Rabia protestosu

Eminönü ve Üsküdar'dan tekneyle Bebek'e hareket eden katılımcılar, Mısır Konsolosluğu karşısına geldi. Teknelerden projeksiyonla Muhammed Mursi'nin fotoğrafı ve Rabia işaretini konsolosluk binasına yansıtan gruptakiler, sık sık tekbir getirdi. Daha sonra kıyıya yanaşan teknelerdeki vatandaşlar, konsolosluğun yanında toplanarak, "Cuntanın idam kararı, İslami direnişi yıldıramaz", "Dünya bu zulme susacak mı?" pankartları açıp "Defol Sisi seninleyiz Mursi", "Üzülme, gevşeme, Allah seninle" sloganları attı.

Suriye, Mısır ve Filistin bayrakları ile Mursi'nin posterini taşıyan gruptakiler, sık sık tekbir getirdi. Eyleme, Türkiye'de yaşayan Mısır vatandaşları da destek verdi.

YILDIRIM: "MISIR'DA DA İSRAİL'E KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ"

İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, Mısır yönetiminin idamların İsrail'le bir ilgisinin olmadığını söylediğini belirterek, "O halde neden bu idam kararlarını Filistin'deki birleşmeden sonra onayladınız?" dedi.

Saklasalar da Sisi ile İsrailli yöneticiler arasındaki ilişkileri çok iyi bildiklerini ifade eden Yıldırım, "Filistin'de nasıl İsrail'e karşı mücadele ediyorsak, Mısır'da da İsrail'e karşı mücadele edeceğiz. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Eylemlerde devamlılık şart. Bir kere gelip meydanı doldurup ayrılmayın. Bütün dünyaya sesleniyorum. Bütün konsoloslukları Mısır'ın bütün büyükelçiliklerinde el ele verin, orada çadırlar kurun, etrafını çevirin ve onlar nasıl seçilmiş Cumhurbaşkanını Mısır'da hapsedip özgürlüğünü elinden aldılarsa, ey dünya insanları, ey vicdan sahipleri, ey Araplar, Müsümanlar, Türkler, Kürtler sizler de Mısır konsolosluklarını ve büyükelçiliklerini çevirin, diplomatlar dışarı çıkamasın, Mursi'nin ve arkadaşlarının yaşadığı hapis hayatını, lüks şatolarında yaşasınlar" diye konuştu.

Herkesi Mısır Konsolosluklarının önünde nöbet tutmaya davet eden Yıldırım, herkesin günde 1-2 saatini burada geçirmesini istedi.

İdam kararları onaylandığı sırada kendisine "Bu kararları müftü onaylar mı?" diye sorulduğunu anlatan Yıldırım, şunları söyledi:

"Ben de dedim ki müftünün böyle bir adeti yok. Umarım, onaylamaz. Ama gördüm ki müftü de onayladı ve ihanet etti. Mısır'daki askerler, Filistin'de Filistinlileri öldüren İsraillilere kurşun sıkmazken, Rabia Meydanı'ndaki masum insanlara silah sıkabilir. Ama şunu unutmasınlar, şeytanla iş birliği yapmış olsanız da biz Müslümanız, inanıyorsak en üstün de biziz. Rabia işaretini yapın, cesaret, direniş, sabır ve özgürlük..."

RAŞİT: “İDAM KARARI VERİLENLERDEN BİRİ, ÜÇ YIL ÖNCE VEFAT ETMİŞ”

Eski Mısır Milletvekili Adil Raşit de idam kararlarının, darbecilerin sonunun başlangıcı olduğunu dile getirerek, bu kararlarının onları rüsva edeceğini söyledi. İdam kararı verilenlerin içerisinde birkaç yıl önce vefat eden birinin de olduğunu anlatan Raşit, "Katil yargıç, kendisine sunulan bu isimleri hiç incelemiş mi? Bu isimlerden birinin üç yıl önce vefat ettiğini biliyor muydu? Bu idam kararının verildiği birisi de daha önce Rabia Meydanı'nda şehit edilen birisiydi. Bugün Mısır yönetiminin İsrail ve destekçilerinin istediklerini yerine getirmektedir. Bizleri idam kararlarıyla mı korkutacaksınız? Bizler idamdan korkmayız. İstediğiniz kadar ellerimizi kelepçeleyebilirsiniz, boynuma bıçak dayayabilirsiniz. Ama özgürlüğüme ve imanıma dokunamazsınız. Mısır'daki kahramanlar, sabrediniz. Kahraman Cumhurbaşkanımız Mursi, sabrediniz, arkanızda size destek veren kahramanlar var. Özgürlüğünüzü ve yasal haklarımızı kazanana kadar, direnişimize devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Raşit, kendilerine destek veren Türk halkına teşekkür etti.

EYLEMDE ARBEDE

Bu arada, protestoya katılan bazı Mısır vatandaşları, konsolosluğun bahçesine girmeye çalışınca arbede yaşandı. Gruptan birkaç kişi, duvarları aşarak konsolosluğun bahçesine girerken, Mısırlı görevliler bu kişilere engel oldu. Çevik Kuvvet polisinin set oluşturmasıyla daha fazla kişinin konsolusluğa girmesi engellenirken, içeriye girenler uzun süre dışarı çıkmadı. Konsolosluğun duvarlarına, üzerinde Rabia işareti bulunan flamalar asan eylemciler, bir süre slogan attı. Eylem, İHH Başkanı Yıldırım'ın konsolosluk bahçesindeki kişileri ikna ederek dışarı çıkmalarını sağlamasıyla sona erdi.