Ramazan’da dengeli beslenme önemli
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2006 00:00
Beslenme tarzının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin açığa çıktığı çağımızda Ramazan’da da beslenmeye ayrı bir önem vermek gerekiyor. İslam dininin bu kutsal ayının sonlarına yaklaşırken birkaç küçük ayrıntıya dikkat ederek sağlıklı bir bayram geçirebilirsiniz.
Ramazan’da vücudun dengesini bozmamaya gayret etmek sağlıklı bir bedenin ilk adımı. Bu nedenle normal zamanlarda olması gerektiği şekilde sık ve az beslenme mümkün olduğunca sağlanmalı. Dolayısıyla 12 saat açlığın ardından iftara yüklenmek, yanlış bir beslenme yöntemi olarak görülüyor. Uzmanlar bunun yerine az ve sık beslenme ilkesi, kan şekerini dengelemek için mutlaka uygulanması gerektiğini belirtiyor. Bu noktada öğünlerin, sahur, hafif iftar, akşam yemeği ve ara öğün şeklinde düzenlenebileceği belirtiliyor.
İFTARİYELİKLERE DİKKAT Uzmanlara göre iftarda belki de en tehlikeli yiyecekler iftariyelik denilen şarküteri ağırlıklı ürünler. Özellikle hamur işi yiyecekler, pide ve tatlılar, yüksek kalorili olmaları nedeniyle oruç tutanlarda kilo artışına neden oluyor. Kilo artışına bağlı olarak kan yağlarında ve tansiyonda artış olabiliyor. Sucuk, salam, pastırma ve benzeri ürünlerin doymuş yağ içeriği yüksek olduğundan yenilmesi riskli olan besin grubu olarak görülüyor.
Bu nedenle iftarın çorba ile açılması, bir süre ara verdikten sonra yemeğe geçilmesi tavsiye ediliyor. Uzmanlara göre oruçluların, iftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısı ile hafif başlayarak, normal yemeğe ise saat 20:00 sıralarında geçmeleri daha uygun. Başlangıç için çok sıcak olmayan ılık çorba en uygun yiyecek, Sindirim problemi olanlar, çorbalarına doğal lif ilavesi yapabilecekleri gibi, kepekli ekmek de tercih edebilirler.
REFLÜ TEHLİKESİ Ramazan ayında en sık karşılaşılan sorunlardan ikisi de mide asidinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü ve kabızlık. Reflüyü önlemek için kahve, kakao, çikolata gibi aşırı kafein alımından kaçınmalı, yemeği yer yemez yatmamalı, yağlı yiyecekler yememeli. Bunun dışında kabızlık problemi çekenler, posalı besinleri daha fazla tüketmeli. Bunun için meyve ve sebze tüketimlerinin artırılması, tam buğday veya çavdar ekmeği tüketilmeli, su tüketimi artırılmalı.
İFTARİYELİKLERE DİKKAT Uzmanlara göre iftarda belki de en tehlikeli yiyecekler iftariyelik denilen şarküteri ağırlıklı ürünler. Özellikle hamur işi yiyecekler, pide ve tatlılar, yüksek kalorili olmaları nedeniyle oruç tutanlarda kilo artışına neden oluyor. Kilo artışına bağlı olarak kan yağlarında ve tansiyonda artış olabiliyor. Sucuk, salam, pastırma ve benzeri ürünlerin doymuş yağ içeriği yüksek olduğundan yenilmesi riskli olan besin grubu olarak görülüyor.
Bu nedenle iftarın çorba ile açılması, bir süre ara verdikten sonra yemeğe geçilmesi tavsiye ediliyor. Uzmanlara göre oruçluların, iftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısı ile hafif başlayarak, normal yemeğe ise saat 20:00 sıralarında geçmeleri daha uygun. Başlangıç için çok sıcak olmayan ılık çorba en uygun yiyecek, Sindirim problemi olanlar, çorbalarına doğal lif ilavesi yapabilecekleri gibi, kepekli ekmek de tercih edebilirler.
REFLÜ TEHLİKESİ Ramazan ayında en sık karşılaşılan sorunlardan ikisi de mide asidinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü ve kabızlık. Reflüyü önlemek için kahve, kakao, çikolata gibi aşırı kafein alımından kaçınmalı, yemeği yer yemez yatmamalı, yağlı yiyecekler yememeli. Bunun dışında kabızlık problemi çekenler, posalı besinleri daha fazla tüketmeli. Bunun için meyve ve sebze tüketimlerinin artırılması, tam buğday veya çavdar ekmeği tüketilmeli, su tüketimi artırılmalı.