÖZTÜRK'ÜN '100 KADIN 100 ÜLKE' SERGİSİNDEN FOTOĞRAFLAR
YAŞAMIN KIYISINDAKİLER
“Ya benimsin ya da hiç kimsenin”
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Belgesel Özel gösterimleri çerçevesinde Akdeniz Üniversitesi Olbia Kültür Merkezinde izleyicisiyle buluşan “Yaşamın Kıyısındakiler” isimli belgesel, dünyanın çeşitli bölgelerinde oluşan savaş gibi kötü şartlardan etkilenen kadınların genel bir değerlendirmesiyle başlıyor. Daha sonra bir çok ülkede kadınların akıl almaz yöntemlerle nasıl şiddet gördüğü anlatılıyor. Bu ülkelerden biri de Bangladeş..
Güney Asya ülkelerinden Bangladeş’te, kadınlar hala yüzlerine asit atılarak cezalandırılıyor.
“Ya benimsin ya da hiç kimsenin” mantığıyla ülke genelinde bu yöntemle hayatları karartılan kadınların sayısı ne yazık ki, on binlerle ifade ediliyor…
Belgeselde ayrıca, asit saldırılarının perde arkasında neyin yattığı,kurban seçilen kadınların trajedisi ve hayat hikayeleri onların ağzından aktarılıyor.
Kısacası 21. yüzyılda yaşanmakta olan bir trajediden kesitler sunuluyor. Asit’le yaşamları karartılan kadınların hepsinin de hayat hikâyesi aynı… Her biri ya kocası tarafından, ya aileler arasındaki husumetten, ya da zorla evlendirilmek istendiği kişiyi ret ettiği için kurban seçilmiş…
Ne ilginçtir ki, Bangladeş tarihinde kadınlar 20 yıla yakın sürede ülkenin siyasi hayatına damgasını vurmuş ama, kadınlara yönelik şiddet olayları hiç bitmemiş.
Bangladeşli kadınlar artık örgütleniyor… Kurdukları dernekler aracılığıyla insanlığa şöyle sesleniyorlar:
“Gelin bu insanlık dışı şiddeti birlikte durduralım… Acımasızca atılan asit bedenlerimizi yakmış olabilir ama henüz yüreklerimize ulaşamadı…”