PTT'nin de müzesi var

Güncelleme Tarihi:

PTTnin de müzesi var
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2000 00:00

Haberin Devamı

PTT Müzesi, Sirkeci'de tarihi postanenin yanındaki binada açıldı. Mayıs ayı başında sessiz sedasız açılan bu ilginç müzeden birçok İstanbullu hálá habersiz.

Mektup, bundan yıllar önce en önemli iletişim aracıydı. Uzaktakilerden haber almanın, duyguları anlatmanın hatta aşkları anlatmanın en romantik yoluydu. Kokulu kağıtlara özenle yazılmış mektup satırları arasına bazen bir doğum, bazen bir evlilik, bazen de ölüm haberi saklanırdı. Önceleri ulaklarla elden gönderilen mektuplar, posta hizmetlerinin başlamasıyla at ve deve sırtlarında millerce yol katederek ulaşmaya başladı merakla yol gözleyenlerine.

Posta hizmetlerinin Türkiye'de başlaması ise 23 Ekim 1840'ta Posta Nezareti'nin kurulmasıyla oldu. O zamandan bu yana çok şey değişti posta hizmetlerinde, Postacı kıyafetleri, mektup damgaları, pullar, posta kutuları... İşte bütün bu değişimi PTT Müzesi’nde görmek mümkün.

Sirkeci Postanesi'nin yanındaki tarihi binada yer alan müzeye, büyük mermer merdivenlerini çıkarak ulaşıyorsunuz. Eski binalara özgü o kocaman kapıdan girince geçmişten günümüze değişen postacı kıyafetlerini taşıyan mankenlerle karşılaşıyorsunuz. 1800'lü yılların, meşrutiyet ve cumhuriyet döneminin postacı kıyafetlerini yansıtan mankenlerin yanından içeriye doğru ilerlediğinizde karşınıza müzenin posta bölümü çıkıyor. Osmanlı sınırları içinde yer alan ve geçmişte kullanılan çeşitli renklerdeki posta kutuları bu bölümde sergileniyor. Birinci kata çıkan mermer merdivenlerin sağ tarafında kalan ve eskiden postanelerde kullanılan kahverengi yazı masası da bu bölümde yer alıyor.

İlk pulun kullanılmasından, yani 1863'ten bu yana günümüze kadar çıkan pullar ve Manastırlı Hamdi Bey'in odası birinci katta bulunuyor. Pul bölümü salonunun duvarlarını, hattatların çizdiği sonradan pula çevrilen şekiller süslüyor. Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul işgalini Atatürk'e telgrafla haber veren ve daha sonra görevi başında şehit edilen Telgrafçı Manastırlı Hamdi Bey'in odasını bu katta görebilirsiniz.

Daha geniş bir kullanım alanına sahip müzenin ikinci katı, telefon, telgraf ve nazır odası bölümlerinden oluşuyor. Telefonun icadından bu yana çıkan tüm modellerin ve eski telefon santralleri bu katta telefon bölümünde sergileniyor. Bu bölümün içeriye açılan kapısından büyük bir salona geçiliyor. Eskiden posta ulaşımında kullanılan çantalar, Osmanlı döneminde posta hizmetlerinde çalışan tatarların taşıdığı silahlar, postanın gelişiminin resimlerle anlatıldığı albüm ve geçen seneye kadar posta treni olarak kullanılan kara trenin maketi de bu salonda yer alıyor. Bir zamanların en önemli haberleşme aracı olan ve 1837 yılında Samuel Morse tarafından bulunan telgrafın gelişimine ise telgraf bölümünde tanık olabilirsiniz.

İlk iki müdürü hariç 1840'tan bu yana PTT'de görev yapmış müze binası kristal avizelerle aydınlatılıyor. Tavanları fazla gösterişli olmayan süslemelerle bezeli binanın salonları büyüklüğüyle dikkat çekiyor. En üst katı hariç diğer katları PTT Müzesi'ne ait olan bina yüz yıla yaklaşan ömrüyle tarihin izlerini taşıyor.

