Güncelleme Tarihi:
R.E.M. artık üç kişiden ibaret. Fotoğrafta son kadro ve gözlük durumları şöyle sıralanıyor: Peter Buck (siyah gözlüklü), Michael Stipes (gözlüksüz), Mike Mills (numaralı gözlüklü). R.E.M. geleceğe umutla bakıyor ama söz konusu fotoğrafta geleceğe değil Kabakulak'a bakarken görülüyorlar.
R.E.M., 11'inci stüdyo albümü olan ‘‘Up’’ı kısa bir süre önce tamamladı. Türkiye'de de satışa sunulan albüm, 1980'den beri her hareketleri müzik dünyasında ilgiyle izlenen topluluğun tarihinde çok önemli bir dönüm noktası. R.E.M.'in kuran ve bir daha hiç ayrılmayan dört kişilik kadro (Mike Mills, Michael Stipe, Peter Buck ve Bill Berry), davulcu Bill Berry'nin ayrılmasıyla üçe indi. Tabii ki her topluluğun başına gelebilecek bir şey bu. Ancak R.E.M.'in durumu biraz farklı. Bir kere özel hayatlarını müziklerine çok fazla yansıtan bir topluluk. Bill Berry, gerek topluluk, gerekse topluluğun hayranları tarafından sadece davul çalan, vokal yapan, sözlere ve bestelere katkısı bulunan biri değildi. Berry dört sıkı dosttan biriydi.
Açıkçası R.E.M. elemanları, Berry'nin ayrılmasından sonra büyük sıkıntılar yaşamadılar, bunalıma girmediler, üç kişiyle de R.E.M.'i sürdürebileceklerini düşündüler ve büyük bölümü Stipe ve Buck'ın kafasında şekillenmiş ‘‘Up’’ için stüdyoya girdiler. 1997'nin Ekim ayında stüdyoya giren üçlüye, Beck'in davulcusu Joey Waronker, hem Screaming Trees'in hem de Buck'ın R.E.M.'den bağımsız yürüttüğü topluluğu Tuatara'nın davulculuğunu yapan Barrett Martin eşlik etti. Bu arada Mike Mills, bas gitarı geri plana attı ve daha çok synthesizer, sequencer vs. ile ilgilendi. Bas gitarı çoğunlukla gitarist Peter Buck çaldı. Vokalist Michael Stipe da birkaç parçada gitar çaldı.
KARANLIK SÖZLER
‘‘Up’’ın R.E.M. için dönüm noktası olduğunu söylemiştik. Bu müzikal anlamda da geçerli. Aslında yaptıkları müziği veya gittikleri yönü tarif etmek biraz boş bir çaba. Ama R.E.M.'i tanıyanlar için bir ‘‘Murmur’’ veya ‘‘Automatic For The People’’dan çok, -eh, haliyle- ‘‘New Adventures In Hi-Fi’’a yakın. R.E.M. tayfası ‘‘iyi’’ buldukları müziği tarif etmek için ‘‘karanlık’’ demeyi sever. Bu albüm de karanlık bir albüm. Açılış parçası ‘‘Airportman’’in başında kullanılan synthesizer, klasik bir R.E.M. hayranına ‘‘hoppala’’ dedirtiyor, kabul. Ama alışıyorsunuz.
Michael Stipe yine çok güzel sözler yazmış. Kendisinin de kabul ettiği gibi Patti Smith'ten inanılmaz derecede etkileniyor. Din ve bilime kafayı iyice takmış durumda Stipe. Bir de ‘‘uyku’’, ‘‘gece’’ ve ‘‘rüya’’ meselesi belli ki Stipe'ın peşini bırakmıyor. ‘‘Hope’’ 1980'lerden sesler taşıyor. ‘‘At My Most Beautiful’’ adlı parça ‘‘Try Not to Breath’’e çok benziyor, dolayısıyla da çok güzel. ‘‘Why Not Smile’’, ‘‘Walk Unafraid’’ ve ilk 45'likleri ‘‘Daysleeper’’ albümde parlayan diğer parçalar.
KULAKLIK TAVSİYESİ
R.E.M.'in ‘‘karanlık’’ dediği albüm aynı zamanda bir hayli de ağır. Peter Buck, plak şirketi Warner Bros.'un bülteninde ‘‘Albümü kulaklıkla dinleyin’’ şeklinde bir tavsiyede bulunmuş. Benim henüz imkanım olmadı ama sizin de aklınızda bulunsun.
R.E.M.'in bu albümüyle ilgili enteresan başka noktalar da var. Mesela bu R.E.M.'in adı tek kelimeden oluşan altıncı albümü (Reckoning, Murmur, Document, Green, Monster ve Up)... ‘‘Daysleeper’’, yani ilk 45'lik plak şirketinin seçimi. Yani R.E.M. ilk kez, ilk 45'liğini plak şirketinin belirlemesine izin verdi. Plak şirketi, bir önceki albüm olan ‘‘New Adventures In Hi-Fi’’ın ticari açıdan başarısız olmasını ilk 45'lik ‘‘E-Bow The Letter’’a bağladığı için bu kez ilk parçayı bizzat seçti.
Topluluk kısa bir süre önce ‘‘Up’’ın tanıtımı için turneye çıkmayacağını, sadece bazı küçük etkinliklere ve canlı televizyon performanslarına katılacağını duyurdu. Turneye çıkmayı ezelden beri sevmediği bilinen R.E.M., bu kararıyla kimseyi şaşırtmadı aslında... ancak yine bilginiz olsun, topluluğun katılacağı duyurulan TV şovlarından biri de ‘‘Susam Sokağı’’. Ne alaka çözemedim ama böyle de bir durum var...