Güncelleme Tarihi:
Brunson'un avukatı İsmail Cem Halavurt'un müvekkili hakkındaki "ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı" kararına ilişkin İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itiraz karara bağlandı.
Kararı değerlendiren mahkeme, Brunson'ın hakkındaki tahliye sonrası, adli kontrol şartlarının kaldırılmasına ilişkin talebi reddetti ve "ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı"nın devamına oy birliğiyle karar verdi.
Brunson'a isnat edilen suçları işlediğine ilişkin aleyhine olan "kuvvetli suç şüphesi" oluşturan nedenlerde herhangi bir değişiklik bulunmadığına vurgu yapan mahkemenin kararında şu gerekçelere yer verildi:
"Sanık her ne kadar tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilmişse de bunun sanığın aleyhine bulunan delil durumunda bir değişiklik meydana geldiği anlamı taşımaktan ziyade Türk Ceza Usul Mevzuatı'na göre tutuklama bir tedbir niteliğindedir. Özellikle sanığın sağlık durumu gibi gerektirici nedenlerin varlığı halinde sanığın kaçmasının ve delilleri karartmasının önlenmesi gibi tutuklamadan elde edilecek sonucun başkaca ceza argümanlarınca etkin biçimde sağlama imkanının bulunduğu koşullarda CMK'nın 109. maddesinde öngörülen adli kontrol tedbirlerinin bu amaca matuf sağlam bir koruma tedbiri niteliğinde olmasına, mahkememizce de bu kabul ile sanık hakkında kamuoyu ve doktrinde ev
hapsi olarak da nitelendirilen 'konutu terk etmemek' ve sanığın sanığın yabancı ülke vatandaşı oluşu da gözetilerek 'yurt dışına çıkmamak' şeklindeki adli kontrol tedbirlerine hükmolunarak matuf amacın gerçekleşme şeraitinin ancak sağlanmış olmasına göre sanık müdafinin maslahata uygun düşmeyen adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması veya değiştirilmesi yolundaki taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir."
Kararı itiraz yönünden bir üst mahkeme olarak inceleyen İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi de Brunson'ın avukatının taleplerini reddetti.
İddianameden
Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına 9 Aralık 2016'da suç işlediği iddiasıyla tutuklanan ABD'li papaz Brunson hakkında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, Brunson'un din adamı görüntüsü altında söz konusu terör örgütleri adına suç işlediği ve genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığı belirtilmişti.
Brunson'ın FETÖ'nün üst düzey mensupları ile kod isimlerini bilerek görüştüğü, bu kapsamda örgütün sözde eski Ege bölgesi imamı ile firari Bekir Baz ve yardımcısı Murat Safa ile hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasından dava açılan tutuklu sanık Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç ile görüşmeler yaparak strateji belirlediği iddia edilmişti.
Brunson'ın ABD'li bir askere gönderdiği 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duyduğuna ilişkin mesaj içeriklerine yer verilen iddianamede, cep telefonundaki, "Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa'ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız." mesajı da dosyaya eklenmişti.
Teknik incelemede de sanık Brunson'ın, görüşmediğini öne sürdüğü FETÖ'nün sözde Ege bölge imamı firari sanık Bekir Baz ile birbirlerine çok yakın yerde 293 kez GSM sinyali de tespit edilmişti.
Mahkeme, 25 Temmuz'da dosya üzerinde yaptığı incelemede, Brunson'ın tutukluluğunu ev hapsine çevirerek, sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirmişti.
Sanık Brunson'un avukatı da dün, ev hapsi ve yurt dışı yasağı kararına itiraz etmişti.