Radyoaktif madde kayıp

Güncelleme Tarihi:

Radyoaktif madde kayıp
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 1999 00:00

Haberin Devamı

Hurdalıkta radyoaktif madde ortaya çıkması, İstanbul'da radyasyon alarmına neden oldu. Radyoaktif maddenin içinde bulunması gereken zırhı bulan uzmanlar, esas maddenin kayıp olduğunu belirlediler. Arama çalışmaları, radyasyon tehlikesi nedeniyle ertelendi. Olayla ilgili 6 kişi gözaltına alındı, 1 kişi de aranıyor.

Küçükçekmece'de bir hurdalıkta ortaya çıkan Kobalt-60 maddesinin çevreye yaydığı radyasyon tehlike saçmayı sürdürüyor. Çevresindeki 3-4 kattan oluşan zırhın hurdacılar tarafından parçalanması üzerine açığa çıkan radyoaktif maddenin bulunabilmesi için başlatılan çalışmalar sonuçsuz kaldı. Hurdalar arasındaki küçük bir tüp içinde olan Kobalt'ı bulabilmek için çalışmalar sürerken çevre koruma altına alındı, halkın depoya yaklaşmaması için önlemler artırıldı.

Olayla ilgili geniş çaplı araştırma başlatan polis, nükleer dehşete neden olan Kobalt 60 maddesinin nasıl olup da İkitelli'deki bir hurdacıya kadar ulaştığının sırrını çözdü. Türkiye'ye sadece izinli olarak sokulan ve kullanıldıktan sonra da yurtdışındaki imalatçı firmaya geri teslim edilen ya da Nükleer Araştırma Merkezi'ne teslim edilen radyoaktif maddenin, merkezi Ankara'da bulunan Piker İlaç Sanayii'nin sahibi Bayram Çulha tarafından, Amerika'dan ithal edildiği belirlendi.

TEHLİKELİ TRAFİK

İkinci el olarak Amerika'dan yasal izinle ithal edilen ve radyoterapi cihazında kullanılan radyoaktif madde, kullanım süresi dolduktan sonra İstanbul, Zeytinburnu Demirciler Sitesi'ndeki bir dükkana, daha sonra da İkitelli Marmara Sanayii Sitesi 1. Blok 37 numaradaki Piker Şirketi'ne ait depoya getirildi. Amerika'daki imalatçı firmaya götürülmeyi bekleyen radyoaktif maddenin içinde bulunduğu kurşun ve çelikten yapılma özel zırh, daha sonra, depoda yer kalmadığı için aynı site içindeki Mustafa Söyleyici'ye ait dükkana götürüldü. Bayram Çulha, Söyleyici'nin, dükkanı boşaltacağını söylemesine rağmen, kurşun bloğu geri almadı.

6 KİŞİ GÖZALTINDA

İçinde, binlerce insanın ölümüne ve sakat kalmasına neden olabilecek radyoaktif madde bulunan yaklaşık bin 850 kilo ağırlığındaki kurşun blok, Söyleyici'nin dükkanında çalışan 42 yaşındaki Semih Sonakın ve İsmail Bozkurt tarafından, hurdacı Burhan Eren'e satıldı. Eren, uzun süre uğraşmasına rağmen parçalayamadığı radyoaktif madde zırhını, İlyas ve Naki Ilgaz kardeşlere sattı. Ilgaz Kardeşler, zırhı, keski ile parçalamaya başladılar. Önce en dıştaki çelikten bölümü kesmeyi başaran Ilgaz kardeşler, kurşun bölmeyi de parçaladıktan sonra, içindeki yine çelikten yapılmış 25 santim uzunluğunda, 15 santim çapındaki silindiri de kesmeye başladılar. Uzun süre uğraşan ancak içinde mermi çekirdeği büyüklüğünde Kobalt 60 radyoaktif madde bulunan silindiri parçalayamayan Ilgaz Kardeşler, kurşun ve çelik parçaları, bir hafta önce, kamyonete yükleyerek, İkitelli Keresteciler Sitesi karşısındaki Limit Metal isimli hurdacıya, kilosu 20 bin liradan, toplam 10 milyon liraya sattılar.

Amerika'da başlayan yolculuğu İkitelli'deki bir hurdacıda son bulan Kobalt 60 radyoaktif maddesinin faciaya neden olmaması, büyük bir şans olarak kabul ediliyor. Olayla ilgili olarak, Semih Sonakın, İsmail Bozkurt, Burhan Eren, Yaşar Işık, Mustafa Seyhan ve Cevdet Salihoğlu'nu gözaltına alan polis, radyoaktif maddenin sahibi Bayram Çulha'yı arıyor.

Atom mühendisi: Çok tehlikeli

Galatasaray Üniversitesi Atom Mühendisi Tolga Yarman ise yaptığı açıklamada, Kobalt 60'ın çok tehlikeli bir madde olduğunu, ithalat, ihracat, kullanım ve imhasının ciddi kurallara bağlı olduğunu belirtti. Yarman, ‘‘Radyasyon, çok yüksek enerjili gama ışınları olmakta. Bu ışınlarda tabi vücudumuzun çeşitli unsurlarıyla etkileşmeye girer. Bunun uzantısında da hücrelerin yapısını altüst eder’’ dedi. Yarman, Kobalt 60'ı şöyle açıkladı: ‘‘Kobalt 59 doğada mevcuttur. Kobalt 59 demek, Atom çekirdeğinin toplam 59 tane nötron ve proton bulunduran kobalt demektir. Bu ışınlanınca, çekirdeğe 1 nötron tane daha ilave edilir. Buda Kobalt 60 olur. Kobalt 60 fevkalade radyoaktif gama yayıcıdır. Çok yüksek enerjili elektromanyetik radyasyon ışını yayar. Kobalt 60 tıpta ve sanayide sıkı denetimler altında kullanılır.’’

