Güncelleme Tarihi:
Başbakan ile tokalaşmamasının nedeni de açıklayan Kılıçdaroğlu, Hürriyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
ÇARPITMA USTASI
“Toplantıya biraz geciktim. Tam salona girerken saygı duruşu yapılıyordu, ben de bu görevimi salon dışında gerçekleştirdim. O nedenle hemen geçtim yerime oturdum. Sonra da dinlemeye başladık tabii. Farklı bir çizgi izliyor. Bu yüzden konuşurken hayretten hayrete düştüm. Sözlerimi çarpıtmada tam bir usta. Sivil cumhurbaşkanlığı söylemimi farklı bir şekilde anlattı. Salona yanlış bir imaj vermek, ‘Bunlar hâlâ asker biri istiyor’ imasında bulunmak istedi. Oysa ben o sözleri Hürriyet’e söylemiştim ve bir asker cumhurbaşkanı devrinin kapandığı anlamındaydı. Bunu siz de yazdınız. Tam bir çarpıtmaydı. Pek çok konuda bunu yaptı. Soma için de. Orada bir numaralı sorumlu kendisi. Çünkü yasaları Meclis yapar ama uygulama hükümetin görevi. Çıkmış madenciyi suçluyor, niye kask takmadın, diyerek. Kendisini böyle aklamak istiyor. Oysa kendi kusurlarını kendi bakanı da söylüyor. Eleştiri ile protestoyu farklı kefelere koydu. Protesto edilmezmiş... Dünyanın tüm demokrasilerinde siyasiler protesto edilir. Şiddet ayrı protesto ayrı. Kendi gitti bir vatandaşı tokatladı, yani şiddeti kendisi uyguladı. Bunun demokrasi ile ne alakası var? Bakın şiddetten söz ediyorum. Vatandaş protesto ediyor Başbakan onu tokatlıyor! Yetmiyor, ‘İsrail dölü’ diyerek de nefret suçu işliyor. Verdiği örnek de çok ilginç. ‘Diktatör olsaydım meydanlarda olamazdın’ diyor. Bu söylem de diktatörlüğün kabulü anlamına gelir. Yani bizim söylemlerimize dahi tahammül edemiyor.”
İSTİFA VAR MI?
Kılıçdaroğlu, TOBB kürsüsünden yaptığı konuşmada ise kendisini dinlemeden salondan ayrılan Erdoğan’a “Konuştu ve ayrıldı. Neden beni dinlemiyor? Cesaret edemiyor. ‘Yasama ve yargı benim için ayak bağı’ diyen, Anayasa’yı çiğneyen bir kişiye ne denir?” diyerek yanıt verdi. Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
- 301 kişi hayatını kaybediyorsa, onun mutlaka bir siyasal sorumlusu vardır. Siz o siyasal sorumlunun kim olduğunu biliyor musunuz? Hepimiz biliyoruz aslında. O siyasal sorumlu, bu sorumluluğu üstüne aldı mı? Hayır almadı. Japonya’da 4 saat sular akmadı diye belediye başkanı istifa etti. Allah aşkına istifa sözcüğü aklına gelen bir siyasetçi var mı?
- Başbakan Erdoğan ‘Ana muhalefet partisinin genel başkanı bana diktatör diyor’ diye söylüyor. Allah aşkına, bir billboard’a ‘Vatandaş vergisini ödüyorsa hükümet de hesabını verecek’ ilanını yasaklayan bir Başbakan’a, dünyanın hangi modern ülkesinde sıradan bir devlet adamı kimliğiyle seslenilir? Diyor ki ‘Ben diktatör olsam, sen gezemezdin’. Zaten bizi rahat bırakmıyorsun ki telefonlarımızı dinliyorsun. Çoluk çocuğumuzun telefonlarını dinliyorsun. İşten çıkartıyorsun. Ama biz korkmayız, yılmayız.
DARBECİ SAATİ Mİ
Senin bakanının koluna 700 milyar liralık kol saatini darbeciler mi taktı? Senin bakanlarını çoluk çocuğuyla umreye, rüşvet parasıyla darbeciler mi götürdü? 18 Nisan 2013, unutmayın bu tarihi. 18 Nisan 2013, Reza Zarrab’ın, bakanlarla olan ilişkilerini ortaya çıkaran ve Başbakan’ın önüne konulan MİT raporunu, darbeciler mi oraya koydu? Bakanların çocuklarının yatak odalarına boy boy, 1 değil, 2 değil, 3 değil, 7 para kasasını, para sayma makinelerini, içindeki milyon dolarları, Euro’ları darbeciler mi koydu? Kim darbe yapıyorsa emin olun gelsinler, hep beraber karşı çıkarız. Ama kimse rüşvet olaylarını, darbeci diye gizlemesin. Buna tevessül etmesin.