Güncelleme Tarihi:
Sabah Gazetesi’nden Didem Seymen’in haberine göre iki çocuk babası Mehmet Kılınç, 12 yaşında ailesinden ayrılıp Diyarbakır'dan İstanbul'a geldi.
23 yıldır ekmeğini fırıncılık yaparak kazanıyor. Bir yıldır boynundaki ağrı nedeniyle büyük sıkıntılar yaşayan, doktor doktor gezerek çare arayan Kılınç'ın ağrılarının nedeni bir türlü bulunamadı. Üstelik bu ağrıların psikolojik nedenlerden dolayı olduğunu söyleyenler bile oldu.
Çekilen MR'dan sonra Beyin ve Sinir Hastalıkları Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Alper Kaya'ya yönlendirilen Kılınç'ın omuriliğinde tam 7 santimlik bir tümör tespit edildi. Tehlikeli bir bölgede bulunan tümör felç bırakma riski taşıyordu. Hemen ameliyata alınan Kılınç'ın tümörü 5 saat süren mikro cerrahi bir ameliyatta başarıyla temizlendi.
Ameliyattan sonra ayağa kalkan Kılınç, İstanbul'daki stresli hayatına veda etmek, köye yerleşip ailesiyle birlikte çiftlik hayatı yaşamak istiyor. Hastalığını öğrendiğinde en çok çocukları için endişelendiğini söyleyen Mehmet Kılınç, o anlardan bahsederken gözleri dolarak şunları söyledi: "Sonuçlarımı öğrenmeye gittiğimde tümörle karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim. Kanım donmuştu. Gözlerimin önüne çocuklarım ve eşim geldi. Ne yapacağımı bilemedim. Sağ olsun, doktorum Alper Bey beni çok rahatlattı. Kendimi çok iyi hissediyorum" dedi. Prof. Dr. Ramazan Alper Kaya ise tedavi sürecini şu sözlerle anlattı: "7 santim uzunluğunda, 1.5 santim çapında bir tümör tespit edildi. Bu tür boyunda omurilik tümörü ameliyatları, enseden açılarak yapılıyor. Orada omurganın arka elemanları var. Mikroskop altında omurilik zarı açılıyor. Tümör mikro cerrahi teknikle çıkartılıyor. En son boynu destekleyici iki taraflı titanyum vidalar koyarak, boynu güçlendirip kapatıyoruz."
SOLUNUM KASLARI BİLE FELÇ OLABİLİRDİ
Prof. Dr. Ramazan Alper Kaya, tümörün ciddiyetine dikkat çekerek şunları söyledi: Acil ameliyat yapmamız gerekiyordu. Çünkü ameliyat etmeseydik hastanın önce kolları ve bacakları, devamında solunum kasları felç olurdu ve sonunda hasta kaybedilirdi.