Radyoya şans verin Selim AKÇİNSayın reklamverenler: Sizin rakamlara önem verdiğinizi bilirim. Yani doğal olarak bir koyup üç almayı hesaplarsınız. Bu yüzden

Radyoya şans verin Selim AKÇİNSayın reklamverenler: Sizin rakamlara önem verdiğinizi bilirim. Yani doğal olarak bir koyup üç almayı hesaplarsınız. Bu yüzden reklam vereceğiniz sektörü çok titiz araştırırsınız. Medya planlamanızı buna göre belirlersiniz. Ve de muhtemelen siz de milyonlarca İstanbullu gibi işinize aracınızla gidip gelirsiniz. Hepinizin aracında son model radyolardan vardır. Ve mutlaka açık camlardan herkesin radyo dinlediğini duyuyorsunuzdur. Tamam sonuca geleyim. Medya planlamanızı yaparken mutlaka radyolara yer verin. Radyo Foreks'te Fatih Altaylı'nın, Radyo D'de Okan Bayülgen ve Muzo'nun, Power FM'de Cem Ceminay'ın, Açık Radyo'da Ömer Madra'nın, Best FM'de Beyaz'ın, Levent Erim'in ve şu anda adını sayamadığım ama çok ‘‘kıymetli’’ seslerin, çok ciddi potansiyelleri olduğunu unutmayın. Hem bir koyup olup üç alın hem de radyo gibi çok etkin, çok önemli bir aracın ayakta kalmasını sağlayın. Çünkü Türkiye, aradığı çok renkliliği, sayıları yüzlere varan radyolarla yakalıyor. O renkler azaldıkça hepimizin de şansı azalıyor. Radyo yöneticilerine: Yukarıda reklamverenler için yazdıklarımını bir kısmı sizi de ilgileniriyor. Özellikle akşam saatleri İstanbul cehennem gibi. Herkes arabalarında, eve gitmeye çalışıyor. Ama muhtemelen yolda akşam ajanslarını kaçırıyor. Bu yüzden en azından akşam sekiz haberlerini zenginleştirin. Sizin reyting kaygınız en azından televizyon kadar yoğun değil. Bu fırsatı değerlendirin. ‘‘Televizyonlar sizi görüp düzelir belki’’ diyeceğim ama onun hayali bile bana fazla geliyor. Olsun. Yine de insanların düzeyli şeyleri dinlediğini, izlediğini göstermiş olursunuz. Bütün herkese: Transistorlu radyoların güzelliğinden dem vuracak değilim. Türkiye çok büyük bir potansiyeli barındırıyor frekanslarında. Bu yüzden frekanslarınız hep açık olsun.