Güncelleme Tarihi:
NE EKMEK ALMASI
Pensilvanya’dan kasetler geliyor. Kasetlerle işi götürmeye çalışıyorlar. Bunlara gereken dersi vermeniz lazım. Senin hocan, başımı açmak için fetva veren hocadır demeniz lazım. Seçimde bunlar sizi yanıltabilir. Oy pusulası üzerinde AK Parti’nin sütununa oy vururken oraya ‘Esma’ yazın da diyebilirler. Sakın bu oyuna gelmeyin, en ufak bir yazı olmayacak. Sadece mührü vurun.
Geçenlerde İstanbul’da bir cenaze yaşandı. Terör örgütlerinin içine aldığı yüzü poşulu, eline sapan verilmiş, cebinde demir bilyeler olan bir çocuk orada maalesef bir biber gazına muhatap oluyor. Polis orada yüzü poşulu, elinde bir sapanla demir bilyaları savuran o çocuğun kaç yaşında olduğunu nereden anlayacak. Ama Kılıçdaroğlu ‘Ekmek almaya giden bir çocuk’ diyor. Dürüst ol, dürüst. Ne ekmek alması, ne alakası var. Annesi diyor ki, ‘Evladımın katili başbakan.’ Ben evladı sevgiyi muhabbeti bilirim ama sizin evladınızın mezarına karanfil ve demir bilya atışınızı anlayamadım. O demir bilyeyi acaba niçin atıyorsun. Neyin mesajını veriyorsun?
BURAKCAN’I ŞEHİT ETTİLER
DHKP-C, geliyorlar benim eski muhitimden geçerken gecenin karanlığında daha üç ay oldu askerden geleli, Burak yavrumuzu şehit ediyorlar. Burakların elinde sapan, silah yoktu. Sadece evinin önünde olan çocuğu şehit ediyorlar. O yavrumuza öldüren Kılıçdaroğlu’nun gayrıresmi illegal cellatları. Burakcan’ın babası yavrusunu memleketinde defnediyor. Bu da baba. ‘Ülkem gerilmesin, vatan sağolsun. Ben bu acıya katlanacağım’ diyor. Buyur kim gerilimden yana? Tunceli’de aynı şekilde bir polisimiz daha 8 ay oldu evleneli o da bu olaylar esnasında şehit oluyor. MHP çıkmış bunları teşvik eden mesajlar veriyor. Malum medya adeta manşetlerinden kan döküyor. Bunlar maşa.
Eski Türkiye’de yasaklar vardı. Şarkılar, türküler, kitaplar yasaktı. Annenin evladıyla dilinde konuşması yasaktı. Devletin vatandaşına dayattığı anlamsız yasaklar vardı. Eski Türkiye’de yolsuzluklar vardı. 12 yıl boyunca bu anlamsız yasakları silme mücadelesi yaptık. Akan kanı durdurduk. Gözyaşlarına son verdik. Evlerde sokaklarda caddelerimizde köylerimizde artık huzur var. Bu süreç böyle korunursa, kardeşlik iklimi daha da güç kazanacak.
Bu çözüm sürecini sizler koruyacaksınız.