Hurdacılar hastalanınca ortaya çıktı

Hurdacılar İlyas ve Naki Ilgaz, radyoaktif maddeyle temaslarından sonra sonra, bulantı, kusma, ishal, başağrısı, baş dönmesi gibi şikayetlerle Güneş Hastanesi'ne başvurdular. Yapılan kan tahlilleri sonucunda, İlyas ve Naki Ilgaz'ın, daha önce Türkiye'de hiç raslanmayan radyoaktif maddeye maruz kaldıkları belirlendi. Ilgaz Ailesi'nin 6 ferdi ile İkitelli'deki hurdacı dükkanında çalışan işçilerin de radyoaktif maddeden etkilenip etkilenmediklmerinin belirlenmesi için kan testleri yapıldı. İlyas Ilgaz'ın oğlu Abdullah, yeğenleri Murat, Zafer ve akrabaları İbrahim ve Hasan Şahin ile İsmail Çadırardıç'ın da maddeden etkilendikleri belirlendi. Uzun süre radyoaktif maddeye maruz kalan İlyas ve Naki Ilgaz'ın durumlarının ciddi olduğu belirlendi. Bütün radyoaktif madde mağdurları, daha sonra Haseki Hastanesi'ne sevkedildi.

Yakınından geçenleri bile etkiler

Bir haftadır hurdacıda bulunan radyoaktif maddenin, çalışanları ve yoldan gelip geçen birçok insanı etkilemiş olabileceği belirtildi. Önceki akşam ortaya çıkan olaydan sonra, hurdacının bulunduğu sokak trafiğe kapatıldı ve 30 metre uzağına barikat kurularak, giriş çıkış yasaklandı. Dün sabah erken saatlerde hurdalığa gelerek inceleme yapan Küçükçekmece Nükleer Araştırma Merkezi uzmanları, radyoaktif maddenin içinde bulunduğu silindirin yerini belirlediler. Uzmanların radyasyondan etkilenmemek için vinçle bulunduğu yerden aldıkları çelik zırh, daha sonra 'Domuz' denilen radyoaktif madde konteynerine yerleştirildi. Ancak dedantörler vasıtasıyla, çelik silindirin içindeki bir buçuk santim uzunluğundaki ve bir santim çapındaki radyoaktif maddenin düştüğü tesbit edildi. Dedantörler, 'Gaygermüller' ismi verilen dedantörler, radyoaktif maddenin hala hurdalığın içinde olduğunu odtaya koydu. Küçükçekmece Nükler Araştırma Merkezi Müdür Vekili Yaşar Özalp, parçalama işlemi sırasında, silindirin içindeki Kobalt 60 maddesinin yere düştüğünü ve hurdaların arasında kaybolduğunu açıkladı. Özalp, radyoaktif maddeden korunmanın, uzak bir mesafede durmak, olay yerinde az kalmak ve kalın bir metalin arkasına sığınmakla mümkün olacağını belirterek, sık sık çevredekileri uyardı. Uzmanların çalışmalar sırasında aşırı derecede radyasyon almaları nedeniyle, aramalar, bugüne ertelendi.

Radyasyondan etkilenenler Fransa'ya gönderilecek

Küçükçekmece Nükleer Araştırma Merkezi Müdür Vekili Yaşar Özalp, kurşun kaplı kobaltın tehlikeli olmadığını belirterek, ‘‘Suda erimediği için suya karışma, toz olmadığı için toprağa ve havaya karışmasına imkan yok. Maddeyi oradan kaldırırsak hiçbir tahlikesi kalmayacak. Radyoaktif madde, 30 metrekare içerisinde etkiye sahip. Kaynak, hurdaların arasındaydı. Uzun maşalarla çektik. Radyasyondan etkilelenler gerekirse Fransa'ya gönderilecek. Ne kadar radyasyon aldıkları kan testi ölçümlerinden sonra belli olacak’’ dedi.

Radyoaktif maddenin bulunduğu 5 katmandan oluşan zırhın hurdacılar tarafından parçalandığını belirten yetkililer, ‘‘Küçükçekmece Nükleer Araştırma Merkezi'nde hazırlanan bir zırhın içine konacak olan nükleer madde merkeze getirilecek. Burada başka bir kurşundan yapılan zırha konup, depoda 30-35 yıl saklanıp, radyasyon etkisinin kaybolması beklenecek’’ dediler.

Yetkiller, olayı büyük bir sorumsuzluk ve ihmal olarak niteleyerek, ‘‘Üzerinde, 'Dikkat radyo aktif madde' yazmasına rağmen parçalamışlar. Bunun sadece yaklaşana zararı var. Onun dışında tehlikesi yok. Tek tehlikesi ışınlara maruz kalan kişiler. Benzer olay 1987 yılında Brezilya'da yaşandı. Ancak orada çekirdek parçalandığı için ölümler meydana geldi. Burada çekirdeğin parçalanması söz konusu değil’’ diye konuştular.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!