Güncelleme Tarihi:
Geceleri idrara kalkmak, zorlu idrar yapmak gibi alt idrar yolu şikayetleriyle kendini gösteren bir kanser türü olan prostat kanserinin toplumda görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Vatandaşlar da prostat kanseri hakkında bilgi almak ve kafalarındaki soru işaretlerini gidermek adına prostat kanserine dair araştırma yapıyor. İşte, erkeklerin korkulu rüyası prostat kanseri hakkında merak edilen detaylar...
Prostat Kanserinin Tanımı:
Prostat kanseri, erkeklerde prostat adı verilen ve idrar torbasının hemen altında bulunan yaklaşık kestane büyüklüğündeki bir organdan köken alan bir kanser türüdür. Kötü huylu prostat büyümesi olarak da bilinir. Prostat kanseri iyi huylu prostat büyümesinden ( BPH, benin prostat hiperplazisi) farklı bir hastalıktır.
Prostat Kanserinin Belirtileri:
Prostat kanseri erken evrede hiçbir belirti vermeyebilir. Hastalık ilerledikçe ortasından geçen idrar kanalına bası yapar idrar yapma ile ilgili belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler; idrar yapmada zorlanma, idrar yapamama, idrar tıkanıklığı, idrar yapmaya başlamada ve idrarı tutmada güçlük, sık idrara gitme, idrar akımında zayıflama, kesik kesik idrar yapma, idrar yaparken yanma ve kanlı idrar yapmadır. Ancak bu belirtiler iyi huylu prostat büyümesinde de (BPH) görülebilir.
Hastalık meni kanalına yayılırsa menide kan görülebilir. Hastalığın omurga ve kalça kemiklerine yayılması durumunda ise sırt ağrıları, bel ağrıları, kalça ağrıları görülür.
Hastalığın makata doğru büyümesi ile kabızlık problemleri görülebilir.
Prostat Kanserinin Bulguları:
Prostat kanseri olan bir kişinin kendi kendine fiziksel olarak fark edebileceği bir bulgu yoktur.
Prostat Kanserinin Tanısı:
Prostat kanserinin kesin tanısı prostat biyopsisi ile konur. Prostat biyopsisi kan PSA (prostat spesifik antijen) düzeyi yüksek olan ya da parmakla prostat muayenesinde şüpheli bir durum tespit edilen kişilere yapılır. İşlem sırasında özel bir ultrason ve iğne yardımıyla makattan girilerek prostat dokusundan küçük parçalar alınır ve tahlil için patoloji laboratuarına gönderilir.
Babasında ya da amcasında prostat kanseri olan bir erkek 40 yaşından itibaren, böyle bir durum yok ise 50 yaşından sonra yılda bir kez PSA baktırmalı ve üroloji doktoruna muayene olmalıdır.
Prostat Kanserinin Tedavisi:
Prostat kanserinin tedavisi hastalığın evresine, kan PSA düzeyine, biyopsideki tümörün bazı özelliklerine ve hastanın genel sağlık durumu ve tercihine göre değişir.
Eğer hastalık prostat kapsülü dışına çıkmamışsa izlem, ışın tedavisi ve ameliyat tedavi seçenekleri arasındadır. Prostat ameliyatında tüm prostat dokusu, meni keseleri ve meni kanallarının uçları çıkarılır. Eğer gerek duyulursa ameliyat sırasında leğen boşluğundaki bazı lenf bezleri de çıkartılır. Prostat ameliyatı açık ya da kapalı yöntemler ile yapılabilir. Açık prostat ameliyatı ya göbeğin altından ya da perine adı verilen bölgeden yapılan bir kesi ile gerçekleştirilir. Kapalı ameliyatta ise laparoskopik ya da robotik yöntemler kullanılır.
Eğer hastalık prostat kapsülü dışına çıkmış ancak lenf bezleri, kemik ya da diğer organlara yayılmaışsa ışın tedavisi, hormon tedavisi ve ameliyat tedavileri birlikte kullanılabilir.
Eğer hastalık kemiklere yayılmışsa hormon tedavisi uygulanır. Hormon tedavisi testislerin alınması ya da bazı ilaçlar kullanılarak yapılır. Bir süre sonra hormona karşı direnç gelişen hastalarda ise hormon ilaçları dışında bazı ilaçlar kullanılır.
Prostat kanseri tedavisi sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar:
Tedavi sonrası dönemde hastalar kendilerine uygulanan tedaviye göre takip edilirler. Amaç tedavi sonrası vücutta kalmış olan kanser hücrelerin bir süre sonra kanserin tekrar ortaya çıkmasına neden olmasını engellemektir.
Bu süreçte hastalar belli aralıklarla kontrollere çağrılır. Kontroller sırasında; uygulanan ilk tedaviye göre değişmekle birlikte genel muayene, parmakla rektal muayene, PSA ve diğer bazı kan testleri, röntgen ve biyopsi yapılabilir.