Radyasyon mağdurlarına 745 milyar tazminat

Güncelleme Tarihi:

Radyasyon mağdurlarına 745 milyar tazminat
Oluşturulma Tarihi: Aralık 20, 2003 01:53

1999'da hurda diye satın aldıkları konteynerin içindeki radyoaktif maddeden etkilenerek kanser tehdidi altında yaşayan Ilgaz Ailesi’nin, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na açtığı davadan rekor tazminat çıktı. Mahkeme, denetim yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle TAEK'in 16 mağdura toplam 745 milyar lira tazminat ödemesini kararlaştırdı.

İSTANBUL İkitelli'de hurda olarak satın aldıkları konteynırda radyoaktif madde çıkınca radyasyona maruz kalan Ilgaz Ailesi, başlattığı hukuk mücadelesinin ilk etabını kazandı. Kanser tehdidi altında yaşayan ailenin açtığı davada İstanbul 2. İdare Mahkemesi, tehlikeli maddeden toplumun korunması görevini yerine getirmediği için Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nu (TAEK) kusurlu buldu. Mahkeme, Ilgaz Ailesi’nin davacı olan her bir ferdine 25 ila 100 milyar lira arasında değişen miktarlarda tazminat ödemesine karar verdi.

ETKİLERİ DEVAM EDECEK

İstanbul Barosu avukatlarından Ergin Cinmen'in 16 mağdurun her biri için 100'er milyar lira tazminat istemiyle açtığı dava, mahkemenin hükmettiği rekor tazminatla sonuçlandı. Mahkemenin 3 kişiye 100'er, 4 kişiye 80'er ve 5 kişiye 25'er milyar lira tazminat ödenmesine karar verdiği dava, hukukçular tarafından ‘‘Türk hukuk tarihindeki en yüksek tazminat miktarı’’ olarak niteleniyor. Bilirkişi raporlarına göre, davacıların radyasyonun erken dönem etkisini yaşadıklarını, kanser riski taşıdıklarını ve ileriki yıllarda da bu etkileri yaşamaya devam edeceklerini bildiren mahkeme maddi tazminatın yanısıra manevi tazminata da hükmetti.

‘TAKDİR’ TAZMİNATI

Başkan Oğuz Özkan, üyeler Nilgün Kurtoğlu ve Zuhal Yavuz'dan oluşan Mahkeme Heyeti, olaydan dolayı duydukları ve yaşamları süresince de duyacakları ‘‘elem ve ızdırap’’ nedeniyle 5 kişiye takdiren 50'şer milyar lira manevi tazminat verilmesini kararlaştırdı. Karara göre, İlyas, Naci ve Hüseyin Ilgaz'a 50 milyarı maddi 50 milyarı manevi olmak üzere toplam 100'er milyar tazminat ödenecek. Ercan Doğan ve çocuk yaşlardaki Zafer Ilgaz, Gülşah Ilgaz ve Zeynep Şahan 80'er milyar. Tedavi gören ancak hastane dosyaları kaybolan Hüseyin Gözütok, Şenol Şahan, Abdullah Ilgaz, Recep Yılmaz ve Ögep Yılmaz ise 25'şer milyar tazminat alacaklar.

TAEK GÖREVİNİ YAPMADI

Mahkeme kararında, yasaların TAEK'e iyonlaştırıcı radyasyonların zararlı etkilerinden toplumu koruma görevi verdiği, bu görevin içinde izin verme ve denetim yapma yükümlülüklerinin de bulunduğu belirtildi. Mahkeme, ‘‘İdarenin bu yükümlülüğünü yerine getirmemek suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi, gereği gibi işlememesi ve bu yüzden bir zarara sebebiyet verilmiş olması, idareye meydana gelen zararları tazmin zorunluluğu yükler’’ hükmüne vardı.

Kanser riski taşıyorlar

Radyasyondan etkilenen Ilgaz ailesi, yıllardır hastaneler ile mahkemeler arasında mekik dokuyordu. Mahkeme kararına göre Ilgaz Ailesi’nin üç üyesi (soldan sağa) İlyas (44), Hüseyin (46) ve Murat (19) 50 milyarı maddi, 50 milyarı ise manevi olmak üzere 100'er milyar lira tazminat alacaklar. Kansere yakalanma tehlikesiyle yaşayan Kenan (18) ve Naki (25) de tazminata hak kazandı.

Karar emsal olacak

ILGAZ Ailesi’nin, tehlikeli Kobalt 60 adlı maddeyi ithal eden ve ‘ortalarda’ bırakan Çulhalar Limited Şirketi aleyhine açtığı ceza davası, affa uğramıştı. Ancak ailenin şirket aleyhine açtığı tazminat davası ise Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sürüyor. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu aleyhine verilen tazminat kararı, bu davaya da emsal olacak. Çulhalar firması, içinde Kobalt 60 adlı insan sağlığı için çok tehlikeli madde bulunun konteynırları ithal ettikten sonra herkesin bulabileceği bir yere bırakmıştı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ise yasaların kendisine verdiği denetim yetkisini yerine getirmemişti.

Bakan da halkı kandırdı

İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nin kararında, 1986’da Rusya'daki Çernobil nükleer santralında meydana gelen kazanın ardından Türk yetkililerin yaptığı açıklamalara, medyaya ve eğitim sistemine dair bir eleştiri de vardı:

‘‘İlgili ülke büyükelçisinin Karadeniz'de ölçüm yapılması gerektiği uyarısı üzerine TAEK Başkanı'nca ‘Olay mevziidir, serpinti Türkiye'ye gelse bile insan sağlığını etkilemez' demeci verilmiş, Çay-Kur Genel Müdürlüğü kaynatılan çaydaki radyasyonun 5-6 kat düştüğünü ileri sürmüş ve Sanayi Bakanı çaydaki radyasyonun zararsız olduğunu belirtmiştir. Böylelikle bireylerde radyasyonun zararlı olmadığı şeklinde kanı, kamu yönetimince medya kullanılarak oluşturulmuştur.’’

Dönemin Sanayı Bakanı Cahit Aral, radyasyon olmadığını kanıtlamak için gazetecilerin önünde çay içmişti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!