Güncelleme Tarihi:
PROF. Dr. Lütfi Tunç, prostat ile idrar torbası arasında anatomik bir alan bulunduğunu ve robot yardımlı prostat kanseri ameliyatında uygun metodla bu alanı korumanın idrar kaçırmayı neredeyse sıfıra indirdiğini bildirdi. Prostat kanserinin erkeklerde kansere bağlı ölümlerin ikinci en sık sebebi olduğunu kaydeden Tunç, özetle şu bilgileri verdi: “Ailesel prostat kanseri öyküsü olmayanlarda 45 yaş altında nadir görülürken, 65 yaş ve üzeri erkeklerde görülme oranı artıyor. Prostat kanseri yavaş ilerleyen bir kanser türü olduğundan erken dönemde nadiren belirti veriyor. Hastalığın ilk belirtileri arasında sık idrara çıkma, zor idrar yapma, idrarda ve spermde kan görülmesi mevcutken, kısmen ilerlemiş hastalıkta ereksiyon kaybı ve kemik ağrıları olabiliyor. Rutin prostat muayenesi ve PSA tahlili ile şüphelenilen hastalardan yapılan biyopsi ile belirtiler henüz ortaya bile çıkmadan bu hastalığın kesin tanısı konulabiliyor.”
HENÜZ ADI KOYULMADI
Tunç, prostat kanseri sonrası idrar kaçırma ihtimalini nasıl sıfıra indirdiklerini ise şöyle anlattı: “Üretranın (prostattan sonraki idrar kanalı) ve mesane boynunun ameliyat sırasında korunması, ameliyat sonrasında hastanın idrar tutmasını sağlıyor. Daha önce Venedik, Moskova ve Sofya’da kendime ait mesane boynu koruyucu teknik ile canlı robotik prostat kanseri ameliyatı yaptım. Prostat ile idrar torbası arasında henüz tıp literatüründe ismi bulunmayan anatomik bir alan tarif ettik ve hastanın ameliyat sonrası idrar kaçırmaması için bu alanın korunması gerektiğini ortaya koyduk. Yapmış olduğumuz çalışmalar ile bu alanın robotik cerrahiyle nasıl korunduğunu tanımladık. Cerrahi sırasında uyguladığımız bazı özel metodlarla mesane boyunu ortaya çıkarıyor ve koruyoruz. Şimdiye kadar 150 kişiye yaptığımız ameliyatlar ile idrar kaçırma ihtimalini neredeyse sıfıra indirdik.”
KANSER BÜTÜN OLARAK ÇIKARILMALI
Prostat kanseri cerrahisindeki en önemli problemlerin kanserin bütün olarak çıkarılamaması ve ameliyat sonrası hayat kalitesini azaltan bazı komplikasyonlarla karşılaşılması olduğunu kaydeden Prof. Dr. LütfiTunç, cerrahın yapması gerekenin prostatı geride kanserli doku bırakmadan çıkarmak ve o bölgedeki hassas anatomik yapıları koruyarak hastasını komplikasyonlardan uzak tutmak olduğunu bildirdi.