Güncelleme Tarihi:
Uzun ve görkemli Afrika eriği ya da pygeum ağacı Afrika kıtasının hem doğusunda hem batısında hem de Madagaskar adasında bulunan tropikal dağlık ormanlarda yetişir. Pygeum’un yaprakları, tohumları ve meyveleri yabani memeliler ve kuşlar için önemli bir besin kaynağıdır. Pygeum’un yetiştiği orman kenarlarındaki kırsallarda yaşayan insanlar bu sağlam ağacı alet, el arabası, ev eşyası vb yapmak için kullanırlar; aynı zamanda bu ağaçtan pişirme ateşi de yaparlar çünkü yakıldığında çok az bir duman çıkartır. Bu uzak ormanlara Avrupalıların gelmesinden çok daha önce Afrikalı şifacılar pygeum’un koyu, kahverengimsi gri kabuklarını erkeklerdeki idrar yolu sorunları gibi birçok rahatsızlığı tedavi etmek için kullanırlardı.
Pygeum Batı bitkisel tıbbında 1960’larda benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak da bilinen prostat genişlemesi tedavisi için kullanılmaya başlandı. O zamandan beri BPH’ın bitkisel tedavisinde en azından cüce palmiye kadar yaygın bir kullanıma sahip oldu. Afrika bitkisel tedavisinde pygeum kabuğu uzun zamandır bir ağrı kesici ve bir anti enflamatuvar olarak kullanılmaktadır. Geleneksel olarak kabuğu toz haline getirilir ya da çay olarak içilir. Erkek idrar yolu sorunlarının tedavisinin yanı sıra pygeum rutin olarak sıtma, ateş, mide ve bağırsak bozuklukları, ciğer rahatsızlıkları, böbrek hastalığı, adet şikayetleri, kısırlık ve hatta akıl hastalığı için kullanılagelmiştir.
Pygeum ilginç bir şekilde hayvanların kabuklarını erkeklerdeki idrar yolu sorunları gibi birçok rahatsızlığı tedavi etmek için kullanırlardı. Pygeum Batı bitkisel tıbbında 1960’larda benign prostat hiperplazisi (BPH) olarak da bilinen prostat genişlemesi tedavisi için kullanılmaya başlandı. O zamandan beri BPH’ın bitkisel tedavisinde en azından cüce palmiye kadar yaygın bir kullanıma sahip oldu. Afrika bitkisel tedavisinde pygeum kabuğu uzun zamandır bir ağrı kesici ve bir anti enflamatuvar olarak kullanılmaktadır. Geleneksel olarak kabuğu toz haline getirilir ya da çay olarak içilir. Erkek idrar yolu sorunlarının tedavisinin yanı sıra pygeum rutin olarak sıtma, ateş, mide ve bağırsak bozuklukları, ciğer rahatsızlıkları, böbrek hastalığı, adet şikayetleri, kısırlık ve hatta akıl hastalığı için kullanılagelmiştir.
Pygeum ilginç bir şekilde hayvanların tedavisinde de kullanılır; geleneksel Afrika veterinerliğinde kullanılan tek önemli bitkidir. Avrupalıların pygeum’a ilgisi 1700’lerde, hem Güney Afrika’ya hem de Kamerun’a giden kaşifler ve yerleşimciler tarafından bitkinin idrar torbası ağrılarına ve diğer idrar yolu şikayetlerine birebir olduğu duyulduğunda başladı. Yaklaşık 200 yıl sonra Fransız doktor Jacques Debat pygeum kabuğu ekstresinin ilk patentini aldı ve bitkiyi Avrupa’ya tanıttı. Günümüzde Fransa’da, Almanya’da ve İtalya’da pygeum kabuğu ekstresi prostat genişlemesinin semptomlarını hafifletmek için yaygın olarak kullanılır. Birleşik Devletler’de pygeum’a olan ilgi BPH tedavisiyle ilişkili olarak artmaktadır.
Prunus cinsi Gül Familyası’ndandır ve kirazların, kayısıların, eriklerin ve bademlerin bilinen familyası olması bir yana aynı zamanda öksürük şuruplarında kullanılan kuş kirazı (P. serotina) gibi geleneksel türleri ve bitkisel tedavileri de kapsayan bir familyadır. Prunus’un 200’den fazla türünün çoğu Kuzey Yarımküre’de yetişir. Afrika ormanlarında yetişen bir türü uzun bir ağaçtır; kıtanın güneyinde yaygındır ve şifalı pygeum olarak bilinir.
Pygeum’un küçük yıldızımsı çiçekleri yerini– Prunus familyasının ılıman iklim türlerinin bazılarının aksine – sert, kuru ve 1 cm genişliğinde tatsız yemişlere bırakır. Çiçeklerinin taçyaprakları tüylü saçaklara sahiptir. Yumurtamsı ya da ovalimsi parlak yeşil yapraklar 8 ila 15 cm boyundadır; kenarlarında düşük dişler vardır. Kızıl kahvemsi kabuğu şifa amacıyla kullanılan kısımdır. Birçok kiraz ağacı akrabası gibi pygeum’un da kabuğu, yaprakları ve ince dalları “kiraz” ve “badem” gibi kokar
AFRİKA ERİĞİ NASIL YETİŞTİRİLİR?