Geçmişi bir müzeye yakışacak nitelikte olaylarla dolu olan binanın tarihindeki en önemli olay, Osmanlı Devleti'ndeki ilk Posta Telgraf Nezareti binası olması. Yapımına 1903 yılında mimar Vedat Tek'le başlanan binanın inşaatı, 1909 yılında mimar Muzaffer Bey tarafından bitirilmiş. 16. yüzyılın Osmanlı klasik süslemeleriyle bezeli binanın cephelerinde yontma taş ve mermer kullanılmış. 3200 metrekarelik bir alana inşa edilen dikdörtgen yapılı bu tarihi bina, 1924-1936 yılları arasında da İstanbul Radyoevi olarak kullanılmış.

Sirkeci Postanesi'nin yanındaki tarihi bina 1 Mayıs'dan bu yana PTT Müzesi olarak hizmet veriyor. Resmi tatil günleri ve hafta sonu dışında her gün saat 9.00 ile 17.00 saatleri arasında rehber eşliğinde gezilen müzeye ücretsiz giriliyor. İletişimin gelişimini ve tarihini yansıtan, hem binası hem içindeki eserlerle görülmeye değer PTT Müzesi, açıldığı günden bu yana tüm güzelliğiyle kendisini ziyaret edecekleri bekliyor.

Türkler’de postanın gelişimi

Posta, Latince koymak anlamına gelen posita kelimesinden türetilmiş.

Tarih bilgilerine göre postanın Türkler arasında ilk kullanımı Orta Asya'da yaşadıkları döneme rastlıyor. Orta Asya'daki içdeniz kuruduğunda anavatanlarını terk etmek zorunda kalan Türkler, göçlerin düzenini sağlamak için haberleşmede posta sistemini kullandılar.

12. ve 13. yüzyıllarda Türk devletlerinde haberleşme posta güvercinleriyle sağlanıyordu.

Osmanlı'da posta hizmetleri 2. Mahmut dönemine kadar yalnız devlet işleri için kullanılıyordu. Savaş sonuçları, fetih haberleri halka haberciler aracılığıyla ulaşıyordu.

Düzenli posta sistemi kurulmadan önce, çavuş ve tatar adı verilen kişiler haberleşmeyi sağlıyordu. At ve deve sırtlarına yükledikleri mektup ve değerli eşyaları dağıtmakla görevli bu kişiler güvenlikleri için de silah taşıyordu.

Osmanlı Devleti'nde Avrupa usulüne göre ilk posta teşkilatının kurulması için çalışmalar 1834'te başladı. Amaç, mektupların şehirler arasında düzenli gidip gelmesini ve bu taşıma hizmetinde8n devletin kárlı çıkmasını sağlamaktı.

1837'de 2. Mahmut'un emriyle Postahane-i Amire Müdürlüğü kuruldu. Bu yenilikle tatarların yerini posta memurları ve arabaları aldı.

Aynı yıl yani 1840'ta ilk postane İstanbul'da Yeni Cami'nin avlusunda açıldı.

Türkiye'de posta hizmetlerinin tam anlamıyla başlamasıysa 23 Ekim 1840'ta Posta Nezarethanesi'nin kuruluşuyla oldu.

Buluşunu İngiliz mucit Sir Rawlad Hill'in yaptığı pul, dünyada ilk kez 1840'ta kullanıldı. Türkiye'de ise ilk pul Agah Efendi öncülüğünde basıldı.

13 Ocak 1863'te padişah fermanıyla pul kullanımı zorunlu hale getirildi. Devlet darphanesinde ince sigara kağıdı üzerine padişah utğrasıyla basılan pullar 2 ve 5 kuruşa satılıyordu.

Osmanlı'da ilk telgraf hattı Edirne-Şumnu arasında kuruldu. İlk telgraf da bu hattan 9 Eylül 1855'te çekildi.

İlk telgraf binası İstanbul'da İtalyan mimar Fossati tarafından Soğukçeşme'de yapıldı.

Osmanlı sınırları içinde ilk telefon kullanımı ise 1881 yılında oldu. Soğukçeşme'deki telgraf binasıyla Yeni Cami'deki postane binası arasına çekilen hatta dört telefon bağlanmıştı.

İlk telefon santrali de 23 Malyıs 1909 yılında İstanbul'da faaliyete geçti.

Posta hizmetlerine ilk kadın memur 1913-1914 yılları arasında görev yapan Müdür Oskan Efendi zamanında alındı.

1920 yılında TBMM hükümeti, merkezi Ankara olmak üzere Posta Müdürlüğü'nü kurdu.

İlk PTT okulu ve hastanesi PTT Genel Müdürü Naci Kösten zamanında açıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!