Pygeum Orta ve Güney Afrika’nın ve Afrika sahilindeki adaların dağlık ormanlarında yetişir. Kenya’dan Angola’ya ve Cape Province’a kadar bir yetişme alanına sahiptir. Kabuğu Kenya, Kamerun,
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Uganda, Tanzanya, Zaire ve Madagaskar’daki yerel topluluklarca hasat edilir. Tanzanya, Etiyopya, Burundi, Ruanda, Malavi ve Nijerya’da da bulunur. Kamerun’da genellikle 1000-2000 metre yükseklikte yetişir. P. Africana ormanlık tepelerde ve volkanik toprakların çayırlık kenarlarında en verimli şekilde yetişir. Kamerun’da her bir dağda yetişen tür bir diğerinden genetik olarak farklılık gösterir. Pygeum kabuğu uluslararası ticarete tanıtılmadan önce bitki, tıpkı sert kiraz ağacı gibi önemli bir kereste kaynağı olarak değerlendiriliyordu Pygeum kabuğunun en büyük tedarikçisi Kamerun’dur.
1980’lerde kabuğunun tahrip edici bir biçimde hasat edilmesi nedeniyle ciddi koruma önlemleri gündeme gelmiştir. 1991’de, yalnızca Kamerun’da 4 bin metrik ton pygeum kabuğu işlenince çevreciler soruna el attılar. Kabuğun çoğu, Kwifon ismindeki gizli bir topluluğun kültürel pratikleri sayesinde doğal yaşam alanı korunan bölgelerde hasat edilirdi. Bu topluluğun kutsal ormanların, havzaların, bitki ve hayvan kaynaklarının yönetimi konusunda etkili kuralları vardı. Ardından Kamerun hükümeti, pygeum kabuğunun yaban hasatı için Fransız bir şirketle anlaştı. Daha sonra kabuğun ihracatını arttırabilmek için birçok ticari kuruma yetki verildi ve hem pygeum ağaçlarının hem de bu yaşam alanının yıkımı ve geleneksel koruma pratiklerinin çöküşü gerçekleşmiş oldu. Ağacın geleceğine dair endişeler pygeum kabuğunun, tehlike altındaki bitki ve hayvan türleri üzerine uluslararası anlaşma olan CITES listesine dahil edilmesine yol açtı. Kabuğunun ticareti yasaldır ancak uluslararası ticarette izlem altındadır.
Pygeum ağacı kabuğu benign prostat hiperplazisinin semptomlarını hafifletmek için yaygın olarak kullanılan bitkisel bir üründür. Pygeum kabuğu Fransa’da uzun yıllardır kullanılır; Avrupa’da yaygınlaşmış ve ABD’de yakın zamanda yaygınlaşmaya başlamıştır. Genellikle cüce palmiye ve ısırgan otu köküyle beraber kullanılır. Pygeum kabuğu genelde gece işemesi, acılı işeme, dolu idrar torbası hissi ve BPH semptomları için kullanılır. Pygeum kabuğu idrar torbası ve prostat için şifa kaynağı olan birçok bileşen içerir; beta-sitosterol gibi fitosteroller (bitkilerde bulunan kolesterol benzeri bileşenlerdir) gibi. Bu bileşenler iltihaplanmayla savaşır; testosteron üretimini azaltır ve prostatın küçülmesine yardımcı olur.
Tüm kabuk ekstreleri idrar torbasının küçülmesine ve prostat iltihabının azalmasına yarar. Dahası pygeum, tıpkı bir diğer BPH ilacı olan cüce palmiye gibi, 5 alfa redüktaz enzimlerini etkilemez. Pygeumun kabuğundan yapılan tüm ekstreleri araştıran bir başka çalışmada BPH semptomlarında iyileşme ve prostatta hafif küçülme görülmüştür.
Ancak başka birtakım çalışmalar plasebo grubunun semptomlarıyla bir fark olmadığını ortaya koymuştur. Ortalama 2 ay boyunca pygeum kullanılan 18 ayrı çalışmanın neticesinde idrar akışında yüzde 23 iyileşme, idrar torbasında biriken idrar kalıntılarında yüzde 24 ve gece işemelerinde yüzde 19 azalma görülmüştür ki bu durum BPH hastaları için ümit vericidir.
AFRİKA ERİĞİNİN KULLANIM ŞEKLİ
EKSTRE: Pygeum kabuğu ekstreleri genelde günde 100 mg olarak alınır ancak kullanımı 200 mg’a kadar çıkabilir. Ekstreler genellikle beta-sitosterol içeren sterollerden yüzde 14 oranında içerecek şekilde standardize edilmiştir. Standardize ekstreden günde 100 mg almak BPH ile ilintili semptomlarda iyileşme sağlayabilir.
ÇAY: Kurutulmuş pygeum kabukları kaynatılarak çay yapılabilir; ancak ham kabuk üzerine henüz herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Afrika eriğini tüketebileceğiniz çok güzel bir tarif; bakım çayı karışımı;
½ kurutulmuş pygeum kabuğunu (herhangi bir sağlık mağazasından ya da aktardan alınabilir) ½ bardak kurutulmuş ısırgan otu köküyle ve olgun cüce palmiye meyvesiyle karıştırıp kaynar suya dökün. Ateşi kısın ve 15-20 dakika yavaşça karıştırın. Üzerini kapatıp 1 saat bekletin. Süzün ve tatlandırmak için bal ekleyin. Benign prostat hiperplazisi (BPH) için günde 2 ila 4 bardak için. Buzdolabında saklayın.
AFRİKA ERİĞİ HAKKINDA UYARILAR
Pygeum kullanmanın yan etkileri hafiftir; ancak bulantı, ishal, kabızlık, mide ekşimesi, baş ağrısı ve uyuşukluk gözlenmiştir. Hamilelik ve emzirme esnasında kullanımının güvenli olup olmadığı bilinmemektedir.
ŞİFALI BİTKİLER ANSİKLOPEDİSİ İSİMLİ KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN